Haziran ayında babasından görevi alarak emir olan Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, göreve geldikten sonra Danışma Meclisi'ndeki ilk konuşmasını yaptı.

''Suriye halkı yalnızca kimyasal silahların imha edilmesi için bu devrimi başlatmadı, kendi halkına karşı kimyasal silah kullanmaktan dahi çekinmeyen bir rejimiden kurtulmak için başlattı'' dedi.

''Uluslararası toplumu, insanlık suçu işleyen bu rejim karşısında sorumluluklarını yerine getirmemekle" suçlayan Emir, ''Özellikle Birleşmiş Milletler ciddi bir adım atmadığı takdirde uluslararası meşruiyet ve adaletin temininde insanların güveninini tamamıyla yitirecektir'' uyarısında bulundu.

Şeyh Temim, ''Katar, yaşam ve onur mücadelesi veren Suriye halkını yarı yolda bırakmayacaktır'' diyerek, Suriye muhalefetine desteğin devam edeceği mesajını verdi.

Cenevre-2 Konferansı hazırlıklarıyla ilgili olarak, Suriye halkının taleplerinin dikkate alınması ve müzakereler için belirli bir takvim belirlenmesi gerektiğine işaret eden Şeyh Temim, ''Özgürlük uğrunda en ağır bedeli ödemiş ve kahramanlık destanı yazmış bir halkın fedakarlığı, ucu açık ve herhangi bir yaptırımı olmayan müzakerelerle takas edilmemeli" diye konuştu. 

Katar Emiri, Suriye'nin yanısıra Filistin sorununa ilişkin olarak da Arap ülkelerini suçladı. Filistin meselesinin ''Katar'ın dış politikasını ilgilendiren en temel konuların başında geldiğini" vurgulayan Şeyh Temim, "Arap devletleri, pasif davranarak İsrail'e baskıcı politikalarına devam etme fırsatı veriyor'' şeklinde konuştu.