Sudan'daki siyasi kriz 10'uncu ayına girerken sivil güçler arasında birlik sağlanamadı
Sudan'da Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın 25 Ekim 2021'de hükümeti feshedip başbakan dahil onlarca siyasetçiyi gözaltına almasıyla başlayan siyasi kriz, 10'uncu ayına girerken sivil güçler arasında birlik sağlanamadı.
Hayat pahalılığı nedeniyle 19 Aralık 2018'de gösterilerin başladığı ülkede, 11 Nisan 2019'da ordunun müdahalesiyle 30 yıllık Ömer el-Beşir iktidarı sona erdi ve eylülde asker-sivil ortaklığında geçiş döneminin ilk hükümeti kuruldu.
Güney Sudan'ın başkenti Cuba'da 3 Ekim 2020'de ülkedeki silahlı gruplarla barış anlaşması imzalandı ve onları yönetime dahil etmek için hükümet, Şubat 2021'de yeniden kuruldu.
Ordu ile sivil yönetim arasında iktidar mücadelesi ve ciddi fikir ayrılıkları yaşanması sonucu asker, 25 Ekim 2021'de yönetime el koyarak olağanüstü hal ilan etti, hükümeti feshetti ve o dönemki Başbakan Abdullah Hamduk dahil onlarca siyasetçiyi gözaltına aldı.
Ordu, 21 Kasım 2021'de Hamduk'u teknokrat hükümeti kurması için görevine iade etti. Hamduk, siyasi krizin çözülememesi sebebiyle 2 Ocak 2022'de görevinden istifa etti.
Uluslararası ve bölgesel çabalar sonuçsuz kaldı
Birleşmiş Milletler (BM), Afrika Birliği (AfB) ve Doğu Afrika'da Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD) gibi uluslararası ve bölgesel kurumların diyalog çağrıları ve çözüm girişimleri sonuçsuz kaldı.
Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Burhan, 4 Temmuz'da, sivil güçlerin sivil bir hükümet üzerinde anlaşmaya varabilmesi için askerin, BM, AfB ve IGAD'dan oluşan "üçlü mekanizma" himayesinde yürütülen siyasi müzakerelerden çekildiğini, sivil geçiş hükümeti kurulmasının ardından Egemenlik Konseyinin feshedileceğini ayrıca güvenlik ve savunmadan sorumlu olacak Yüksek Savunma Konseyi kurulacağını bildirdi.
Ciddiyetini göstermek için Burhan, 6 Temmuz'da, 5'i asker, 5'i sivil ve 3'ü silahlı grup mensubu 13 sandalyeden oluşan konseyin sivil üyelerini görevden aldı.
Konseyin Başkan Yardımcısı ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı General Muhammed Hamdan Dagalu, 22 Temmuz'da, iktidarı tamamen sivillere bırakmaya karar verdiklerini açıkladı. Dagalu, ülkedeki siyasi, devrimci ve toplumsal güçler ile tüm vatanseverleri birleşmeye, ülkenin karşı karşıya olduğu tehlikelere dikkat etmeye, Sudan'daki krizlerde acil ve etkili siyasi çözümlere ulaşmak için aklın sesine kulak vermeye çağırdı.
"Değişimde başarılı olamadık"
Dagalu, 1 Ağustos'ta BBC'ye verdiği mülakatta, "Şu anda bahsedemeyeceğim nedenlerden dolayı değişimde (25 Ekim kararları) başarılı olamadık. Değişimi düşündüğünüzde bir hedefiniz ve değişim için bir vizyonunuz olur. Ancak ne yazık ki planlanan şey gerçekleşmedi ve başarısız oldu. Şimdi durum daha kötüye gitti." ifadelerini kullandı.
25 Ekim 2021'de başlayan ve halen süren sivil yönetim talep edilen gösterilere güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucunda 100'den fazla kişi hayatını kaybederken, protestolara öncülük eden Direniş Komiteleri "(orduyla) müzakere yok, ortaklık yok, meşruiyet yok" sloganı atıyor.
"Siyasi güçler arasında derin farklılıklar var"
Ülkedeki askeri yönetim karşıtı siyasi güçleri temsil eden eski iktidar koalisyonu Özgürlük ve Değişim Güçleri-Merkez Konseyi ve Direniş Komitelerinin yanı sıra, Komünist Parti, Meslek Odaları Birliği, siyasi ve mesleki örgütlerini içeren "Radikal Değişim Güçleri" adlı yeni ittifak, 'darbe' olarak nitelendirdikleri 25 Ekim müdahalesinin sonuçlarının ve sonrasında alınan kararların iptali için iş birliğinde fikir birliği yapmış durumda.
