Suriye satranç şampiyonu Ranya Abbasi'nin suçu neydi?
Suriye satranç şampiyonu Ranya Abbasi ve ailesinden yıllardır haber alınamıyor. Abbasi siyasi kimliğe sahip olmayan kendi halinde bir insan olmasına rağmen rejim tarafından alıkonuldu.
Ranya Abbasi Şamlı bir diş dokturu. Onun hikayesi Suriye’deki zulmün en acı hikayelerinden biri. Tam 8 yıldır kendisine ve ailesine ne olduğu bilinmiyor. Suriye’nin Esed rejimi kontrolündeki şehirlerin ne kadar güvensiz olduğunun en büyük kanıtlarından biri. Siyasi gruplarla alakası olmamasına rağmen hedef alınan Abbasi'nin hikayesi rejimin düşmanı olup yok edilmek için illa rejim karşıtı olmanız gerekmediğini kanıtlıyor. Genç Müslümanlar'dan iktibas ediyoruz.
Ranya Abbasi,1970 yılında Şam’da doğdu ve burada Diş Hekimliği Fakültesi’nde okudu. 15 yaşındayken ulusal satranç şampiyonasına katıldı ve art arda on yıl boyunca şampiyon oldu, Arap Şampiyonasını kazandı ve Doğu Asya Şampiyonasında beşinci oldu. Daha sonra Uluslararası Satranç Federasyonu’ndan uluslararası bir derece aldı. Satrancın Suriye’de tanınmasında ve yayılmasında da büyük payı vardı. Basil Esad (Beşar Esad’ın abisi) tarafından ödüllendirilmişti.
9 Mart 2013’te, Ranya Abbasi’nin eşi Abdurrahman Yasin ve altı çocuğu (Deyma, İntisar, Necah, Âla, Ahmed ve Leyan) ile yaşadığı eve istihbarat elemanları tarafından baskın gerçekleştirildi. Ranya’nın eşi Abdurrahman; başkent Şam’ın Meşru Demr mahallesindeki evinden alınıp götürüldü.
İstihbarat elemanları, ertesi gün tekrar gelip bu defa evdeki para, altın, gümüş gibi tüm mal varlıklarını, evlerinin tapusunu, arabalarını ve Ranya’nın kliniğini yağmaladılar. Bu soygundan bir gün sonra üçüncü defa gelip bu defa Ranya’yı, altı çocuğunu ve sekreterini tutukladılar. Deyma 14, İntisar 13, Necah 11, Âla 8, Ahmed 6 ve Leyan 2 yaşını doldurmamıştı. O günden sonra aileden bir daha haber alınamadı. Tutuklanma sebepleri ise bilinmiyor. Aile ve akrabaları, Ranya ve eşinin ülke içinde yerlerinden edilmiş ihtiyaç sahiplerine yardım etmeleri sebebiyle tutuklandıklarını düşünüyorlar.
Suriye rejim güçleri, aile hakkında hiçbir açıklama yapmadı. Akrabalarına ya da BM Zorla veya İstemsiz Kayıplar Çalışma Grubu gibi resmi kurumlara da herhangi bir bilgi vermedi. Ranya’nın istihbarata bağlı 215. ya da 284. ekip tarafından hapsedilmiş olabileceği dair söylentiler olsa da akrabalarına gayri resmi kanallardan ulaşan bilgiler net değil. Tutuklanmasından önce hiçbir sağlık problemi olmayan Ranya’nın, bu süreçte sağlığının da epey kötüleştiği söyleniyor.
Ranya’nın kız kardeşi Naile Uluslararası Af Örgütü’ne şunları söyledi: “Ranya ve tüm ailesinin vizeleri vardı ve istedikleri zaman ülkeyi terk edebilirlerdi. Ama ayaklanma başladığında Ranya gitmek istemedi. Hiçbir siyasi harekete dahil olmadıkları ve herhangi bir siyasi partiye üye olmadıkları için güvende olacaklarını düşünüyordu. Ranya satranç şampiyonuydu ve bölgesel ve uluslararası birçok şampiyonada Suriye’yi temsil etmişti. Satrancın Suriye’de tanınmasında ve yayılmasında da büyük payı vardı. Hatta bir defasında Basil Esad (Beşar Esad’ın abisi) tarafından ödüllendirilmişti. Hastaları ve meslektaşları; canlılığı, gayreti ve işindeki başarısından dolayı onu çok severlerdi.” Naile, tüm ailenin kaybolmasının onu nasıl etkilediğini şu sözlerle anlatıyor: “Geceleri uyuyamıyorum. Şu sorular bir türlü aklımdan çıkmıyor: İyiler mi acaba? Çocuklar aç mı, sakinler mi? Yoksa ağlıyorlar, bağırıp çağırıyorlar mı? Tüm gece bunları düşünüp duruyorum.”
HABERE YORUM KAT