Haksöz Haber

Adaletten, insaftan uzaklaşıp her şeyi güç, imkân, avanta şeklinde görmeye başlayan insanların nerede duracağı belli olmuyor. Bin bir taklayla oturdukları pozisyonları koruma uğruna her türlü dönüşüme, başkalaşmaya meyyal hale geliyorlar. İktidar medyasında mebzul miktarda karşılaşılan bu tiplerin son dönemde yükselen endeksi Rusya.

Konjonktürel anti-Amerikancılıkları kendilerini Avrasyacı tezlere her geçen gün biraz daha yaklaştırırken, Rusya ve Putin övgüsünde adeta birbirleriyle yarışıyorlar. Ama burada da kalıcı olacakları zannedilmesin! Bunların dün Trump ABD’de iktidara gelme aşamasındayken nasıl heyecanlandıklarını da unutmuş değiliz. Yarın hava değişsin hepsi bir anda yeniden “stratejik ortağımız ABD” türküsünü rahatlıkla söylerler.

Bu zevat dünden beri adeta Lazkiye yakınlarında düşen Rus uçağının yasını tutacak halde! Utanmasalar en yakın Ortodoks Kilisesine taziyeye gidecekler! Bu arada bir dizi saçma sapan komplo teziyle de kendilerini daha da gülünç duruma düşürmeyi sürdürüyorlar.

Sabah gazetesinde başköşeye çöreklenmiş Mehmet Barlas bugünkü yazısında İdlib’te ‘terörist’ olarak nitelediği mücahitleri ‘ABD’nin paralı askerleri’ diye nitelemiş. Suriye’de zalim rejime ve hamilerine karşı hayatlarını ortaya koyan insanlara yönelik bu yakıştırmayla aslında kendi iç dünyasını yansıtmış!

Aynı gazetenin köşe yazarı Melih Altınok ise bir dizi komplo teorisiyle süslediği yazısını Putin’e övgülerle tamamlamış. Suriye’de yıllardır halkı vahşice katleden, çürümüş zalim bir rejimi ayakta tutmak için ordusuyla gece gündüz şehirleri bombalayan emperyalist bir gücü ve onun liderini fütursuzca övmüş. Şaşırtıcı mı? Değil! Melih Altınok gibilerin gözünde, vicdanında Suriye halkı ne ifade ediyor ki?