"Suriye Muhalefetinin Diplomasi Direnişi"
Suriye muhalefeti Cenevre’ye gelmek için şartlar öne sürerek, hem ABD’den hem BM’den güvenceler aldı. Muhalefetsiz Cenevre görüşmelerinin tiyatrodan öte gitmeyeceğini de dünyaya kanıtladı.
Al Jazeera'den Ayşe Karabat, talepleri kabûl edildiği için Cenevre'ye geleceğini açıklayan Suriyeli muhaliflerin durumunu ele alıyor:
“Siz benden daha iyi biliyorsunuz çünkü ben bir odada toplantıdaydım ama Yüksek Müzakere Heyeti Suriye müzakereleri için Cenevre’ye gelip gelmeme konusunda kendi tartışmalarını yapıyordu... Yüksek ihtimal pazar günü onlarla konu hakkında tartışmaya başlayabileceğime inanmak için iyi nedenlerim var.”.
Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Steffan de Mistura, cuma akşamı Esed rejiminin heyetiyle görüştükten hemen sonra bu açıklamayı yaptı.
Mistura, BM binasında rejim heyetiyle görüşürken, Suriye muhalefeti de Cenevre’ye gelmeye karar verdiğini açıklıyordu. Hem de aynı dakikalarda.
Suriye muhalefetinin Cenevre’ye geleceğini açıkladığı ana kadar yorumcular, Cenevre’de bir tiyatro sergilendiğini söylüyorlardı. Sonuçta içeride rejim ve rejimin sevdiği muhalefet vardı ama sorunun asıl tarafı yoktu, üstelik Cenevre’ye gelmek için şartlar öne sürüyordu.
Suriye’deki savaşa siyasal bir çözüm bulma iddiasıyla yola çıkan Cenevre sürecinin muhalefetin katılımı olmadan hiçbir sonuç vermeyeceği bütün çıplaklığıyla göz önüne serildi.
Muhaliflerin en büyük çatı örgütü ve 100’den fazla ülke tarafından Suriye halkının temsilcisi olarak kabul edilen Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK), rejim değişikliği isteyen Suriye Ulusal Koordinasyon Heyeti ve silahlı muhalefetin bazı unsurları aralık ayında Riyad’da bir araya gelerek Riyad listesi de denilen bir müzakere heyeti oluşturmuşlardı.
Meşru Temsilci Olduklarını Bir Kez Daha Kanıtladılar
Fakat Esed rejiminin en büyük destekçisi Rusya, bu listeye yeni isimler eklemek için diretti. Bu isimlerin başında PKK’nın Suriye kolu PYD de vardı. Riyad listesi, PYD ve benzer örgütlerin rejimle birlikte oturması gerektiğini söyledi. Mistura da, PYD’yi değil ama rejime yakınlığıyla bilinen başka isimleri Cenevre görüşmelerine dâvet etti. Bu isimlerden biri de Çoğulcu Toplum Hareketi lideri Randa Kasis’di. Cenevre’nin ilk gününde Kasis, rejim ve Mistura içerideydi ama Suriye’nin asıl muhalefeti yoktu. Bu açıkça Cenevre görüşmelerini hem bir tiyatro hâline getirdi, hem de Suriye muhalefetinin asıl temsilcisinin Riyad listesi olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Garantiler de Aldılar
Muhalefet, Cenevre’ye gelmek için BMGK’nın 2254 sayılı kararının uygulamasını özellikle 12. ve 13. maddelerinin bir an önce hayata geçirilmesini istiyordu. 12. madde kuşatmaların kaldırılıp insanî yardım ulaştırılmasını, 13. madde ise sivillere yönelik saldırıların bir an önce durdurulmasını istiyor.
Mistura ise, muhalefete ‘siz bir gelin de konuşuruz bunları’ demekle yetiniyordu. Muhalefet direndi, bunlar olmadan Cenevre’ye gelmeyeceğini defalarca dile getirdi. Siyasî çözüm sürecinin bir an önce başlamasını isteyen ABD de muhalefete ‘ön koşulsuz gelin’ baskısı yapıyordu.
Ancak görüşmeler planlandığı gibi 29 Ocak’ta yalnızca rejim ve rejimin sevdiği muhalefetin katılımıyla başlayınca ve bir yere gitmeyeceği anlaşılınca, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, muhalefetin ‘garantiler aldık, geliyoruz’ demesinden hemen sonra yazılı bir açıklama yaptı:
“Birleşik Devletler Suriye Muhalefeti Yüksek Müzakere Heyeti’nin BM’nin ev sahipliğinde Cenevre’de yürütülen müzakerelere katılma yönündeki önemli kararını büyük bir memnuniyetle karşılar. Ayrıca BMGK’nın 2254 sayılı kararının tamamıyla uygulanması gerekliliğini bir kez daha vurgular.”.
Muhalefet Cenevre’ye Geliyor Ama Görüşmelere Katılmak İçin Değil
Ancak muhalefet Cenevre’ye gelecek ama Cenevre görüşmelerine katılmayacak. Uluslararası topluma ve ABD’ye güvenmemek için gerekçeleri olan muhalefet önce kendisine verilen sözlerin nasıl tutulacağını görmek istiyor. Bu konuda somut adım bekliyor.
Kuşatmaların kaldırılması, insanî yardımın götürülmesi, sivillere yönelik saldırıların durdurulması için somut adımlar atıldığında , muhalefet konuyu yeniden ele alarak, siyasî çözüm müzakerelerine oturacak. Bu somut adımlar atılmadan BM’nin Cenevre binasından içeri girmeyecek.
Uzun Zor Diplomasi Yolu
Muhalefetin istediği adımların atılması yalnızca bir başlangıç olacak, zira müzakerelerde önce ateşkes görüşülecek, ateşkes sağlandıktan sonra altı ay içinde geçiş hükûmeti kurulması karara bağlanacak ve 18 ay içinde de ülkede seçimlere gidilecek. Fakat bu aşamaların her biri birbirinden zor. Zira rejim ve rejimin en büyük destekçisi Rusya, saldırılarını ‘terör’ gerekçesiyle açıklıyor ve ateşkes olsa bile, bu gerekçe altında bazı bölgelere saldırılarına devam edebileceğinin sinyallerini veriyor. Uluslararası belgelerde ‘tüm icra yetkisini elinde bulunduran geçiş hükûmeti’ denilse de, rejim ve Rusya ‘ulusal birlik hükûmeti’ ya da ‘güvenilir bir hükûmet’ gibi terimler kullanıyor. Rusya bir noktada kendisine yakın PYD gibi örgütleri de görüşme masısına oturtmak için girişimlerde bulunacağını şimdiden ilân etti. Bu ve benzeri konular ise muhalefetin önünde aşması gereken diplomatik büyük sorunlar olarak duruyor.
HABERE YORUM KAT