Sokullu Mehmet Paşa Köprüsünde Sırp postalları
Süleyman Ceran, Sokullu Mehmet Paşa Köprüsünde üzerinden sembollerin önemini irdelediği yazısında, Sırp Cumhuriyeti tarafından 9 Ocak gününün “Sırp Cumhuriyet Günü” ilan edilmesinin anlamını sorguluyor.
Bosna’da tarihî Sokullu Mehmet Paşa Köprüsünün tanıklık ettiği vahşeti anımsatan Süleyman Ceran, Sırp Cumhuriyeti entitesinin katliamları kutlarcasına 9 Ocak “Sırp Cumhuriyet Günü”nde buradaki provokatif girişimlerini değerlendirerek “Yaşanmış bir soykırımın üstünde, insanların acıları ve hassasiyetleri üzerinde tepinen, kahkahalar atarak kendinden geçen, söyledikleri marşlarla değerlerine savaş açan Sırpların ölümcül tahrikleri nereye kadar sürecek? Bosna’da akıbet ne olacak bilinmez ama katille maktulün aynı evde ömür boyu yaşayamayacakları bir gerçek. Bosna içinde ağır silahları, zırhlı araçları ve tamamı Sırplardan oluşan polis gücüyle bir Sırp Cumhuriyeti, devlet içinde devlettir ki, bu güçle ortada barış ortamı olmaz/olamaz. Bosna’da Boşnakların sabrı taşıyor, Sırpların ise suyu ısınıyor.” diyor.
Sokullu Mehmet Paşa Köprüsünde Sırp postalları
SÜLEYMAN CERAN / HAKSÖZ-HABER
Her şehrin bir sembolü vardır. Bu simge yapılar hem tarihi bir belleği diri tutar hem de istikbale dair mesajlar verir. Buradaydık ve hâlen buradayız derler sessiz sedasız. Görkemli bir duruşla mazinin abidevi selamını alıp, âtinin yaşayanlarına iletirler. Camiler, köprüler, medreseler birer elçi olup yüzlerce yıl boyunca durmaksızın bu mesajı taşımak için beklerler. Şehirler, düşman tarafından ele geçirilince de bu eserler yıkılıp, yakılıp yahut ahıra çevrilerek, halka anlayacakları dilden mesajlar gönderirler. Sembollerin yitirilmesi de başka sonuçlar doğurur. Anıtlar, abideler, ibadethaneler; toplumun derinlikli hafızalarıdır. Bugün Yunanistan’ın sınırları içinde yüzlerce camiden eser kalmamasının o coğrafyada amnezi denilen travmatik unutkanlığa neden olduğunu söyleyebiliriz.
Semboller her zaman yıkılmaz. Başka mesajlar için de kullanılabilirler. Bosna’nın Vişegrad şehrinde 16. yüzyıl sonlarında Sokullu Mehmet Paşa’nın Mimar Sinan’a yaptırdığı 11 gözlü köprü de şehrin Osmanlı İmparatorluğu ve âlem-i İslam ile olan bağını temsil ediyordu. Güzelim Drina nehri üzerinde taştan bir inci gerdanlık gibi durur idi Sokullu Mehmet Paşa Köprüsü. Sırplar, 1992 yılında Bosna’yı kan gölüne çevirmeye bu köprü üzerinden başlamışlardı; kente ve tüm ülkeye mesaj vermek için. Sırp caniler, kadın, erkek, çoluk çocuk tüm müslüman sivilleri köprünün üzerinde toplayıp, boğazlarını keserek nehre atmışlardı. Drina, kızıl akmıştı, kıpkızıl…