1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. SUDAN

  4. Sudan’da sular durulmadı
Sudan’da sular durulmadı

Sudan’da sular durulmadı

Ahmet Varol, Sudan'da yaşanan siyasi gelişmeler hakkında son detayları okuyucularına aktarıyor.

19 Kasım 2021 Cuma 12:00A+A-

Ahmet Varol / Yeni Akit

Sudan’da sular durulmadı

Sudan’da cuntacıların, iki yüzlü politikası yüzünden siyasi kriz ve toplumsal tepki, olaylar, çatışmalar devam ediyor. 

Önce, 17 Ağustos 2019’da kabul edilen anlaşmanın şartlarını yerine getirmeyen, ardından bu anlaşmayı tamamen geçersiz kıldığını göstermek için ona göre oluşturulmuş Ulusal Egemenlik Konseyi’ni ilga eden cunta lideri General Abdülfettah El-Burhan daha sonra kendince yeniden Egemenlik Konseyi oluşturdu ve kendini yeniden bu konseyin başkanı yaptı. Sonra da güya yeni başkanlık dönemi için yemin etti. Tabii bunların tümü birer tiyatrodan ibaretti ve bütün her şey askeri cuntanın siyasi iktidarının devam etmesi için yapılıyordu. 

Bir yandan bunları yapan Burhan öbür tarafta ABD Dış İşleri Bakanı Blinken’in Afrika işlerinden sorumlu yardımcısı Molly (Mary) Phee ile görüşmesinde askeri kanadın aslında siyasi iktidarda kalmaya çok da istekli olmadığını iddia etti. Yani Burhan’ın söyledikleri ile yaptıkları birbirini yalanlıyordu. 

Onun bu iki yüzlülüğünü kitlesel gösterilere müdahale konusundaki tutumunda da gördük. Eylemcilerin “barışçıl” gösteri düzenlemeleri durumunda herhangi bir müdahale olmayacağına dair kesin söz verdiğinin ertesi gün düzenlenen gösterilere polis müdahalesi sonucu birkaç kişi hayatını kaybetti. Sonra da göstericilerin polise karşı şiddete başvurduğu iddiasıyla cinayetlerin üstünün örtülmesine çalışıldı. Oysa göstericilerin polise karşı şiddete başvurmaları halinde sergilenecek tavır hemen namluları üzerlerine çevirip onları sinek gibi öldürmek değildir. Polis kendini bu tür tepkilere karşı sağlama almak için gerekli tedbirleri alıyor ve şiddete başvuranları engellemenin, dağıtmanın öldürme dışında da yöntemleri var. 

Aynı iki yüzlülüğün Batı’nın Sudan’daki olaylar karşısında sergilediği tutumda da karşımıza çıktığını söyleyebiliriz. Normalde ABD ve AB ülkeleri sürekli cuntanın uygulamalarını kınıyor ve bir an önce sivil yönetime geçiş sürecinin başlatılması için talimatlar gönderiyor. Ama bütün bunlar cunta nezdinde, vidaları gevşetme ve yönetimi sivillere devretme konusunda reel bir karşılık bulmuyor. Bu da  Batı’nın sözlü açıklamalarının, fiili bir karşılığının olmadığını ve olmayacağını cuntacıların bilmesinden kaynaklanıyor olabilir. 

Sudan’da suların durulmamasının sebebi askeri kanadın, 2019’daki anlaşmayı yok sayarak bütün pazarlıklara sıfır noktasından yeniden başlamak istemesi, sivil kanadın ise askerleri tecrübe ettiği için artık onlara güvenmemesi sebebiyle böyle bir pazarlığa oturmaksızın söz konusu anlaşmaya göre süreleri çoktan dolmuş olan askerlerin çekilmesi ve yönetimin sivil kanada devredilmesi konusunda ısrar etmesidir. 

Bu yüzden sivil kanat halk  tabanından askerleri çekilmeye zorlamak için kitlesel eylemleri sürdürmeye ve toplu grevlere çağırıyor. Askeri kanat kitlesel eylemleri önlemek için insanların birbirleriyle bağlantı kurmalarını sağlayan iletişim araçlarının, internetin ve cep telefonlarının kullanımını zorlaştırıyor. Aynı zamanda kalabalıkların bir araya gelmesi için kullandığı yolları ve köprüleri ulaşıma kapatıyor. Bir araya gelebilenlere karşı da polis şiddetine başvuruyor. 

17 Kasım Çarşamba günü Sudan Uzmanlar Birliği’nin çağrısıyla başkent Hartum’da “milyonluk gösteri” adıyla bir gösteri düzenlendi. Polisin yine şiddete başvurması nedeniyle en az on kişi hayatını kaybederken onlarca kişi de yaralandı. 

Siyasi hakimiyetini sürdürmek isteyen cuntanın bu tutumu karşısında sivil hareketin başını çeken Sudan Uzmanlar Birliği halkı ülkenin bütün şehirlerinde ve köylerinde askeri diktatörlüğe karşı sivil başkaldırıya çağırdı. 

Aslında cuntacılar sivil başkaldırının ülkenin geneline yayılması durumunda bunun önüne geçmelerinin kolay olmayacağını biliyor. O yüzden dış güçlerin biraz da sivil kesimi yeniden pazarlığa oturmaya zorlamak için devreye girmesini istiyor. Batı ise görünüşte sivilleşmeye destek veriyormuş gibi görünse de gerçekte paçaları tutuşan cuntacıları kurtarmak için sivil kanadı yeniden pazarlığa ikna etmeyi amaçlıyor.

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT