1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Soğan üzerinden muhalefet buraya kadar!
Soğan üzerinden muhalefet buraya kadar!

Soğan üzerinden muhalefet buraya kadar!

Ali Karahasanoğlu seçim döneminde kuru soğan üzerinden üretilen argümanların duvara tosladığına dikkat çekiyor.

22 Haziran 2023 Perşembe 13:35A+A-

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit

Gözünü kırp, ellerini aç, başını salla; söyle Ersan Şen!

Profesör unvanı da bulunan Ersan Şen, seçim öncesinde, garip el-kol hareketleri eşliğinde, gırtlağını yırtarcasına bağırıyordu: 

“Asgari ücretliler nasıl geçinecek. Bir kilo soğan 30 TL olmuş!”

Bugün soğan kaç lira?

8 TL.

Ersan Şen’i bekliyoruz ki, habertürk ekranına çıksın, “Tayyip Erdoğan’dan Allah razı olsun. Bizim gibi çakal şakşakçılarının desteği ile bir avuç karaborsacı, soğanı 30 TL’ye çıkarmıştı ama.. Şimdi 8 TL’ye indirildi de. Dar gelirli insanlar biraz nefes aldı..” desin..

Ne Ersan Şen çıkıp, boğazını yırtarcasına, eski konuşmasından geri döner.

Ne de Turgay Ciner, Ersan Şen’i artık ekranına çıkarır.

O iş, seçim öncesinde idi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu pazarladılar..

Olmadı.

Şimdi Erdoğan’a teslim olacaklar..

Seçime yakın, yine kafayı çıkarırlar.

Ama ilk sandığın önümüze konulacağı mahalli seçimlere bile, 8 ay var, bugün için..

Şimdilik, entel-dantel yayınlarla, gün dolduruyorlar..

Şunu kabul edebilirim.. Dönemsel fiyatlar da, dar gelirli insanları zor duruma düşürebilir..

Sonuçta soğan 30 TL’den satılıyorsa, o tarihde, soğan ihtiyacı olan aileler ne yapacak?

Mecburen, ihtiyacı 2 kilo ise, 1 kilo alacak. Ama alacak..

Böyle anlatırlarsa, sorun yok..

Ama onlar, “soğanın fiyatı çıktı otuza.. İnmez dokuza” modunda algı üzerine algı üretiyorlar..

Böylece fiyatın dokuza inmemesi için de, destek vermiş oluyorlar..

Dünkü Akşam gazetesinde, AK Parti iktidara geldiğinde, belli ihtiyaç malzemelerinin fiyatı ne imiş, asgari ücret ile o ürünlerden ne kadar alınabiliyormuş, 2023 Türkiyesi’nde asgari ücret ile aynı ürünlerden ne kadar alınabiliyor, liste verilmiş.

Hani diyordu ya Ersan Şen, şaklabanlık yaparak, “Boşver sen enflasyonu falan. Sen alım gücünden haber ver!”

Şimdi diyelim kendisine: “Al sana alım gücü..”

2002’de asgari ücret 184 TL. Bu asgari ücret ile o tarihde kaç ekmek alınabiliyormuş?

O tarihde ekmeğin tanesi 20 kuruş.. 815 ekmek alınabiliyormuş..

Bugün ekmek 6 TL. Asgari ücret 11.400 TL. Alınabilen ekmek sayısı 1900..

Haydi Ersan Şen, elini havaya kaldır, kaşlarını yere indir.. Ağzını bük.. Gözlerini kıs..

Sonra bana söyle.

“AK Parti iktidara geldikten sonra, asgari ücretlinin alım gücü azalmış mı, artmış mı?”

Kimse “bu alım gücü yeterli” demiyor.

Kimse, “bundan daha iyisi olamaz” demiyor.

Kimse, “Bu kadarı tamamdır” demiyor..

Ama bir tane ekmeğin fiyatı, AK Parti iktidarında 30 kat olurken (Ki en yüksek artış da, özellikle 1.5 yıllık süreçteki Rusya - Ukrayna savaşı sebebi ile unda olduğu halde) asgari ücret 61 katına çıkmış..

Arada 30 kat, dar gelirli lehine artış var.

Ekmeğin yanına, şekeri koyalım..

Milli Gazete’deki abiler bile, bu ülkenin alnı secdeli cumhurbaşkanına vurmak için, iki günde bir, “Şeker fabrikaları özelleştirildi. Alın size şeker fiyatlarında milletin çektikleri” diye manşet atıyorlar..

