Sol örgütlerin karanlık yüzü: İç infazlar
Türkiye’deki sol örgütler, dağlarda veya hapishanelerde parti disiplinini çiğnediği, ajan ve işbirlikçi olduğu ya da örgüte ihanet ettiği gerekçesiyle pek çok ‘yoldaş’ını infaz etti.
Yahya Fırat / HAKSÖZ HABER
Sol örgütlerin karanlık yüzü: İç infazlar
Başta PKK olmak üzere DHKP-C, TİKKO, MLKP gibi radikal sol örgütler, dağlarda veya hapiste parti disiplinini çiğnediği, ajan ve işbirlikçi olduğu ya da örgüte ihanet ettiği gerekçesiyle pek çok ‘yoldaş’ını infaz etti.
Bu konuda sicili çok kabarık olan PKK’nın dağda infaz ettiği militanlarının sayısı bilinmiyor. Sadece tanıklar üzerinden yapılan araştırmalara bakılırsa sayısı binlere varan iç infazlar söz konusu.
Tanıklara göre, PKK, hapse girdikten sonra polis sorgusunda çözülen militanlarını ya infaz ediyor ya da ölmekten beter edecek bir hale getiriyor.
90’lı yıllarda PKK’lı olduğu için hapse giren ve örgütün karanlık yüzüne burada şahit olan yazar Aytekin Yılmaz’ın kitapları sol örgütlerin iç infazlarına adeta ışık tutuyor.
Aytekin Yılmaz’ın İletişim Yayınları’ndan çıkan “Yoldaşını Öldürmek” kitabı, 90-99 yılları arasında hapis ortamında gerçekleşen sol içi infazların perde arkasını yansıtıyor.
Yılmaz’a göre, PKK ve sol örgütler, sivil ve örgüt üyelerinden oluşan yaklaşık 1030 kişiyi “hain”, “ajan” ve “işbirlikçi” oldukları gerekçesiyle katletti. Dağda infaz edilenler bu sayının dışında tabi. Abdullah Öcalan’ın 15 bin iç infazdan bahsettiği söyleniyor.
PKK, DHKP-C, TİKKO ve MLKP’nin 90-99 yılları arasında hapishanalerde 36 yoldaşını infaz ettiğini söyleyen Yılmaz, sadece PKK’nın bu yıllar arasında dışarıda ve hapishanelerde yaklaşık 904 kişiyi katlettiğini belirtiyor.
Sol örgütler, polis sorgusunda çözülen militanların ideolojik bağlılıklarını hiçe sayarak, onlara adeta düşman muamelesi yapıyordu. Koğuştaki tek ranzada başlayan tecrit, yoldaşın ölümüne kadar işkenceler eşliğinde devam ediyordu. Baskılar neticesinde sözde ‘devrimci adalet’e sığınan yoldaşların boğdurulmak suretiyle yaşamlarına son verildi. Bu sahnelerin birkaçına doğrudan şahit olan Aytekin Yılmaz, bu insanlık dışı uygulamaları cesurca dile getiriyor.
İdam kararlarının bizzat Abdullah Öcalan tarafından onaylandığını ifade eden Yılmaz, örgütün militanlarına “hapis içinde hapis” yaşattığını söyler.
Özgürlük mücadelesi veren sol örgütlerin aslında köle insan oluşturma çabası içinde olduklarını vurgulayan Yılmaz, hapiste kendi yoldaşlarının her anını ve hareketini kontrol etmek isteyen örgütlerin faşist ve baskıcı yanını çok iyi analiz etmiş.
Kendi arkadaşlarını acımasızca infaz eden PKK ve sol örgütler, iktidar olması halinde diğer kesimlere neler yapabileceğini Lenin, Stalin ve Mao gibilerin politikalarına bakarak az çok tahmin edilebilir.
Her yıl yaşı büyütülüp idam edilen Erdal Eren’i anan sol örgütler, Erdal’dan yaşça daha küçük olan çocukları gözünü kırpmadan infaz etti. Sol için, ölüler dirilerden daha değerlidir. Dirinin, hain, işbirlikçi ve ajan olması için çok fazla neden vardır. Ölü ise her zaman ölümsüzdür.
Aytekin Yılmaz, Yoldaşını Öldürmek kitabında, Türkiye’de suskunluğa mahkûm edilmiş sol içi infazları ele alıyor. 90’lı yıllarda, hapishanelerde yaşanmış örnekleri, kişisel tanıklıklarla gözler önüne seriyor.
HABERE YORUM KAT