1. YAZARLAR

  2. Abdurrahman Dilipak

  3. Soğuk savaş ne kadar soğuk!
Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Yazarın Tüm Yazıları >

Soğuk savaş ne kadar soğuk!

29 Ağustos 2008 Cuma 11:34A+A-

“ABD'li uzmandan şok iddia!” diye duyurdu basın haberi:

Politika uzmanı Ian Brockwell, American Chronicle’daki köşesinde, dünya savaşı çıkaran, aklını yitirmiş ABD ve İsrail ikilisinin Gürcistan'daki çıkarlarını yazdı.

Politika uzmanı Ian Brockwell, American Chronicle’daki köşesinde ABD ve İsrail’in İran’ı vurmak için Gürcistan’ı kullanmayı planladığını yazdı. Brockwell, büyük medyanın Gürcistan’ı mazlum ve Rusya’yı da zalim olarak gösterdiğini ve kimsenin gerçekleri söylemeye cesaret edemediğini öne sürdü.

Bu arada bir başka haber: İsrail, İran’a ne zaman saldıracak? Cevap: Rusya Duma Başkanı Yardımcısı Vladimir Jirinovski, İsrail’in iki aylık bir süre içinde İran’a saldırmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Yani demem o ki, kimsenin Gürcistan, Abhazya, Osetya gibi bir derdi yok. Savaş, insan hakları, demokrasi de bu işin kandırmacası..

Bu soğuk savaşın hiç de soğuk bir savaş olmadığını, sıcak bir savaşın ön hazırlığı şeklinde geliştiğini söylemek gerek.

Bu savaş sürecinde göreceksiniz, galipler Montrö’yü yeniden gündeme getirecek. Kimse Montrö’nün kalkmasını istemiyor, ama herkes bu yeni duruma göre bazı yeni düzenlemelerden yana.

Görünen o ki, Gürcistan sorunu, ABD-Rusya hesaplaşmasının ve ABD’nin İran politikasının bir parçası olarak önem taşıyor..

Türkiye bu savaşta, NATO üyesi, ABD’nin stratejik ortağı ve AB adayı bir ülke olarak her ne kadar ABD’nin yanında duruyor gibi de olsa, aslında Rusya’yı öyle hemen birden karşısına almak istemeyecektir..

Zaten Rusya da birden Türkiye’yi karşısına almak istemiyor.

ABD, Ankara’nın tarafını belirlemesi için bir takım emrivakilere kalkışabilir.. Ermenistan, Karabağ, Azerbaycan konusu gündeme gelebilir..

Türkiye devlerin savaşında araya sıkışabileceği gibi, Türkiye’nin petrol ve enerji bağımlılığı sebebi ile Rusya ve İran’a yakınlaşma ihtiyacını gidermek için, Türkiye’de mühürlenen petrol kuyuları bir anda faaliyete geçirilerek, petrol bağımlılığı sona erdirilebilir.. Bu şekilde kaçakçılık belasından kurtulacağımız gibi, çete, mafya ve derin oluşumların da finansal kaynakları kurutulmuş olabilir.

Jirinovski, "Şimdi artık bağımsızlığını tanıdığımız yeni devletlerle bir an önce askeri işbirliği sözleşmeleri imzalayarak, bu bölgeye Rus ordusunu göndermenin tam zamanı. Bölgede 50 veya 100 kilometrelik bir güvenlik şeridi oluşturmamız gerekiyor. Söz konusu güvenlik bölgesi, önümüzdeki iki ay içinde başlayacak olan İsrail-İran savaşında bize gerekecek" diyor..

Öyle anlaşılıyor ki, Rusya çok da geciktirmeden ABD ile kozlarını paylaşmak istiyor..

Ian Brockwell “ABD Rusya’dan Gürcistan’dan çabuk çıkmasını istiyor, Çünkü Gürcistan İran’a saldırmak için lazım” diyor.. O zaman ABD Karadeniz üzerinden ikmal yapacağı Kafkaslar’da bir üs arayışı içinde!

