1. YAZARLAR

  2. Ahmet Varol

  3. Suriye direnişinin Riyad toplantısı
Ahmet Varol

Ahmet Varol

Yazarın Tüm Yazıları >

Suriye direnişinin Riyad toplantısı

14 Aralık 2015 Pazartesi 14:58A+A-

Türkiye’de gündemin seçime kilitlendiği bir dönemde Suriye meselesine “siyasi çözüm” aranması amacıyla Avusturya’nın başkenti Viyana’da uluslararası toplantı düzenlenmişti. Bu toplantıya Suriye’deki Baas rejiminin yanında yer alan Rusya ve İran katıldı. İran’ın katılmasının sağlanmasında ABD Başkanı Obama’nın çabalarının büyük payı oldu. 30 Ekim 2015 tarihli “Viyana’da siyasi çözüm” ve 31 Ekim tarihli “Viyana toplantısı çözüm getirecek mi?” başlıklı yazılarımda da bu toplantıyı değerlendirmiştim.

Viyana toplantısında belirlenen “siyasi geçiş” sürecinin 1 Ocak 2016’dan itibaren başlaması ve 18 ay içinde ülkede demokratik seçimler yapılması kararlaştırıldı. Ancak gelinen duruma göre, 1 Ocak 2016 tarihinin yaklaşmasına rağmen siyasi sürecin başlatılması yönünde herhangi bir ilerleme sağlanamadı. Çünkü Suriye’deki Baas rejiminin ve İran’ın gönderdiği Şii milislerin saldırılarına bir de Rusya’nın gönderdiği uçakların saldırıları eklendi. Viyana’daki toplantıda alınan kararlar da Baas zulmünden artık kesin olarak kurtulmak isteyen halkı temsil eden muhalefetin ve direniş gruplarının taleplerine cevap vermediği gibi zulüm güçlerinin saldırılarının son bulması yönünde bir ümit de vermiyordu. 

Viyana’daki toplantının ardından geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da Suriye’deki direniş güçlerini bir araya getiren bir toplantı düzenlendi. Bu toplantı muhalif grupları ve direniş güçlerini bir araya getirmesi açısından Viyana’daki toplantıdan farklıydı. El-Kaide’ye yakın görülen Nusra Cephesi dışındaki direniş grupları çağrıldı. Esed rejimiyle bağlantı içinde oldukları bilinen ve direnişi arkadan vurmaya devam eden IŞİD ve PYD’yi ise zaten direniş grupları listesine almamak gerekir. 

Riyad’daki toplantıda bir araya gelenler “siyasi çözüm” konusunda anlaştıklarını ve bunun için görüşmeler yapmak amacıyla ortak bir heyet oluşturacaklarını açıkladılar. Ancak Ahraru’ş-Şam isimli grup daha sonra Riyad’daki anlaşmadan çekildiğini açıkladı. Bununla birlikte ortak bildiriye imza attığı haber verildi. 

Riyad Konferansı’na katılanlar Suriye’de çatışmaların son bulması ve sorunun görüşmelerle çözülmesi yolunda adımlar atılması için rejim tarafından bir heyetle masaya oturmayı kabul ettiklerini bildirdiler. Ancak görüşmelerin yürümesi için rejimin ve ona destek amacıyla gönderilen Rusya hava güçlerinin saldırılarının durmasını istiyorlar. Sonrasında geçiş süreciyle ilgili formüller bulunması amacıyla siyasi görüşmeler yapılabileceğini ancak bu süreçte Esed yönetiminin devam etmesine razı olmayacaklarını ifade ettiler. 

Fakat burada yapılan toplantının ve sağlanan anlaşmanın da eksik kalan yanı, insanlık dışı saldırıları sürdüren taraftır. Suriye’de beş yıla yakın süredir bu katliamın, yıkımın ve tehcirin devam etmesinin sebebi de Esed saltanatının sürmesi için destek veren, saldırılarını sürdüren, bütün bu saldırılarında hiçbir insanî ölçüye ve ahlâki değere riayet etmeyen zulüm güçleridir. Onların bütün bu saldırılarını durdurmadan siyasi çözüm yönünde olumlu adım atılması zor hatta imkânsız. Dolayısıyla bu konuda olumlu bir adım atılabilmesi için rejim tarafının da ikna edilmesi ve saldırılara son vermeye razı edilmeleri gerekir. 

Her ne kadar toplantıya ev sahipliği yapan Suudi Arabistan’ın öncülüğünde böyle bir aracılık yapılması bekleniyorsa da şimdilik bir ilerleme kaydedilmiş değil. Rejim tarafının son dönemde Rusya’nın doğrudan müdahalede bulunmasından dolayı kendini daha güçlü hissettiği de söylenebilir. 

Viyana toplantısıyla Riyad toplantısının sonuçlarının birleştirilmesi suretiyle bir “siyasi çözüm” formülüne gidilmesinin mümkün olup olmayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bunun mümkün olması için de rejim tarafının saldırılara son vermesinin sağlanması amacıyla uluslararası çapta bir baskıya başvurulması gerekiyor. O yüzden sadece Suud yönetiminin arabuluculuk girişimlerinin meseleye kesin sonuç getirmesi ve tarafların karşılıklı masaya oturmalarını sağlaması çok da kolay olmayabilir. 

“Siyasi çözüm” amaçlı Viyana toplantısında direniş tarafı büyük ölçüde ihmal edilmişti. Riyad toplantısında ise rejim ve ona destek veren güçlerin ikna edilmesi konusunda şimdilik ciddi anlamda bir işaret alınmış değil. Aksine Rus işgal güçlerinin de desteğiyle saldırılar şiddetlenerek devam ediyor. 

Yeni akit

YAZIYA YORUM KAT