emel örgütü lideri seyyid musa sadr olayını duyanlarınız vardır. hani libyada kaçırılmıştı. yıllarca sağmı yoksa ölümü olduğu belirsizdi. rivayetler yaşadığı yönündeydi. bizler yaşamasını ümit ettiğimiz için yıllarca musa sadrın canlı olduğuna inandık, öldüğünü kabul etmedik. meğer gerçek bunun tam aksiymiş. takdiri ilahi. ben şunu söylemek istiyorum. ilk önce gazeteci kardeşlerin sağ olmalarını ve esenlikle geri dönmelerini temenni ediyorum. ancak bu gazetecilerin sağ salim geri dönmesi için çırpınan nurettin şirinin bu çabasına rağmen bazı kardeşlerce mesul tutulmasını yadırgıyorum daha doğrusu kabul etmiyorum. bazı şeyler nurettin şirini de aşar, iran islam cumhuriyetinide aşar. bu noktada bu şahıs ve kurumları suçlamak insaflı olmaz. girişimleri sonuçsuz kalsada nurettin şirinden allah razı olsun. inşallah bu gazetecilerde en kısa zamanda ailelerine sağ salim kavuşmalarını temenni ediyorum.

Suriye yönetimi resmen bu kardeşlerimizi koz olarak ellerinde tutuyorlar açaıklamları ile de adeta dalga geçiyorlar.
Hatırlanacağı gibi bu olayların kabinde N. Şirin apar topar İran'a gidip Adem ve Hamir kardeşlerimizi almaya çalışmıştı.
Baas rejiminin arkasında güçlü bir şekilde duran İran da kardeşlerimizin ellerinde olduğunu belirtmiş ve N. Şirin "her an gidip teslim alabiliriz" şeklinde açıklamalar yapmıştı.

Konunun üstünden günler geçti ama hiç bir gelişme yok! İran bu kardeşlerimizin yerini biliyor ki N. Şirin'e söz veriyor!

Bundan sonra kardeşlerimizin akıbetinden İran'ın da sorumlu olacağının bilinmesi gerekir. Belki Suriye değil İran konsolosluğu önünde kardeşlerimizin tutsaklığını protesto etmeliyiz!

Üzüntü ve öfkeden insan ne yazacağını bilemiyor. Lakin Allahtan umut kesilmez. Dualarda ısrarcı olmak lazım. Allahım Adem abi ve Hamit'i kazasız belasız bir şekilde o zalimlerden kurtarıp sevdiklerine kavuştur. Amin