Buyrun, bakalım, 2002’de şekerin kilosu ne kadarmış, asgari ücretle ne kadar şeker alınabiliyormuş..

2023’de ne olmuş?

2002’de 1 kilo şeker, 1.31 TL. Asgari ücret ile 124 kilo şeker alınabiliyor.

2023’te 1 kilo şeker 23.5 TL. (Geçen yıl kıyamet kopartılıyordu, şekerin kilosu 30 TL diyerek, ne algılar yapılıyordu. 

Bir yıl sonra şekerin fiyatı bugün 23.5 TL. 

Yani Ersan Şen gibi karaborsacıların avukatlığını yapanların inadına, şekerin fiyatı bir yıl önceki değerinin de altında.. 

Ama Tayyip Erdoğan’ın kimsesi yok ki, bu hokkabazların suratına, bu gerçekleri vursun.. Şekerin fiyatı suni olarak yükseltilmek istendi. Ama başaramadılar.. 

“Bakın bir sene önce 30 TL’den satılan şeker, bugün 23.5 TL” diye Erdoğan’ı savunabilecek ortalıkta kimse yok..

Savunana da, hemen “Yalaka” diyerek, damgayı vuruyorlar..)

2002’de asgari ücret ile 124 kilo şeker alınabiliyordu. Bugünkü asgari ücret ile ise, 485 kilo..

Nerede ise 4 kat şeker alabiliyorsunuz.. 

Milli Gazete’nin çok bilmiş muhabirleri, şimdi bir manşet daha patlatsınlar, “Özelleştirme, şeker fabrikalarını darmadağın mı etmiş!?” 

Bu vesile ile halkın mutfağını düşünüyormuş gibi yapan ve aslında karaborsacıların ekmeğine yağ süren hokkabazların, hayatın gerçeklerinden o kadar uzak olduklarını da belgeleyelim.

Sözcü gazetesi dün manşet atmış.. 9 yılda, ürünlerin 9.5 kat arttığını yazmış.

Bunlar ilkesiz, bunlar yalancı, bunlar algıcı..

Asgari ücretin ne kadar arttığını, tabii ki yazamazlar..

Sadece gıda ürünlerinin fiyatları artmış, ama asgari ücret yerinde sayıyormuş gibi algı yapıyorlar....

Ama o algıyı yaparken de, aslında tuzlarının ne kadar kuru olduğunu da, kullandıkları market fişini bile anlayamadıklarından belli oluyor.

2014 yılındaki bir market fişini koymuşlar, Orda, bir litre sütü esas almışlar ve fiyatı 1.65 TL demişler.

Sonra 2023’teki 1 litre sütün fiyatını yazacaklarına, birinci sayfalarına koydukları market fişinden okuyorum, “2X18.50” bilgisi sonrasında 37.00 TL yazmışlar..

2014’de esas aldıkları 1 litre. 2023’de kıyasladıkları ise 2 litrenin fiyatı..

Böyle ahlaksız, böyle ilkesiz bunlar..

Biz 2002 ile 2023 kıyaslaması yaptık. Onların esas aldıkları 2014 ile 2023 kıyaslamasını da yapalım..

2014’de 1.64 TL olan süt, Sözcü’nün belirttiğine göre, 2023’te 11 kat artarak, 18.50 olmuş.

Peki asgari ücret kaç kat artmış?

2014’de 891 TL olan asgari ücret, 2023’te 11.400 olmuş. 

O kaç kat artmış? 

12.8 kat artmış..

Her şeye rağmen, asgari ücretli korunmuş, enflasyon altında ezdirilmemiş..

Ama gerçekleri takla attırmaktan büyük zevk alan hokkabazlar, yalan üzerine yalan söylemekten dün de geri durmadılar, bugün de durmuyorlar, hesap sorulmazsa, yarın da durmayacaklar..

40 yıl önce, Almanya’dan gelen bir akrabamız, “Orda çalışmayanlar bile maaş alıyor” deyince küçük dilimi yutacaktım..

Bugün Türkiye’nin geldiği noktada, öyle sembolik de değil, işsizlik maaşı tam 10.650 TL oldu..

Evet, Almanya’nın çok gerisinden geliyoruz.

Ama bu, Erdoğan’ın kusuru mu:

Yoksa, yüzlerce okulda, caddede, bulvarda ismi olduğu halde, bir okuldaki ismi değiştirilmek istendiğinde kıyamet kopartılan İsmet İnönü’nün ve CHP kafalıların kusuru mu?

HABERE YORUM KAT

2 Yorum