HAKSÖZ HABER

Sosyal medyanın gerçeklik algısı üzerindeki etkisine dair kapsamlı çalışmalar yapılmış değil ancak herkes bir sorunla karşı karşıya olduğumuzun bilincinde. Birçok ülke çocukların mobil araçlar üzerinden bu platformlara ulaşmasına yönelik engellemeler geliştirmeye çalışırken çocukların bağımlılığı ise her geçen gün artıyor.

İşin özünde meselenin sadece çocuklarla ilişkili olarak değerlendirilmesi oldukça problemli. Netice olarak çocuklar yetişkinlerde gördükleri davranışları taklit ediyorlar. Yetişkinlerin sosyal mecralarda harcadıkları zaman ise oldukça fazla. Tüm dünyada ekran bağımlılığı yeni bir bağımlılık çeşidi olarak kabul ediliyor.

Bu noktada çocukların durumu sadece çaresizlikle ilişkili olarak ele alınabilir. Çocuklar sorumlu olmak bir yana kurban durumundalar. Sosyal medyada izlenme oranı yüksek videoların erişimi kolay olduğu için çocuk yaşta insanları denetlemek mümkün değil. Netice olarak telefonu eline alan her çocuk başta pornografi olmak üzere her türden ahlaksızlığa açık hale geliyor. Bazen ise sosyal medyada denetlenmeyen içeriklerle baş başa kalan çocuklar fiziksel yaralanmalar yaşıyorlar.

Muş'un Malazgirt ilçesinde 11 yaşındaki Fatma K., sosyal medyada gördüğü 'kolonya yakma' videosunu denemek istedi. Fatma K., üzerine kolonya döküp elindeki çakmağı da ateşledi. Bir anda saçları ve kıyafetleri alevler aldı. Hastanede tedaviye alınan Fatma K.'nin göğüs ve boyun bölgesinde ikinci ve üçüncü dereceden yanıklar olduğu belirlendi.

Yüzü yanmadığı için şanslı sayılabilecek olan 11 yaşındaki Fatma, çevresindeki yetişkinler ve yaşıtlarının gündemine göre beğenileri şekillenmiş bir çocuk sadece. Fatma’nın yaşadığı fiziksel acı maruz kalabileceği psikolojik ve ahlaki tahribatın yanında hiçbir şey! Medyanın bol "şoklu" haberlerde özendirdiği sosyal medya deneyleri popüler olmanın önemli bir yolu. "Sosyal medyada gördü ve yaptı" şeklinde özetlenebilecek bir "yeni gerçeklikle" karşı karşıyayız. İnsandan insana bilgi aktarımı artık tecrübeyle sabit yollarla değil gerçekliği alt üst eden bir hızla aktarılıyor. Böyle olunca ise acı sonuçlar kaçınılmaz hale geliyor...

Nesilleri görüntü kültürünün şekillendirdiği bir dünyanın acı sonuçlarından korumak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Değişimi ise önce kendimizden başlatmamız şart!