
Suriye’de 13 Savaşçı Grup, SUK’u Tanımadığını İlan Etti
Sahada en etkili direniş gruplarının da yer aldığı 13 direnişçi grup, SUK’un kendilerini temsil etmediğini ilan etti. (VİDEO)
HAKSÖZ-HABER
Suriye’de 13 önemli muhalif tugay Suriye Ulusal Konseyini (SUK) ve Yüksek Askeri Şurayı artık tanımadıklarını ilan etti.
Aralarında Ahraruş Şam, Nusra, Tevhid, Sukuruş Şam gibi sahada en etkili direniş gruplarının da yer aldığı Suriyeli 13 savaşçı grup, Ulusal Konsey'in önerdiği hükümetin kendilerini temsil etmediği gerekçesiyle ayrı bir cephe kurdu.
SUK'tan ayrılan bu gruplar kendi aralarında “İslami Cephe” adında bir birlik kurdu.
Yeni İslami ittifakta yine sahada etkili gruplardan Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD)’in olmaması dikkat çekti. IŞİD’in, son dönemlerde gerçekleştirdiği tartışmalı eylemlerin bunda etkili olup olmadığı şu an için bilinmiyor.
Aslolan İslam’dır!
SUK'tan ayrılanlar yaptıkları ortak açıklamada tüm askeri ve sivil grupların İslam’ın temelleri üzerinde toplanması çağrısında bulundular. Dini tek hukuk kaynağı kabul edip Müslümanların çıkarlarının her ayrı grubun çıkarlarından daha üstün olduğunu ifade ettiler.
Açıklamada Ulusal Koalisyon ve önerdiği hükümetin onları temsil etmediğini belirterek artık koalisyonu tanımadıklarını deklare ettiler. 13 grubun ortak açıklamasında “Ulusal Koalisyon ve Ahmet Tuma'nın liderliğindeki geçiş hükümetini tanımıyoruz.” denildi.
Bu açıklamayla SUK, sahadan ciddi oranda kopmuş gözüküyor. Son 6 ayda silah yardımı olmaması, SUK temsilcilerinin sahaya yabancılaşıp siyasete gark olmaları ve 21 Ağustos'tan sonra Batı’nın Esed'i 2014'e kadar masada tutacak formülüne angaje olmalarının bu durumda payı olduğuna yönelik yorumlar yapılıyor.
Cephetun Nusra, Ahraruş Şam İslam Hareketi, Liva et-Tevhid, Liva el-İslam, Sukuruş Şam, Fecrul İslam, Nurul İslamiye Hareketi, Nureddin Zengi Tugayları, Tecemmu’ ve Liva el-Ensar gibi grupların imzasının bulunduğu açıklamanın videosu:
HABERE YORUM KAT
Ak Parti ve SUK en doğrusunu yapıyor. Bunu tüm müslümanlar(veya büyük çoğunluk) yavaş yavaş anlayacak ve müslümanlar o çizgide birleşeceklerdir.
Yanıtla (0) (0)İslamın geleceği suriyedeki bu yiğitlerin omuzlarındadır Allah mücahitlerin yardımcısı olsun
Yanıtla (0) (0)rabbim birleşmelerini kuran ve sünnet üzere kılsın.onlar hak adalet islam üzere saf tutsunlar.
Yanıtla (0) (0)bir dağı oluşturan kayalar gibi kafirlere karşı şiddetli
kendi aralarında ise merhamet içinde sözlerini söylesinler yumuşaklık içinde hareket etsinler.
islamdan sünnetten şeriatten cihaddan vazgeçmesinler taviz vermesinler.alimlere karşı saygılı biatlerine karşı sadık olarak birleşirler.
eğer rabbbim dilerse sizi bir avuç insnı tüm dünyaya muzaffer eyler.
umarız bizi sizi ve tüm müslümanları kurtaracak şekilde bir birleşme yaparsınız
Söz konusu haber-yazı'da "IŞİD"in imzalayan gruplar arasında olmaması "dikkat çekti" yazılmış.
Yanıtla (0) (0)Buna yönelik bir soruya Liva et-Tevhid sözcülerinden birisi "bu ilan kesinlikle IŞİD'e karşı değildir, istedikleri zaman onlar da imzalayabilir" dedi.
Ayrıca IŞİD'in kendine has bir durumu var. Bu yapı Irak'ta da savaşıyor "Irak ve Şam" İslam Devleti adına sahip. Haliyle bu ilana imza vermeyebilir. Bu düşman oldukları anlamına gelmez..
Mevcut hükümeti reyleriyle destekleyen müslüman seçmenler iktidarı, Suriye'de demokratları örgüyleyip desteklemekten vaz geçirme yönünde çaba harcamalıdırlar. AKP'de Suriye' İslami bir yönetimin kurulmasını tehlike olarak görmemeli ve göstermemelidir.Aksine kurulacak islami yönetimin bütün aşırılıklardan uzak ve İslamın zimmi diye adlandırdığı azınlıkların asla mağdur edilmeyeceklerine dair dünya kamuoyuna teminat vermeye koyulmalıdır. Aksi taktirde Suriye halkına ve seçmenine ihanet etmiş olacaktır. Eğer samimi iseler AKP2ye yakışan budur.
Yanıtla (0) (0)SUK sahada önemli oranda mücadeleyi yürüten guruplardan aldığı tepki ile meşruiyetini yitirmiştir, akıntıya kürek çekmemelidir.
Yanıtla (0) (0)Görülen o ki, İslami referansı olmayanlar çatışma ortamında eriyip gitmiştir. Tarihin doğası böyledir, farklı kesimlerin uzlaşma çalışmaları rejimin şiddeti karşısında akim kalmaktadır. Gönül isterdi ki, farklı görüşler uzlaşsın ama rejim şiddeti karşısında dayanamayan görüşler dağılıp eriyecek daha sert bir yapı oluşacaktır. Baas rejiminin baskısının doğası bu'dur. Rüzgar eken fırtına biçer. Artık Suriye geleceğinde Batı kökenli fikir akımlarının, Şii mezhebi bağlılarının hayat hakkı yoktur, zulme karşı etkin bir varlık gösteremeyen, zulme payanda olan ana gövdeleri nedeni ile bu durumu kendi elleri ile oluşturmuşlardır. Artık vaveyla etmelerinin de anlamı yoktur ve Suriye coğrafyasındaki siyasi alandan çekilmek zorundadırlar.
İslami direniş ekseni ise direnişteki sebatının karşılığını er ya da geç alacaktır, Suriye geleceğinde Liberal, Sosyalist, Ulusçu, İran ve Hizbullah mezhepçisi yapılanmalar iktidar ya da siyaset sahnesinden pay alamayacak duruma düşmüşlerdir. Makul olan bunların eman dilemesi ve Suriye siyaset sahnesinden çekilmeleridir ki daha fazla zarar görmesinler. İslami referanslı guruplar Suriye'nin meşru temsilcileridirler ve inşallah iktidar olduklarında adil olurlar.
Editör Notu: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yanıtla (0) (0)"Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir."
Yanıtla (0) (0)Elhamdulillah saflar belirginleşiyor..