1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. Suriye zaferi Bingöl’de tebrik edildi
Suriye zaferi Bingöl’de tebrik edildi

Suriye zaferi Bingöl’de tebrik edildi

Bingöl İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu Suriye zaferini tebrik etmek ve Filistin direnişine destek vermek için yürüyüş gerçekleştirdi.

15 Aralık 2024 Pazar 13:30A+A-

Bingöl Ulu Cami önünde öğlen namazı sonrası toplanan halk ellerinde Suriye bayrakları ve pankartlarıyla birlikte slogan atarak yürüyüşe başladı. Yürüyüşe çevreden vatandaşların da eşlik etmesiyle büyüyen topluluk, Telekom kavşağına ulaşınca basın açıklaması ve dua metni okundu.

Program sunuculuğunu yapan Yusuf Boğatekin şunları söyledi; “61 yıllık zalim Baas Rejimi son bulmuştur. Müslümanlara kan kusturan zalimler heykelleri ile birlikte yıkılmıştır. Kurdukları düzenler, sistemler yerle bir olmuştur. Başkaları için değil, Allah için cihat eden Müslümanlar galip gelmiştir. 13 yıllık bir mücadele sonrası devrilen rejim, bu süreçte çoğunluğu kadın ve çocuklar olmak üzere bir milyondan fazla sivili katletti, 13 milyon vatandaşını yerinden etti, en az 7 milyon vatandaşının mülteci olarak komşu ülkelere gitmesine neden oldu. Allah bizlerden mazlumların yanında yer almamızı ve onların destekçisi olmamızı istemektedir. Bizler İslam coğrafyasının her toprağına ve her ferdine destek olacağız. Emperyalist kan emicilerin karşısında olduğumuzu belirtmek için buradayız. Suriye’deki bu mücadele nasıl zafere ulaştıysa inşallah Gazze’de ve Filistin’de de zafere ulaşacaktır. Gazze ve Suriye mücadelemiz ayrılmaz bir bütündür. Katil Esed nasıl yıkıldıysa, Zalim İsrail’de yıkılacak ve tarihin çöplüğünde yok olacaktır.”

Programda basın metnini okuyan Nihat Korlaelçi şunları dile getirdi; “Bugün Suriye devrimi kaldığı yerden devam ediyor. Suriye'de mücahitler Esed rejiminin dış destekle gasp ettiği beldeleri bir bir özgürleştirdi. Katliamcı Esed rejimi tarihin çöplüğüne gönderildi. Biz Kudüs’ün özgürlüğünün Şam’dan, Halep’ten, Hama’dan, Humus’tan geçtiğine inanıyoruz. Allah bu mücadeleyi Gazze’nin, Kudüs’ün, Filistin’in özgürleşmesine de vesile kılsın! Amin.”

Programda konuşan Suriyeli öğrenci Hüseyin Meşal ise şunları söyledi; “Bugün, Suriye halkı bu özgürlüğe kanla, gözyaşıyla, yıllarca süren acılarla ulaşmışken, bizler birer insan olarak, özgürlük ve onurlu bir yaşam için her şeyi göze aldık. Bize bu zaferi nasip eden Rabbimize şükrediyoruz. Artık, Suriye’deki zulüm sona erdi, özgürlük geldi, barış geldi, umut geldi. Bu zafer, sadece Suriyelilerin zaferi değil, bu zafer ümmetin zaferidir. Şam’ın olduğu kadar Gazze’nin, Bingöl’ün, Afganistan’ın, Malezya’nın ve diğer ümmet coğrafyalarının zaferidir. Bu zafer Kudüs’ün de Fethinin girizgâhıdır inşallah. Tez zamanda Gazze’deki kardeşlerimiz için de Rabbimizden zaferler diliyoruz.  Biliyoruz ki, Türkiye ve Suriye’nin kardeşliği çok güçlüdür. Birbirimizin acısına, sevincine, umutlarına ortak olmak, insan olmanın en güzel tarafıdır. Birlikte çok şey başardık, ve daha fazlasını da başaracağız. Suriye halkı olarak, her zaman yanımızda olan, bizleri sevgiyle kucaklayan, tüm Türkiye halkına teşekkür ediyoruz. Allah bu kardeşliği daim kılsın. Amin.”

