1. YAZARLAR

  2. ADEM ÖZKÖSE

  3. Suriye günlükleri (1)
ADEM ÖZKÖSE

ADEM ÖZKÖSE

Yazarın Tüm Yazıları >

Suriye günlükleri (1)

17 Aralık 2024 Salı 13:20A+A-

Dün Çobanbey Sınır Kapısı'ndan büyük bir heyecanla Suriye'ye girdim. En çok da Baas yönetiminin devrilmesinin ardından nasıl bir Suriye ile karşılaşacağımı merak ediyordum. Suriye'yi ilk olarak El Bab’dan gezmeye başladım. Kiminle konuşsam adeta bir rüyada olduklarını, son iki haftada yaşananlara inanamadıklarını söylüyorlardı. Herkes çok mutluydu, insanlar adeta yıllardır sırtlarında taşıdıkları ağır bir yükten kurtulmuş gibiydiler.

Yeni Adım Derneği'nin El Bab’da 980 yetime eğitim verdiği okulda son derece coşkulu bir kutlama programına katıldık. Devrim şarkıları söylendi, devrime dair şiirler okundu. Ben de öğrencilere kısa bir konuşma yapıp Türkiye-Suriye kardeşliğinden, diktatör döneminde kaldığım Baas’ın zindanlarından bahsettim. El Bab’dan sonra Azez’e gidip dostum Ebu Enes'le buluştuk. Ebu Enes devrim sürecinin başladığı ilk günden bugüne bir mücahid olarak cephede savaşmış, diktatör rejime karşı mücadeleyi hiç bırakmamıştı. Gözlerinden sevinci hemen okunuyordu. Hasretle birbirimize sarılıp hemen sohbet etmeye başladık. Ebu Enes bu savaşa çok iyi hazırlandıklarını, hedeflerinin aslında sadece Halep’i almak olduğunu söyledi. Fakat cephede ilerledikçe karşılarındaki rejimin nasıl çürük bir ağaca dönüştüğünü fark ettiklerini, bunu fark edince de Halep'ten sonra hızlıca Hama, Humus ve başkent Şam’a doğru ilerlediklerini söyledi. Ebu Enes’e “Peki, bundan sonrası için ne istiyorsun, neler bekliyorsun?” diye sordum. Ebu Enes de “Öncelikle insanca bir yaşam istiyorum. Daha sonra da Filistin’i özgürleştirecek ordunun içinde olmak en büyük temennim” dedi. Türkiye'de Suriye devrimine mesafeli olanlar muhalifleri İsrail lehine hareket etmekle suçlasalar da Suriye'de konuştuğumuz her muhalifin Filistin’i özgürleştirmek gibi bir hayali vardı.

62be9119-bb97-439c-9566-6c7894b19fd3.jpg

Ebu Enes'le vedalaşıp bizi idlib’e götürecek Hamza'nın arabasına bindik. Hamza da tıpkı Ebu Enes gibi bir mücahiddi ve o da son savaşa katılıp Şam özgürleştirilene kadar savaşmıştı. Birçok arkadaşı devrim esnasında şehit düşen Hamza bugünleri gördüğü için sürekli şükrediyordu. Hamza, medya kanallarında cezaevlerini gören insanların Suriye devriminin zalime karşı verilen bir hürriyet mücadelesi olduğunu daha iyi anladıklarını söyledi. Fakat Hamza'nın gelecekle ilgili bazı korkuları vardı. Hamza büyük fedakarlıklarla elde ettikleri bu zaferi masada kaybetmekten, emperyalist güçlere kaptırmaktan korktuklarını belirtti. Bu nedenle bundan sonra en büyük görevlerinin devrimi korumak olduğunun altını çizdi.

9d75665a-b078-4e4a-a9de-31cac235263f.jpg

Hamza'nın kullandığı arabayla akşam üstü Azez’den İdlib’e ulaştık ve buradaki dostumuz Bilal'le buluştuk. Bilal yıllardır Suriye'de eğitim faaliyetleri yürüten, İdlib ve civarında bombardıman ve zorlu şartlara rağmen savaş ortamında bile olsa kurduğu okullarda öğrencileri eğitmeye çalışan idealist bir yöneticiydi. Şam'da geçirdiğim yıllardan yakından tanıdığım Bilal beni görür görmez “Sonunda hayalimiz gerçekleşti, Suriye zalim diktatörden kurtuldu!” dedi. ikimiz de anlatılması zor duygular içindeydik. Bilal ayrıca ben görmeyeli hem okulların hem de öğrencilerin sayısını bir hayli çoğaltmıştı. Kısa bir süre sonra sofralar hazırlandı ve bol bademli mis gibi kepseleri afiyetle yedik. Yemekten sonra bir süre Bilal'le sohbet ettik. Bilal bundan sonra yapacakları işler için bir sürü plan hazırlamıştı ve yeni Suriye'nin inşasında özellikle eğitime vurgu yapıyordu. Bunun için de Türkiye'den Suriye'ye öğrencilere konuşma yapmak için yazarlar getirmek istediğini söyledi. Böylece Suriye'de üniversite öğrencilerine konferans verme amacıyla ilk davetimi de almış oldum.

Artık vakit iyice ilerliyordu. Bu nedenle Halep, Hama, Humus ve Şam'dan oluşacak Suriye turumuz için programımızı yapıp, ziyaret edeceğimiz kişileri, görmemiz gereken yerleri kararlaştırdık. Daha sonra da sabah erkenden yola düşmek için anlaşarak Bilal'in misafirhanesine çekildik. Önce uyumayı denedim. Fakat milyonlarca insanın kısa bir süre önce zulümden kurtulduğu Suriye'de olmanın heyecanı uykumu kaçırdı. Ben de mazot kokulu sobadan aralıklarla gelen alev çatırtılarının eşliğinde Suriye günlüklerimi telefonuma not almaya başladım.

Diğer günlüklerde, sahadan yeni Suriye gözlemlerinde buluşmak üzere...

6a288688-e7af-4535-87f6-5cfe3fecf238.jpg

YAZIYA YORUM KAT

6 Yorum