Hüsnü Mübarek.. Son Firavun!.. Tunus’tan sonra Kuzey Afrika’da 2. Dalga başladı.. Kuzey Afrika’da Akdeniz sahilleri daha bir süre politik tsunamilere sahne olacak gibi..

Cezayir’de olaylar durmuyor derken, Mısır’da bir anda adeta yer yerinden oynadı. Junior firavun ülkesini terk ederek İngiltere’ye kaçtı. Baba direniyor.. Yeni Cumhurbaşkanı adayının da adı belli oldu bu arada:  Nobel ödüllü, Liberal Baraday.. Tunus ise Gannuşi’yi bekliyor..

Mısır’la birlikte Tunus devriminin ardından artçı sarsıntılar Cezayir’de de taşları yerinden oynatabilir.. Sonuç ne olursa olsun, bölgede hiçbir şey bir daha eskisi gibi olmayacak..

Cezayir depremi Mısır’ı, Mısır depremi Cezayir’i vurur. Çünki aynı fay hattı üzerinde bulunuyorlar..

“Babanı da al git” diye bağıran Mısırlıların kime, nereye gönderme yaptıkları çok açık..

Tunus küçük bir ülke. Fünye de küçük.. Ama sonuçta dev bir füzeyi ateşliyor.. Tunus devrimi de Kuzey Afrika’yı tetikledi. Asıl büyük infilak, Mısır ve Cezayir’in patlamasıdır ve özellikle Mısır’daki çöküş, Kuzey ve Orta Afrika ve tüm Arap yarımadasını etkiler..

Bu sonuçtan en çok etkilenecek bir diğer ülke de İsrail..

Mısır’daki diktatörlük rejiminin çökmesi ile Gazze de yeni bir dönem başlayacak, İsrail en önemli müttefiklerinden birini kaybetmiş ve Arap dünyası için yeni bir liderlik merkezi oluşacaktır.

Mısır devrimi, Arap ve Afrika Birliği’nin siyaset sahnesinde daha etkili bir rol oynaması sonucunu doğurabilir..

Amerikan yönetimi önce Mübarek yönetimine destek verse de sonra tutumunu değiştirdiği ve halk hareketini desteklediğini duyurdu. Ama İngiltere sessiz.. Fransa da.. İngiltere, Mübarek’in oğluna kapılarını açmakla aslında Mübarek’i gözden çıkarmak istemediğini gösterdi..

Biliyorsunuz bin Ali, Suudi Arabistan’a sığındı. Unutmamak gerekir ki, Suudi Arabistan İngiliz inisiyatif bölgesinde bir ülkedir.. İngiltere’nin Kuzey Afrika diktatörlüklerine kapısını açması ilginç bir gelişme.. Tunus’un Fransız inisiyatif bölgesinde olmasına, Fransa’nın bin Ali’ye kapısını kapatmasına rağmen İngiltere’nin bu işi yapmasını bir kenara not etmek gerek..

Tunus’ta 23 yıllık Zeynel Abidin bin Ali rejimini deviren halk, 6 Nisan Gençlik Hareketi bugün Mısır’da  Ulusal Değişim Hareketine bayrağı teslim ediyor..

Mısır’da bir Twitter devrimi yaşanıyor.. Hükümet, internet erişimini yasaklayarak devrimi engelleme çabasında ama, artık GSM denen bir şey var. Yasak ve sansür söylentiyi daha da büyütüyor. Hiçbir gerçek, söylentiden daha tehlikeli değildir. Onun için Mısır’da geri dönüş mümkün olmadığı gibi, baskı ve şiddet, bu işin can maliyetini daha da artırmaktan ve krizi derinleştirmekten başka bir işe yaramayacağı çok açıktır.

Arnavutluk ve Türk Cumhuriyetleri aslında iğne üzerinde oturuyorlar.  Ama Kuzey Afrika’da ateş bacayı sarmış vaziyette. Arap yarımadasındaki etkisi de Lübnan, Ürdün ve Yemen’de kendini gösteriyor..

İslam dünyası, cuma günü, Kuzey Afrika’daki halk hareketlerine destek verdiklerini gösterdiler..

Bütün bu hareketler iki eksen üzerinde kendini ifade ediyor. İnanç, fikir ve ifade hürriyeti..

Henüz daha Tunus’da yeni bir hükümet kurulmadan Tunus ateşi bölgedeki tansiyonu en üst düzeye çıkardı.. Bu arada b. Ali hakkında da İnterpol yakalama kararı çıkardı..

Bu arada Yemen’de sular yeniden ısınmaya başladı.. Bu kez Sana’da muhalefetin çağrısıyla bir araya gelen binlerce kişi, 32 yıldır iktidardaki Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in görevi bırakmasını istiyor.

Yemen’in başkentinde binlerce kişi, 32 yıldır iktidardaki Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in görevini bırakması için gösteri yaptı. Göstericilerin, “Tunus Devlet Başkanı 20 yıl sonra gitti, Yemen’de 30 yıl yeter” ve “Yeni göreve hayır, iktidarın babadan oğula geçmesine hayır” diye slogan attıkları haber veriliyor. Bütün bu oluşumlarda Özgürlük cephesi Türkiye’yi model alacakmış gibi gözüküyor..

Son Firavunun kendisi hariç, ailesinin bütün fertleri İngiltere’ye gitti.. Bu arada hükümete göstericilere ateş etme yetkisi verdiği de gelen haberler arasında.. Gözlemciler, Mısır’da olaylarda hayatını kaybedenler, yaralanan ve gözaltına alınanlarla ilgili işkence iddialarının halkın öfkesini daha da büyüttüğü belirtiliyor.. Cuma namazından sonra yaşananlar ise, artık Mısır’da geri dönüşün mümkün olmadığının işareti sayılıyor..

İslam dünyası 2011’e hızlı girdi.. Bu devrim fırtınasının daha uzun bir süre bölgeyi etkisi altında tutacağı tahmin ediliyor.. Dünya İslam’ı ve Müslümanları konuşmaya devam edecek.. Görünen o ki, sonuçta “İstikbal ınkılabatı içinde en gür sada, İslam’ın sadası olacaktır”. Selâm ve dua ile.

YENİ AKİT