Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Enes el-Abde, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Rejimin son Cenevre görüşmelerindeki ciddiyetsizliği, ABD'nin yanında bölgedeki siyasî süreci yönlendirme iddiasında olan Rusya'nın, kendisine biçilen Esed'e baskı yapma rolünü yerine getirmediğinin işaretidir.” dedi.

Moskova yönetiminin bu tutumunun arkasında farklı sebepler bulunabileceğini belirten el-Abde, şunları kaydetti:

“Rusya hem diplomatlar vasıtasıyla hem de alenen Esed rejimine baskı yapma konusunda manevra alanlarının darlığından bahsediyor. Belki, beklentileri yükseltmemek için böyle diyorlar ya da ülkedeki siyasî değişiklik konusunda gerçekten istekleri yok. Belki de Rusya yeni bir ulusal birlik hükûmetinin kurulduğu, rejimin devam ettiği, bunun da ötesinde Esed'in bir kez daha devlet başkanlığına aday olduğu bir siyasî sürecin tasavvuru içinde bulunabilir.”

“Ahraru’ş-Şam ve Ceyşu’l-İslâm Olmadan Siyasî Çözümden Bahsedilemez”

Rusya'nın Ahraru’ş-Şam ve Ceyşu’l-İslâm gibi direnişçi grupları “terör örgütü” listesine aldırmaya çalışmasının ardında devrimi hezimete uğratma niyeti olduğuna dikkat çeken el-Abde, “Suriye muhalefetinin ve ‘Suriye'nin Dostları Grubu’nun bu konudaki duruşları çok açıktı. 2012'deki konferansa göre, bu iki yapı rejime karşı savaşan iki mutedil yapıdır, devrimin en önemli temellerini oluşturmaktadırlar ve bu ikisi olmadan siyasî çözümden bahsedilemez.” diye konuştu.

“İnsanî Durum Müzakere Dahi Edilemez”

Suriye'deki insanî yardım eksikliğine de değinen el-Abde, Birleşmiş Milletler'in (BM) bazı bölgelere havadan insanî yardım atılması için rejimin onayını beklediğini hatırlatarak “Rejimin buna niyeti olsa karadan yardım girişine izin verirdi.” diye konuştu.

BM tahminlerine göre 28 bölgede 700 bin, SMDK'ya göre ise bir milyon Suriyelinin kuşatma altında olduğunu dile getiren el-Abde, “İnsanî durum müzakere dahi edilemez. Bizler durumu takip ediyoruz. Eğer Suriye'deki insanî durumda bir düzelme gözlemlenirse o zaman siyasî süreç konuşulabilir.” ifadelerini kullandı.