Suriye Rejimi İran İçin Kırmızı Hat
İran eski devrim muhafızları komutanı Muhsin Rızai'ye göre Suriye, İran’ın çıkarları açısından kırmızı hat.
İran’ın muhafazakar rakiplerinden Muhsin Rızai, El-Menar Televizyonu’nda yaptığı açıklamalarda Tahran’ın Suriye Rejimi’nin yanında konum almasını gerekçelendirdi. Rızai, İran, Hamas, Hizbullah ve Suriye’nin İsrail’e karşı hendekte ilk safta durduklarını iddia ederek bu nedenle Suriye Rejimi’ne bir zarar verilmesine müsaade etmeyeceklerini vurguladı.
Rızai, Arap Baharı yaşanırken Arapların sevgisini kazanma yarışında Ankara’nın Tahran’ı yendiğine de değinerek bunda Tahran’ın devrimlerin tümüne aynı gözle bakmamasının etken olduğuna işaret etti.
İran’da Düzenin Maslahatı Teşhis Konseyi Genel Sekreteri, aynı zamanda Irak-İran Savaşı sırasında Devrim Muhafızlarının büyük komutanlarından ve son seçimlerde başkanlık adaylarından biri olan Muhsin Rızai İran’ın Suriye’nin, Hizbullah’ın ve Hamas’ın başına kötü bir şey gelmesine izin vermeyeceğini vurguladı.
Başkan Mahmud Ahmedi Necat’ın rakiplerinden muhafazakarlara tabi Muhsin Rızai’nin bu açıklamaları İran iktidarındaki tüm akımların, Tahran’ın bölgedeki en önemli müttefiki olan Suriye Rejimi’nin yanında konum alma hususunda tam ittifak içinde olduğuna işaret etmektedir. Bilindiği üzere Suriye’de yedi aydan fazla süredir başkan Beşşar Esad’a ve ve rejimine karşı büyük bir halk devrimi yaşanmaktadır.
İran Suriye Rejimi’ne desteğine gerekçe türetiyor
İran konusunda uzman Kerim Abdiyan El-Arabiya.net’e şöyle konuştu: ‘Bu açıklamalar hakikatinde gerçek bir halk tehdidiyle karşı karşıya olan Suriye Rejimi’ni savunmak anlamına geliyor. Tahran’dan mutlak destek gören Hizbullah şu anda Lübnan’da gerçek anlamda bir sorun yaşamamaktadır. Ancak Beşşar Esad Rejimi’nin düşmesi, Hizbullah’ın Lübnan’daki gücüne olumsuz etki edebilir.’
Abdiyan İran ile iyi ilişkileri olan Hamas’a işaret ederek Hamas’ın Şam’da olması muhtemel değişikliklerden çok fazla etkilenmeyeceğini ancak Rızai’nin konuşmasında adının sadece Şam, Tahran, Hamas ve Hizbullah’ın tek bir direniş cephesini oluşturduklarını telkin etmek gayesiyle zikredildiğini belirtti. Ayrıca Tahran’ın Suriye Rejimi’nin silahsız halkına karşı uygulamalarına desteğini haklı çıkarmak için böyle bir açıklamada bulunulduğunu vurguladı.
Bilindiği üzere Suriyeli protestocular İran’ı defalarca Suriye Rejimi’ni eleman ve teçhizatla desteklemekle suçlamıştı. İran’ın dini lideri ise Suriye’de görülen halk protestolarının Batı yapımı olduğunu söyleyerek bu protestoları ‘Arap Devrimlerinin sahte bir kopyası’ şeklinde vasıflandırmıştı.
Muhsin Rızai, geçen Çarşamba günü Lübnan Hizbullah’ına tabi El-Menar Televizyon kanalında yayınlanan görüşmesinde Suriye, Hizbullah ve Hamas’ın İran için ‘kırmızı hat’tı oluşturduğunu ifade ederek şöyle dedi: ‘Onlara biz zarar gelmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü onlar İsrail’e karşı koymada İslam Dünyası’nın ön safında duruyor.’
İran uzmanı Abdiyan, Rızai’nin konuşmasına ilişkin yorumunu şöyle sürdürdü: ‘Tahran’ın bu konumu alması çok normal. Gerçekten de Suriye, Tahran için kırmızı hattı oluşturuyor. Ancak İsrail’e karşı ön safta; hendekte yer aldığı için değil, İran’ın Arap Dünyası’ndaki çıkarlarını korumak için geçtiği bir tünel olduğu için!’
Muhsin Rızai Washington’da Suudi Arabistan Büyükelçisine yönelik suikast girişimi planı meselesine ilişkin ise Amerika’yı sorunlarından ve İsrail’in karşılaştığı sorunlardan kaçmakla suçladı.
Türkiye’yi de eleştirdi
Rızai ayrıca bir yandan Suudi Arabistan’a düşman olmadığını iddia ederken öte yandan ülkesinin Suudi kuvvetlerinin Bahreyn’deki Yarımada Kalkan Güçleri arasında yer almasını eleştiren bir konum sergilediğini tekrarladı ve ekledi: ‘Biz, Suudi Arabistan’ın Suriye, Bahreyn ve Yemen’e karşı aldığı konumdan ötürü eleştiriyoruz ancak Suudi Arabistan’a düşman değiliz.’
İranlı yetkili bölgedeki gelişmeler karşısında Türkiye Hükümeti’nin aldığı konumu da eleştirerek şöyle konuştu: ‘Türkiye hükümeti açık bir çelişkiyle karşı karşıya. Bir yandan Amerika’ya yakınlaşmaya diğer yandan ise halkının isteklerini karşılamaya çalışıyor.’
Abdiyan son olarak şunları söyledi: ‘Bilindiği gibi Tahran, Arap Baharı’na karşı sahip olduğu iki farklı bakış açısı nedeniyle Arap sokağının sevgisini kazanmada Ankara ile girdiği yarışı kaybetti. Tahran bir yandan devrimciler tarafından düşürülen bazı rejimlere karşı kendi almış olduğu konumdan ötürü devrimlerin bir kısmını gerçek devrim olarak nitelendirirken bir kısmını ise sahte devrimler olarak görmektedir. Aynen bugünlerde Suriye’de yaşanan devrim gibi! Çünkü Suriye Rejimi, İran’ın çıkarları açısından kırmızı hattı teşkil etmektedir.’
Haber: Betül Akyüz / Timeturk
HABERE YORUM KAT