Çoğunluğu silahlı gruplardan oluşan Özgürlük ve Değişim Güçleri-Ulusal Uzlaşı güçleri ise askere yakın olarak değerlendirilirken, 10 İslami grubun birleşmesiyle oluşan "Kapsamlı İslami Akım" ve "Ulusal Hareket Güçleri" gibi sivil güçler, askerin yönetimde olmasında bir sakınca görmüyor.
Gözlemciler, siyasi güçlerin yakın gelecekte ortak paydada birleşmeleri umudu olmadığı, bunun da askerin ve askeri yönetime müzahir olan grupların menfaatine olduğu şeklinde değerlendiriyor.
Article Medya Merkezi Müdürü ve bazı gazetelerin eski Genel Yayın Yönetmeni Osman Fadlullah, AA muhabirine yaptığı açıklamada, siyasi güçlerin birleşeceğini düşünmediğini, çünkü aralarındaki farklılıkların derin olduğunu ve bu farklılıkları çözecek hiçbir yol görünmediğini söyledi.
"Ordu liderleri, siyasetçileri daha fazla beklemeyecek"
Fadlullah, siyasi güçlerin parçalanması ve aralarındaki çatışmanın, askerin, ülkenin içinde olduğu anayasal ve hükümet boşluğunu doldurmasını hızlandıracağını ileri sürerek, "Ordu liderleri, siyasetçileri kendi aralarında anlaşıp devlet işlerini yürütecek bir hükümet üzerinde anlaşmaya varmaları için daha fazla beklemeyecek." dedi.
Gazeteci Emir Babikir Abdullah ise Sudan'daki siyasi güçlerin anlaşmasının zor olduğu görüşüne katıldığını belirterek şunları kaydetti:
"Siyasi güçlerin, kışlasına dönene kadar orduya baskı kuran bir hükümet üzerinde anlaşması zor. Burhan, iktidarı sivillere devretmek için siyasi uzlaşı ve partiler birliği yemi attı, ki bu başarılması zor bir seçenek."
Siyaset sahnesindeki üç senaryo
Abdullah, Sudan'daki siyaset sahnesinde üç senaryonun olduğuna dikkati çekerek, "Ya siyasi güçler birleşir, ya ordu, görevi seçimlere hazırlanmak olan geçici bir hükümet kurar ya da siyasi güçler (25 Ekim askeri müdahalesi ve sonrasında alınan kararlar) ortadan kalkıncaya dek baskısına devam eder." değerlendirmesini yaptı.
Ordunun, seçim yasasını onaylayan bir parlamentonun olmaması nedeniyle, bunu gerçekleştirmesinin zor olmasına rağmen, ülkeyi seçime götürecek geçici bir hükümet ilan edeceğini düşündüğünü dile getiren Abdullah, "Seçimler; nüfus sayımı, seçim bölgelerinin belirlenmesi dahil olmak üzere zorlu adımlar gerektiriyor." diye konuştu.
Abdullah, ülkedeki krizlerin devam etmesi nedeniyle gerçeğe en yakın senaryo olduğu için siyasi güçlerin orduya baskısını daha da arttıracağına inandığını aktardı.
"Sudan'daki tüm siyasi güçlerin uzlaşması neredeyse imkansız"
Eski iktidar koalisyonu Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri-Merkezi Konseyi liderlerinden Muhammed Abdulhakem de 25 Ekim askeri müdahalesi sonrasında siyaset sahnesinin yol haritasını, eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir rejiminin güçlerinin çizdiğini öne sürdü.
Abdulhakem, "Sudan'daki tüm siyasi güçlerin uzlaşması neredeyse imkansız, hatta bazı sivil güçler darbe iktidarını destekliyor. Bu yüzden, krizin iki tarafını darbeciler ve darbe karşıtları olarak tanımlamak önemlidir. Darbe karşıtlarının çoğu, özgürlük, barış ve adalet talepleri çatısı altında onları bir araya getirecek asgari düzeyde anlaşabilirler." ifadelerini kullandı.
HABERE YORUM KAT