Program sonunda ise Mücahit Çelik dua metnini okudu ve program sona erdi.

dscf4369-min.jpg

Basın açıklamasının tam metni;

Bismillahirrahmanirrahim,

Hamd yalnızca âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Şüphesiz ki Rabbimiz günleri aramızda döndürür. Suriye halkının Mart 2011’de zalim Esed rejimine karşı başlattığı devrim ateşi yeniden alevlendi. Ödenen onca bedellere, çekilen büyük acılara rağmen Suriye’nin mazlum evlatları zorbalara baş eğmedi. Bu kutlu mücadele bugün Allah’ın izniyle zaferle sonuçlandı.

Değerli Müslümanlar! Biliyorsunuz 2011’de rejime karşı Dera’da başlayan halk ayaklanması kısa sürede tüm ülke geneline yayıldı. On yıllardır rejimin insanlık dışı muamelelerine maruz kalan Suriye halkı, hak, özgürlük ve adalet temelli gösterilerle meydanları doldurdu. Alanlarda barış ve özgürlük türküleri söyleyen Suriyeliler, rejimin silahlı saldırılarına maruz kaldı. Altı ay boyunca süren barışçıl gösterilere rejimin silahla, kanla cevap vermesi bardağı taşırdı.

Halkın bünyesinde oluşan muhalif gruplar, Esed rejimine karşı özgürlük mücadelesi verdi. Birkaç yıl içerisinde rejim çökme noktasına geldi. Sonunun geldiğini anlayan Beşşar Esed dışarıdan yardım istedi, aldığı askeri destek sayesinde Esed’in iktidarı ayakta tutuldu. Özgürleştirilen Halep, Hama, Humus gibi şehirler yeniden rejimin eline geçti.

Gelinen noktada Suriye’de çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 1 milyona yakın sivil katledildi, yüzbinlerce kişi sakat bırakıldı. 13 milyon Suriyeli yerinden oldu. Bunların 6-7 milyonu ülkesini terk ederek Türkiye, Lübnan, Ürdün gibi ülkelere sığındı. Binlerce kişi Avrupa ülkelerine gitmeye çalışırken Akdeniz’de boğuldu. Baba Esed’in 1982’de Hama’da yaptığı katliam hala hafızalardaki yerini koruyor!

Suriye halkı İdlib’de sıkışmak zorunda kaldı. Türkiye, Rusya ve İran arasında imzalanan Astana Mutabakatı’na rağmen rejim bu kuralları sürekli ihlal etti, İdlib’deki sivil halka saldırılar düzenledi. Özellikle İdlib’e yönelik süren ihlaller silsilesi muhalifleri yeni bir arayışa sevk etti.

İdlib’in güney kırsalı ve Batı Halep kırsalına yönelik 27 Kasım’da başlayan saldırganlığı caydırma operasyonları neticesinde Halep, Hama, Humus, Dera, Süveyda ve nihayet Şam Esed rejiminden temizlenmiştir elhamdülillah. Suriye halkı artık özgürdür!

Mücahitlerin özgürleştirdikleri beldelerde halkın sevinci apaçık ortadadır. Evlerinden, yurtlarından sürülen Suriyelilerin beldelerine yeniden kavuşma görüntüleri bizleri canı gönülden sevindiriyor. Yıllardır rejim zindanlarında tutulan mahkûmların özgürlüklerine kavuşması bu ceberut, köhne ve yozlaşmış rejimin çürümüşlüğünü gözler önüne seriyor. Esed’in gerçek yüzünün herkes tarafından anlaşılmasını sağlayan, hepimizin adeta kanını donduran Sednaya Hapishanesindeki vahşet tablosu, Suriye halkının neden isyan ettiğini, başkaldırdığını tüm çıplaklığıyla ortaya koydu.

