Yılmaz Bilgen / Yeni Şafak

Kasım 2015’te Türkmendağı için hayatî önem taşıyan Kızıldağ'ın Esed ve müttefikleri tarafından ele geçirilmesi ile stratejik anlamda “düşen” Lazkiye-Bayırbucak bölgesi, dün gece itibariyle Esed ordusu ve İran destekli milislerce tamamıyla işgale uğradı.

Bölgeye hâkim Kızıldağ'ı ele geçirdikten sonra Bayırbucak'taki birçok noktaya saldıran Esed ordusu, Ağcabayır, Murtlu, Sarraf, Çümeren, Burç, Karacağız, İsa Pınar ve son olarak Karamanlı tepelerinde hâkimiyet sağladı.

Son saldırılarla birlikte Türkmen birlikler için bölgede tutunma şansı tamamen ortadan kalktı. Direnişçi Türkmenler sınırın Türkiye tarafına ve geçiş yolu bulabilenler ise doğu yönünde çekilmek zorunda kaldılar.

Esed güçlerine direnen Türkmen gruplar, son 4 gün içerisinde 50'nin üzerinde kayıp verdi. Saldırılar sonucu aralarında sivillerin de bulunduğu 86 kişi de yaralandı.

Doğu Yönüne Doğru Bir Göç Dalgası

24 Kasım 2015'te Rusya’ya ait uçağın düşürülmesi ile birlikte havadan, karadan ve denizden kesintisiz bombalanan Türkmen köylerinden binlerce Bayır Bucak Türkmeni sınırın sıfır noktasına iltica etmişti.

Kışı Yamadi bölgesinde kurulan çadırlarda geçiren sivillerin son gelişmeler ve rejimin ilerlemesine bağlı olarak doğu yönüne doğru yeni bir göç dalgası başlattığı bildirildi.

İran Destekli Milisler

Türkmendağı'na yönelik hava operasyonları Rusya tarafından yürütülürken karada savaşan güçlerin büyük çoğunluğu ise İran destekli şii milislerden oluşmakta.

İran, Afganistan, Irak ve Lübnan'dan getirilen şiiler bölgede mevcut kara gücünün yarısından fazlasını oluşturuyor. Şii militanlara ek olarak bölgede 5 yıldır işgal ve yağma faaliyetleri yürüten Hatay asıllı Mihrac Ural'ın kurduğu Mukaveme-i Surî örgütü de yeralıyor.