"Suriye’de Kalmak Direnişin Bir Parçasıdır!"
Savaşta kocasını kaybetti. Sekiz çocuğuyla birlikte, hayırseverlerin yardımlarıyla ayakta durmaya çalışıyor. Ancak buna rağmen Suriyeli Rifa Settam Türkiye ya da Avrupa'ya sığınmaya karşı, "Suriye'de kalmak direnişin bir parçası" diyor.
Yılmaz Bilgen / Al Jazeera
Milyonlarca Suriyeli beş yıldır devam eden iç savaş döneminde evlerini ve ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Beş milyondan fazla Suriyeli ülkesini terk ederek mülteci durumuna düşerken Esed, IŞİD ve son dönemde PYD faktöründen dolayı yaşadığı bölgeleri terk ederek Suriye içerisinde farklı bölgelere sığınanların sayısı ise 7 milyonu aştı.
Hama kentinde direnişe katılan kocasını Temmuz 2013 yılında kaybeden 40 yaşındaki Rifa Settam, önce İdlib kırsalında muhaliflerin denetimindeki bölgelere sonra da Türkiye sınırına yakın Atme Kasabasına sığındı. Sekiz çocuğuyla yedi metrekarelik tek odalı bir barakada yaşıyor.
Aslen Hama kırsalında yer alan Tremse bölgesinden olan Rifa Settam savaş döneminde yaşadığı mağduriyete rağmen ülkesini terk etmeye karşı.
Settam, en büyüğü 18 en küçüğü de 3 yaşında olan sekiz çocuğu ile hayırseverler tarafından sağlanan yardımlarla ayakta kalmaya çalışıyor.
‘Rejim köyümüzü yaktı’
“Eşim daha savaşın ilk günlerinde muhaliflere katıldı. Bir yıl savaştıktan sonra Hama kırsalında şehit oldu. kocamın ölmesinden bir süre sonra rejim köyümüze girdi. Köyde birçok evi ‘terörist barındırıyorsunuz ve onlara destek veriyorsunuz’ diyerek yaktı. Birkaç aile ile birlikte ben ve çocuklarım da kaçmayı başarabildik. O günlerde en küçük oğlum Teym’e hamileydim. Bizim için çok zor günlerdi. 2-3 ay evsiz-barksız yabanda yaşamak zorunda kaldık. Şu an başımızı sokacak bir barakamız olduğu için şükrediyoruz.”
‘Göç etmek çözüm değil’
Suriye’den çıkmaya karşı tutumunu, “Bu savaşı topyekûn bir direniş sergileyerek kazanabiliriz, Suriye’de kalmak direnişin bir parçası” sözleriyle özetleyen Settam, Türkiye ya da Avrupa’ya göç etmenin kendileri için çözüm olmayacağını savunuyor.
‘18 yaşındaki kızımın eşi de şehit oldu’
'18 yaşındaki kızı Hiba’yı bir yıl önce evlendirdiğini ancak altı ay sonra damadının da şehit olduğunu' anlatan sığınmacı kadın hayattan tek beklentisinin bomba korkusu yaşamadan yeni bir güne uyanmak olduğunu belirtiyor.
‘Babalarını en çok bayramlarda özlüyorlar’
Suriye’nin farklı bölgelerinden gelen iki binden fazla kişi ile birlikte Türkiye sınırına yakın bir alanda yaşayan Settam ailesi için bayram, sevinçten çok hüznün egemen olduğu günlere dönmüş.
Anne Settam, "Çocuklar bayramlıklarını giymek bile istemiyorlar, babalarını görmek ve onun da olduğu bir bayram yaşamak istiyorlar" diyor.
‘Kışın oturduğumuz odada banyo yapıyoruz’
Mutfak ve banyo ihtiyaçlarını evlerinde 2,5 metrekarelik bir bölmede gideren aile, kışın soğuk havadan dolayı banyolarını, oturdukları odada yapmak zorunda.
Sadece çocuklarının hayatta kalmasını istediğini söyleyen anne Settam, henüz 14 yaşındaki oğlu Talip’in bile savaşın bitmemesi durumunda bir kaç yıl sonra muhaliflerle birlikte savaşa katılmak istediğini anlatıyor.
HABERE YORUM KAT