Süleyman Soylu hem idareyi hem yargıyı mı temsil ediyor?
“İçişleri Bakanının Adana’daki vahim olayların tartışıldığı bir vasatta Alpaslan Kuytul hakkında sarfettiği sözler Türkiye’de hukuk devleti olmanın temeli olan güçler ayrılığı ilkesinin nasıl ihlal edildiğini ortaya koymakta.”
Adana’da polisin Furkan Vakfı gönüllülerine uyguladığı şiddeti ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarını değerlendiren Rıdvan Kaya, “İçişleri Bakanının Adana’daki vahim olayların tartışıldığı bir vasatta Alpaslan Kuytul hakkında sarfettiği sözler Türkiye’de hukuk devleti olmanın temeli olan güçler ayrılığı ilkesinin nasıl ihlal edildiğini ortaya koymakta.” dedi.
Rıdvan Kaya’nın yazısı şöyle:
Türkiye birkaç gündür 20 Mart Pazar günü Adana’da meydana gelen ve vicdan sahibi herkesi derinden saran olayları konuşuyor. Gerçekten de Adana’da sokaklara taşan zulüm görüntüleri üzerinde çokça konuşulmayı hak ediyor.
Hatırlayalım, aynı gün İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklama ile soruşturma açılacağının duyurulması konuyu endişeyle izleyen kamuoyunda bir nebze rahatlamaya neden olmuştu. Ne var ki bilahare yaşanan gelişmeler açıkçası çok da umutlu olmamak gerektiğini ihsas ettirmekte.
Önce Adana Valiliğinden yapılan açıklama ile olayın basitleştirilip çarpıtılmaya çalışıldığı görüntüsü ortaya çıktı. Valilik açıklamasında olaylar sırasında 37 polisin yaralandığı iddia edilirken, 2 polisin ’orantısız güç’ kullandığı ifade ediliyor ve soruşturma açıldığı bildiriliyordu.
Valilik açıklamasından ne öğreniyoruz? Polisler ağır bir saldırıya uğramışlar, buna karşın aralarından sadece 2 kişi kural dışına çıkmış! Oysa kamera görüntüleri göstericilerin hiçbir şekilde polise mukavemet etmediklerini ama buna rağmen çok sert bir şekilde dayağa maruz kaldıkları net bir şekilde ortaya koyuyordu…