Fransız medya kuruluşu Monte Carlo Doualiya (MCD), Suriye'nin yeni yönetiminin Halep'te yakalanan yüzlerce Esed rejimi yanlısı Cezayirli asker ve Polisario Cephesi savaşçısını yargılamayı planladığını ve Cezayir'in kendilerine teslim edilmeleri yönündeki çağrılarını reddettiğini bildirdi.

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf geçen hafta Şam'a indiğinde acil bir taleple gelmişti: Beşar Esed'in totaliter yönetiminin son günlerinde Suriye'nin kuzeyinde esir alınan Cezayirli askeri personel ve Cezayir destekli Polisario savaşçılarının serbest bırakılması.

MCD'nin Şam muhabirine dayandırdığı haberine göre Suriye'nin geçici Devlet Başkanı Ahmed Şara'nın yanıtı “hayır” oldu.

Gözaltına alınanlar arasında, Esed güçlerine son darbeyi vuran Halep'teki Kasım saldırısı sırasında Tahriru'ş Şam Heyeti'nin (HTŞ) liderlik ettiği Suriyeli gruplar tarafından gözaltına alınanlar arasında, Cezayir destekli Polisario Cephesi'ne mensup yaklaşık 500 Cezayirli savaşçı ve asker de bulunuyor.

Faslı medya kuruluşları tarafından uzun süredir dile getirilen bu iddialar 11 Şubat'ta Fransız medya kuruluşu MCD tarafından da doğrulandı.

Cezayir yıllarca Esed'in en sadık destekçilerinden biri olmuş, 2011 yılında Arap Birliği'nden atılmasına karşı çıkmış ve Batı'nın rejim değişikliği çağrılarına direnmişti.

MCD, Şam'da ortaya çıkarılan istihbarat belgelerine dayanarak Cezayir tarafından eğitilen ve desteklenen Cezayirli ve Polisario savaşçılarının 2011 gibi erken bir tarihte Beşar Esed rejimi güçlerine katıldığını ve konuşlanmalarının Cezayir Savunma Bakanlığı aracılığıyla koordine edildiğini öne sürdü

Esed'in düşüşünden önce savaşçılarının çoğunu tahliye etmeyi başaran İran ve Hizbullah'ın aksine Cezayir'in hazırlıksız yakalandığı anlaşılıyor. Rejimin çöküşü askerlerini zor durumda bıraktı ve Cezayir'i bir hasar kontrol süreci başlatmaya zorladı.

Ancak Suriye'nin yeni lideri Ahmed Şara Cezayir'in ricasını yerine getirmekte isteksiz görünüyor. Bunun yerine, MCD'ye göre, tutukluların Esed'in ele geçirilen güçleriyle birlikte yargılanacağının sinyalini verdi.

Cezayir için bu kriz, Muammer Kaddafi'nin 2011'de devrilmesinin ardından yaşananların bir tekrarı niteliğinde. Libya'nın yeni yönetimi iktidarı ele geçirdiğinde ilk icraatlarından biri, Kaddafi güçleriyle birlikte savaştığı iddiasına kızarak Polisario Cephesi ile arasına mesafe koymak olmuştu.

Polisario Cephesi, Batı Sahra'nın egemenliği için Fas'a karşı savaşan ayrılıkçı bir hareket. Kendi ilan ettiği sürgün hükümetinin bulunduğu Cezayir tarafından güçlü bir şekilde destekleniyor. Ayrıca Kaddafi ve Esed rejimleriyle de güçlü bağları vardı.

Esed rejimi, 1980'den bu yana Polisario Cephesi tarafından ilan edilen “Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti'ni (SADR)” resmen tanıyarak ayrılıkçı hareketle resmi diplomatik bağlar kurdu. Yine de Esed'in saflarında Polisario savaşçılarının ortaya çıkması, Ahmed Şara yönetiminde bu ilişkiyi riske atabilir.

Suriye'nin yeni yöneticileri Cezayir'e düşman bölgesel aktörlere -özellikle de Cezayir'in bölgedeki nüfuzuna karşı uzun süredir lobi faaliyeti yürüten Fas'a- meylederse Cezayir önemli bir müttefikini daha kaybedebilir.

Cezayirli ve Polisario yetkilileri Suriye'den aldıkları yanıt konusunda şu ana kadar sessiz kaldılar. Ancak Attaf'ın Şam ziyaretinin ardından basına verdiği demeçlerde Cezayir'in Suriye ile ilişkilerinde her zamanki özgüveninden farklı olarak muğlaklık göze çarpıyordu.

Bu arada Fas da Şam'a yakınlaşmak için hiç vakit kaybetmedi.

Kral 6. Muhammed, Suriye'nin yeni hükümetini tebrik eden ilk Mağripli lider oldu ve “Suriye halkının isteklerine” uzun süredir verdiği desteği yineledi. Bu tebrik Rabat ve Şam arasında yeni bir diplomatik dönemin başlangıcına işaret edebilir.

Kaynak: Mepa News, The New Arab