Rusya’nın Gürcistan’a ilgisi bununla da sınırlı değil.. Trans Kafkas petrol boru hattının kontrolü ABD için önemli.. Onun için de ABD bölgeye bir şekilde yerleşmek istiyor.. 3. gerekçe ise Karadeniz ve İran koridorunun kontrolü..

ABD’nin bir ileri aşamadaki hedefi, İran Azerbaycanı ile Bağımsız Azerbaycanın “Azad Azerbaycan” şeklinde birleştirilmesi. Böylece İran’ın önemli bir bölümü ve Hazar bağlantısı kopartılmış olacak..

Bilindiği gibi ABD, İranı, Azarbaycan, Kürdistan, Huzistan, Fars ve Belucistan diye beş bölgeye ayırmak, İran Kürdistanı’nı Irak Kürdistanı ile, Huzistan’ı Irak Şia bölgesi ile birleştirmek, Belüclere ise bağımsızlık vermek istiyor.. İki Azarbeycan da birleşince, İran, Afgan sınır bölgesinden güneybatıya doğru uzayan karaya hapsedilmiş bir havza olarak kalacak..

Gürcistan operasyonu sadece ABD’nin ya da AB’nin, NATO’nun bir operasyonu değil.. Bu operasyon Amerikan-İsrail ortak yapımı olarak önümüze çıkmaktadır..

Öyle anlaşılıyor ki, yeni senaryoya göre, bu defa ilk saldırıyı ABD değil, İsrail başlatacak ve daha sonra ABD İsrail’i kurtarmak, İsrail’e destek vermek üzere sürece müdahele edecek..

Eğer Rusya Gürcistan’da geri adım atacak olursa, bunun bedeli ağır olacak. Ardından Azarbeycan ve Ukrayna da Rusya’dan ayrılmak için harekete geçecek.. Bu domino etkisi yaparak Rusya’nın yumuşak karnı bütün Asya’ya yayılabilir ve Rusya bir anda Karadeniz sahil şeridinde büyük stratrejik öneme sahip toprakları yanında, Asya’daki Türki cumhuriyetlerin birlikten ayrılması ile topraklarının en az üçte birini kaybedebilir..

Rusya bugün olmasa da bir gün mutlaka bu gerçekle yüzleşecek.. Ama bu ne zaman ve nasıl olacak, o belli değil..

Bizim paşaların görev devir teslim töreninde yaptıkları konuşmalara bakıyorum da, onların derdi Kemalizm, ulus devlet, global dalgaya karşı savunma planları. Ne Susurluk ve ne de Kafkasya sorunununa ilişkin derin analizler var..

Onları da anlıyorum, içerideki bazı çevrelerin kaygılarını gidermeye yönelik mesajlar veriyorlardır belki de..

Bir ulusalcı mesaj atmış: “Orgeneral Koşaner, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı’ndaki devir-teslim töreninde yaptığı konuşmada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ulus-devlet, üniter devlet ve laik devletin korunmasında her zaman taraf olduğunu ve olmaya devam edeceğini söyledi. Veeeee içimizi rahatlattı. Düşmanlar çatlasın!” Belki de bu tatmin ve rahatlığa ihtiyaç duyan bir kesim vardı içeride, onun gereği yapılmış oldu. Onlar da mesajı almış gözüküyorlar.

O zaman diyecek fazla bir şey yok. Derin analizler, askeri ve stratejik değerlendirmelerden çok “psikoterapi” açısından önem taşıyan yaldızlı sözler demek ki. Yoksa “ümmet toplumundan millet toplumuna geçiş ve globalizm, ulusal değerler, insasn hakları, sivilleşme, demokratik talepler, milletin denetimi” üzerine söylenecek çok söz var.

Demem o ki, bu yeni soğuk savaş dalgası, sıcak bir savaşın ön hazırlıkları gibi geliyor bana..

Bazen soğuk savaşlar, sıcak savaşlardan daha uzun ve daha tahripkâr olabiliyor.. Selam ve dua ile..

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT