SMDK Genel Sekreteri Nasr el-Hariri, Esed rejimi ve İsrail’in devrimcilerin Golan tepeleri, Kuneytra ve Der’a kentlerinde gözle görülür bir ilerleme kaydetmesi karşısında birlikte hareket etmeye başlamasının normal olduğunu belirterek, “İsrail’in, devrimcilerin ilerleme gösterdiği bu bölgelerdeki askeri mevzileri vurması bunun açık göstergesidir” dedi.

Askeri mevzilerin vurulmasının beklenen ve doğal bir durum olduğunu, Esed rejimi ve İsrail arasındaki derin ilişkiyi gözler önüne serdiğini kaydeden el-Hariri, Esed rejimin geçtiğimiz dönemde bu ilişkiyi uydurma bir “direniş ekseni” kılıfıyla örtmek istediğini belirtti.

El-Hariri şöyle devam etti;

“ İsrail bu mevzilerin askeri gücün artmasından endişe ettiği devrimcilerin eline geçmesinden korkmaktadır. Daha önce Esed güçlerinin elinde bu mevzilerin, devrimcilerin eline geçene kadar İsrail’in hiçbir saldırısına maruz kalmaması, İsrail’in Esed rejiminin askeri varlığından en ufak bir endişe duymadığının göstergesidir. Hatta Esed güçlerinin oradaki varlığı İsrail sınırlarını koruma misyonu ifa ediyordu.”

İsrail’in bu mevzileri vurmasının Esed rejimi Dış İşleri Bakanı’nın uluslararası toplumdan yardım istemesinden sonra vuku bulmasının aradaki ittifaka işaret ettiğini belirten el-Hariri şöyle devam etti;

“ Esed, bölgede güvenliği tesis etmekten acizdir. Siyasi hedeflerini gerçekleştirmek için kullandığı teröristle vasıtasıyla bütün bölgeyi ateşe vermekten kaçınmaz. Dünya, bölgenin içinde bulunduğu çıkmazı aşmak istiyorsa, Suriye halının sinesinden çıkmış Özgür Suriye Ordusu’nu desteklemelidir.”