Sosyopat Solculuğun Tükenmişliği ve Fırat Erez Vakıası
Ahmet Murat Kaya, sosyal medya üzerinden İslam’ın en temel değerlerine açıkça hakaret etme alçaklığını gösteren Fırat Erez hadisesini yorumladı.
AHMET MURAT KAYA / HAKSÖZ-HABER
Modern düşünce bu topraklara batıdakinin aksine, zorbalık ve diktatörler aracılığı ile girebildi. Ne sosyolojik bir tecrübesi ne bilimsel gelişim süreci ne de insana dair tespitleri sindirilip tartışılmadan, kafamıza vura vura bir modern insan modeli kurmaya çalıştılar. Belki daha sivil ve tartışma olanakları mümkün bir iklimimiz ve hikayemiz olsaydı, modernite ile kurduğumuz ilişkiler daha dengeli olabilirdi.
Bu zorba yöntemler, bize daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi, daha fazla bilimsel bir hayat vaat ettiğinden olsa gerek, özgürlük, bilim ve demokrasi kavramlarını konuşurken de huzursuz bir ruh halimiz vardır. Irak’ta demokrasi, Afganistan’da özgürlük tartışmaları nasıl savaş ve işgalden bağımsız entelektüel bir dil kuramaz ise, Türkiye’de de kuramaz. Hikayemiz ve hafızamız bu vaatlere kanmayıp, bizi bu minder ya da platforma çağıran aktörlerin kimlikleri ve hayat modelleri üzerine odaklanır, haklı olarak.
Her din ve ideoloji gibi modernitenin de bir hayat ve değer önerisi ve daveti var. Bu davet, son zamanlarda farklı bir form da kazandı. Sansasyonel bir tarz ile temel nezaket kurallarını hiçe sayan bir hakaret dili, bizi bilimsel olmaya davet ediyor. Bazı ateist idealistler, devletin baskıcı laik ya da sol örgütlerin otoriter dillerinden daha sivil ve fakat daha pervasız bir üslup ürettiler. Gün geçmeye görsün ki, Müslüman halkın dini değerlerine, geleneklerine aşağılayıcı bir üslup ile saldırmasınlar.
*