Bugün Suriye devrimi kaldığı yerden devam ediyor. Suriye'de mücahitler Esed rejiminin dış destekle gasp ettiği beldeleri bir bir özgürleştirdi. Katliamcı Esed rejimi tarihin çöplüğüne gönderildi. Biz Kudüs’ün özgürlüğünün Şam’dan, Halep’ten, Hama’dan, Humus’tan geçtiğine inanıyoruz. Allah bu mücadeleyi Gazze’nin, Kudüs’ün, Filistin’in özgürleşmesine de vesile kılsın!

Değerli kardeşler! Hepimizin malumu olduğu üzere, işgalci İsrail son yıllarda başta Lübnan, Irak, Suriye ve İran olmak üzere bölge ülkelerine yönelik hava saldırıları düzenlemektedir. Ayrıca, Gazze’de başlayan Aksa Tufanı Operasyonu’nun ardından, İsrail’in Suriye içinde hem devrik Esed rejiminin hem de İran kontrolündeki askeri noktalara çok defa saldırı gerçekleştirdiği hepimizin malumudur. Bu noktadan hareketle, İsrail’in Esed rejiminin devrilmesinin ardından oluşan durumu fırsata çevirerek Suriye ordusuna ve İran’ın boşalttığı askeri noktalara saldırılar düzenlemesi; ardından bu saldırıların sorumluluğunu Suriye direnişine yüklemek ne kadar adil ve insaflı bir yaklaşımdır? Bu sorunun cevabını vicdanlarınıza bırakıyorum.

Feth’ul Mubin Operasyon Komitesi, süreci şu ana kadar hikmetle ve basiretle yönetmiştir ve inşallah aynı hikmetle yönetmeye devam edecektir. Ancak, bu saldırılar sebebiyle zaferin anlamına gölge düşürülmesine asla fırsat vermemeliyiz. İşgalci İsrail’in bu saldırılarını durdurma ve engelleme sorumluluğu, iddia ettikleri değerler, ilkeler ve uluslararası kanunlar gereğince, öncelikle uluslararası toplumun üzerindedir.

Bugün, halkı Müslüman olan hiçbir ülkenin (Gazze dışında) yapamadığını, henüz yeni yeni ayakta durmaya çalışan bir devrimden beklemek, gerçeklere göz kapamaktır. Böyle bir durumda, kardeşlerimizin İsrail’e karşı hemen bir cephe açmasını istemek, hem imkânları hem de sahadaki gerçekleri görmezden gelmek anlamına gelir. Bu süreçte, zaferin kalıcı hale gelmesi ve direnişin hikmetle sürdürülmesi için hepimize büyük görevler düşmektedir. Suriye direnişi yalnız değildir; bunun bilinciyle hareket etmeli ve desteklerimizi fiiliyata dökmeliyiz.

Bingöl’deki Müslümanlar olarak Suriye halkının özgürlük mücadelesine verdiğimiz desteği buradan bir kez daha haykırıyoruz!

İzzetli ve kahraman Suriye halkının zalimlere karşı verdiği mücadele onurumuzdur!

Suriye’nin yiğit evlatlarına, mücahitlere selam olsun!

Bingöl’den Hama’ya, Humus’a, Halep’e, Dera’ya, Şam’a selam olsun!

Filistin’den Suriye’ye direnişe selam olsun!

Gazze’den Halep’e, Hama’ya, Humus’a direnişe selam olsun!

Yaşasın Özgür Filistin, Yaşasın Özgür Suriye!

dscf4407-min.jpg

dscf4397-min.jpg

dscf4446-min.jpg

dscf4453-min.jpg

dscf4468-min.jpg

dscf4336-min.jpg

Fotoğraf: M. Şirin Celayir

Haber: Nurullah Hekimoğlu

 

HABERE YORUM KAT