Suç haritasında kim kimdir?
Susurluk kazası 1996 yılında oldu. Askeri kanadın, JİTEM'in varlığı ise 10 yıl sonra 2006 yılında tescil edildi.
Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi Şubat 2006'da Diyarbakır, Mardin ve Batman'da öldürme, kundaklama, bombalama eylemlerinden sanık 11 kişi hakkında görevsizlik kararı verip, dosyayı askeri mahkemeye yollarken şunları söylüyordu:
“Sanıkların suç tarihinde JİTEM görevlisi olduklarının anlaşıldığı, JİTEM'in jandarma istihbaratına bağlı olarak faaliyette bulunduğu, asker şahısların işlemiş oldukları suçlardan dolayı askeri mahkemede yargılanmasının gerektiği kanaatine varıldığı için…”
Ama oraya kadar…
Daha ileri adım atmak mümkün olmadı…
Susurluk'un askeri derinliği görüldü, ama o derinliğe inmek söz konusu olamadı…
Bugün Ergenekon davası önemli ölçüde bu derinliği yargılıyor, “derin devletin iç hesaplaşmalarının, derin devletin kurumsal ayakları ve korunan kurumlarının izini sürüyor, sivil hizmetkârlarını ifşa ediyor”…
Bu parçaları birleştiren tutkal ise “askeri”…
Dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın hazırladığı Susurluk raporunun bir bölümünde şunlar yazar:
“Sn. Başbakan'a hiçbir açıklama yapmadan, MİT'in Yeşil hakkındaki tespitlerini, olduğu gibi takdim etmekte fayda görülmüştür.
- (...) Şahıs, Tunceli J.Blg.Komutanlığı'nın emirleriyle ve anılan komutanlık adına, Nazimiye ve Ovacık bölgelerinde istihbari bilgiler toplayarak, güvenlik kuvvetleriyle birlikte uygulamalara katılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda bölgedeki vatandaşlar nezdinde deşifre olması nedeniyle, Jandarma Asayiş Komutanı tarafından Diyarbakır'a çekilmiştir (...)
- (...) 27.05.1992 tarihinde Muş ilinde güvenlik kuvvetlerince yakalanan 5 PKK mensubu, sorgu amacıyla Özel Harekât Şb. Md.'ne götürülmeleri sırasında adı geçen tarafından öldürülmüşlerdir. Bingöl birimimizde görevli 2 personelin de adının geçtiği olayla ilgili olarak, 28.05.1995 tarihli Ahmet Yeşil adı, imzası ve “Asayiş Kolordu Komutanlığı Görevlisi” ibareli bir yazı bulunmaktadır (...)
Olay sonrası şahısla ilgili olarak intikal eden bilgilere göre, adıgeçen Bingöl birimimiz tarafından, Asayiş Kolordu K.Yrdc'nın da bulunduğu bir ortamda, Bingöl İl Jandarma Komutanı'nın makam odasında tanınmış ve anılanın (M.Yıldırım) para talebi üzerine Asayiş Kolordu K.Yrdc. tarafından para verilmesinin emredildiği hususu müşahede edilmiştir (...)
Adı geçen, 05.05.1992 tarihinde Muş Valisi, Emn.Md., İl Jan. K. ve Bingöl Blg. Md.'nün hazır bulunduğu İl Emniyet Komisyonu toplantısına katılmıştır. Toplantıda Bingöl birimimizden yardım görmediğini ifade etmiştir. (...)
- 1994 yılı itibariyle Diyarbakır Cezaevi'nde tutuklu bulunan Muhsin Gül (Kod adı: Kekeç-Pepe-Metin,) 22.07.1994 - 16.08.1994 tarihleri arasında Diyarbakır Cinayet Büro Amirliği'nde verdiği ifadelerde Yeşil'le ilgili olarak;
Ankara Elmadağ İlçesi yakınlarında öldürülen Emekli Binbaşı Ahmet Cem Ersever'i Ahmet Demir (Yeşil), itirafçı (General Zinnar kod) Alaattin Kanat, (Mete kod) İbrahim Babat ile Hoca kod (ismi bilinmeyen) Antep şivesi ile konuşan gözlüklü 35 yaşlarında, kısa boylu şahısların öldürdüğünü, daha sonra Ersever'in arkadaşı Mustafa Deniz ve sevgilisi Neval Boz'un da aynı şekilde öldürülmelerini müteakip, adı geçenlerin silahlarını Ankara Aydınlıkevler semtindeki jandarma istihbaratına bıraktıklarını ve otobüsle gidecekleri yerlere gönderildiklerini...” beyan etmiştir...
Rapor MİT'in, zikreden ise Başbakanlık Teftiş Kurulu…
Buzdağı budur, altında ise malum derinliği ve tutkalıyla Ergenekon var…
YENİ ŞAFAK
YAZIYA YORUM KAT