Sudan'da cuntaların oluşumu ve karşı karşıya gelmesi
Ahmet Varol, Sudan'da cuntaların oluşum sürecini ve nasıl birbirlerine girdiklerini anlaşılır bir şekilde izah ediyor.
Ahmet Varol / Yeni Akit
Sadece başkalarını ısırması için yılan beslemek
“Koynunda yılan beslemek” diye yaygın olarak kullanılan bir deyim var. Bu genellikle, iyilik umarak kötü birini besleme ve himaye etme anlamında kullanılır. Yani kişi beslediğinin kötü olduğunu tahmin edemez, onu iyi zanneder ve büyüyüp, semirmesi, güçlenmesi için ona gereken her şeyi temin eder.
Ancak politikada veya hukuk gözetmeyen sistemlerde bunun farklı bir şekli de vardır. Beslediğinin aslında yılan olduğunun farkındadır. Ama onun akıllı ve kurnaz yılan olduğunu düşünerek sadece başkalarını ısırması için besler, sahip çıkar. Ne var ki yılan bu, vefa nedir bilmez! Gün gelir kendini besleyeni de ısırır.
Sudan’da bu sıralarda savaşın bir tarafını oluşturan Muhammed Hamdan Daklu’nun aslında asker kökenli olmadığı ama bugün “korgeneral” rütbesine sahip olduğu bilgisi belki hakkında yazılan tanıtım yazılarını okuduysanız dikkatinizi çekmiş olabilir.
Bu adam 15 yaşında tahsili bırakıp ticaretle uğraşmaya başlamış. Sudan’ın Darfur ve Kordofan bölgelerinde yaygın Rizeykat kabilesine mensup. Bu kabile, Sudan dışına da yayılmış büyük bir bedevi kabilesi.
Daklu da mensubu olduğu kabilenin yaygın olduğu bölgelerde deve ticaretiyle işe başlıyor. Sonra işi büyütüyor koyun ve kumaş ticaretine de giriyor. Bu vesileyle civar ülkelere de açılıp irtibat ağını epey genişletiyor.
Askeri eğitim almamış ama gençlik yıllarında ticari kafilelerin güvenliğini sağlamak amacıyla oluşturulan bir çetenin başkanlığını yapmış. Sonra kendisi de ticarete atılınca ve iş yaptığı bölgelerde ticari kafilelerin güvenliğini sağlamak için bu tür çetelere ihtiyaç olması sebebiyle kendi milis güçlerini oluşturuyor.
Böylece bir yandan ticarette şöhret kazanırken bir yandan da ciddi güvenlik sorunlarının yaşandığı Darfur bölgesinde, milis güçlerini yönetme ve organize etme konusunda isim yapıyor.
Darfur’daki isyanı bastırmak amacıyla Sudan’ın eski lideri Ömer El-Beşir, Daklu’dan yararlanmak istiyor ve onu önce, devletin perde arkasından yönlendirdiği Cancevid gerillalarını koordine etmesi için görevlendiriyor. Sonra ona askeri unvan veriliyor ve aynı zamanda yürüttüğü çete faaliyetlerine yasal çerçeve oluşturulması amacıyla, “Hızlı Destek Kuvvetleri” adında güncel isimlendirmeyle paramiliter bir silahlı milis gücü oluşturmasına imkan sağlanıyor. Bu milis güç zamanla büyüyor ve mensuplarının sayısı on binleri buluyor.
Daklu’nun adamları o zaman özellikle Darfur bölgesinde hiçbir ahlakî ölçü ve insani değer gözetmeden şiddet estiriyorlardı. Gerek Cancevid gerillalarının ve gerekse Hızlı Destek Kuvvetleri’ne mensup milis güçlerinin şiddet ve saldırıları yüzünden Darfur bölgesinde yaşayan yüz binlerce siyahi evlerini terk edip Çad’a iltica etmek zorunda kaldı.
O zaman muhtelif insan hakları kuruluşları tarafından hazırlanan raporlarda söz konusu Hızlı Destek Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği ihlallere ve sivil halka yönelik şiddet eylemlerine dikkat çekilmişti. Ancak amaç Darfur bölgesinde kontrolün sağlanması olduğundan Daklu’nun faaliyetleri merkezi yönetimi rahatsız etmiyordu.
Ama gün geldi Daklu, Beşir yönetimini devirmek için kurulan komplonun içinde yer aldı ve bu kez bizzat kendini besleyenleri ısırdı. Böylece, 19 Aralık 2018’de patlak veren olayları bahane eden komutanlar Daklu’yu ve onun Hızlı Destek Kuvvetleri’ni de yanlarına alarak 19 Nisan 2019 tarihinde yani olayların patlak vermesinden dört ay sonra Beşir’e karşı askeri darbe gerçekleştirdiler.
Fakat, “Ben olmasaydım siz bu darbeyi gerçekleştiremezdiniz” diyen Daklu kendisinin hem siyasi otoritede, hem de devletin imkanlarının paylaşımı konusunda payının yüksek olmasını istedi. Sonuçta hesaplar bozuldu ve Daklu bu kez darbe için kendileriyle ittifak kurduğu, işbirliği yaptığı generallerle karşı karşıya geldi.
Dün aynı safta duran generaller şimdi birbirlerine füze yağdırıyor. Daklu’ya göre Abdülfettah Burhan bir zalim, yakalanıp adalete teslim edilmesi lazım; Burhan’a göre de Daklu bir isyancı mutlaka cezasının verilmesi gerekiyor!
HABERE YORUM KAT