
“Sizi rahatsız mı ediyor?”
Kızılcık Şerbeti dizisi muhafazakar-dindar kesimi tahfif etmek için her yolu deniyor.
Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER
Türkiye’de son yıllarda muhafazakar kesim ile seküler kesim arasındaki derin ayrımı mercek altına aldığı iddiasıyla yayın hayatına giren TV dizileri oldukça revaçta. “Bir Başkadır” ile popüler olan bu tema Ömer, Kızılcık Şerbeti ve Kızıl Goncalar ile en çok izlenen yapımlar arasına girdi.
Dindarları oldukça sığ bir yerden ele alan bu dizilerin üreticilerinin seküler olduğunu unutmamak gerekiyor. Türkiye’deki iki farklı yaşam biçimi incelenirken tarafsız bir bakış açısından söz etmek mümkün değil özetle. Yola çıkış amaçlarının “önyargıların aşılması” olduğu algısını oluşturan diziler esasında derin ayrımı farklı bir şekilde gözler önüne seriyor. Seküler kesiminin muhafazakarları temsil eden karakterlere yer verdiği dizilerinde muhafazakar karakterlerin birer karikatürden ibaret olması seküler cehaletin güzide bir örneği… Elifi görse mertek zannedenlerin “önyargı” tespiti de derinlikten uzak oluyor haliyle.
Haramları yadırgamayacak “gerçek” Müslümanlar aranıyor(!)
Kızılcık Şerbeti'nde sorunlu muhafazakar kadın tiplemesi
Ön yargıları örselemeyi amaçlayan dizinin ön yargılara teslim olması...
Kızılcık Şerbeti ise ismi geçen diziler arasında en trajikomik olanı. İzlenme oranları her geçen hafta daha da düşen Kızılcık Şerbeti gündemde yer edinmek için ne yapacağını şaşırmış olmalı ki muhafazakar-dindar kesimi tahfif etmek için her yolu deniyor.
Show TV'de yayınlanan Kızılcık Şerbeti’nde oyuncu Evrim Alasya'nın canlandırdığı Kıvılcım karakteri kocasının şirketinde işe başlıyor. Şirkette kendisine ayrılan ofisi düzenleyen Kıvılcım, odasına Atatürk portresini koyunca “işte şimdi bu ofise güneş doğdu” diyerek selamlama konuşmasını gerçekleştiriyor.
Atatürk portresi ile güneş arasında benzerlik kuran Kıvılcım Atatürk’ten aldığı enerjiyle Haluk isimli “dindar” karakterle ilkokul çocuğu tarafından yazılacak seviyede bir diyalog gerçekleştiriyor.
H:"Hemen aksesuar asmaya başlamışsınız" K:"Aksesuar değil o her şirkette olması gereken bir portre" "Tabi tabi, siz seviyorsanız", "Siz sevmiyor musunuz?", "Aksesuar olarak diyorum"
"Bakın Haluk Bey, adını söylemekten imtina mı ediyorsunuz anlayamadım ama bu bir Atatürk portresi. Ben buraya geçici geldim bir süre sonra çalışıp gideceğim ama o hep burada kalacak, alışsanız iyi olur diye düşünüyorum"
Kocasının şirketindeki "cesaret" örneğiyle Kıvılcım’ın tavrı laik kesimin en iyi bildiği “Atatürk sopasıyla terör estirme” işini özetliyor. Ancak “önyargılara” savaş açan dizimiz Kıvılcım’ın bu tavır alışının analizini yapıp bir soruna işaret etmiyor. Kemalistlerin cüretkârlığı karşısında sinen bir dindarın ezikliği tüm Türkiye’ye bir kere daha gösteriliyor. Cevap vermekten çekinerek odayı terk eden Haluk’un niçin böyle davrandığına dair de hiçbir eleştiri yok.
Yıllarca baskı ve korkuyla oluşturulan Atatürk imgesi karşısında muhafazakarların çekingenliğinin sebeplerini anlamaya çalışmak bir yana sorunu derinleştiren tutumuyla Kızılcık Şerbeti muhafazakar-seküler ikilemini inceleyen dizilerin ağzındaki baklayı çıkartıyor aslında… Benzer bir durumun Kızıl Goncalar için de geçerli olduğunu unutmamak gerek. Fatma Barbarosoğlu bu konuyu geçtiğimiz haftalarda yazısına taşımıştı:
Kızıl Goncalar dizisi “yasaklı olanın müşterisi bol olur” stratejisi ile ekranlarda kendine yer açtı. Yayınlandığı ilk bölümle RTÜK’e 36 bin dilekçe ile şikâyette bulunulduğu açıklandı. Dizi “akıllı ve basiret sahibi dindar kadın Meryem”in seküler kesime yakınlaşması ve yanlışa yanlış diyenlerin sadece seküler kesim olduğuna seyircisini “ikna etmesi” ile Türk dizi tarihinde ilk olma özelliği taşıyor.
Yanlışa yanlış diyenlerin sadece seküler kesim olduğu diziler...
Kıvılcım’ın “Sizi rahatsız mı ediyor?” diyerek çemkirmesine karşılık veremeyen Haluk’un yerine biz cevap verelim:
Evet, bizi çok rahatsız ediyor. Mustafa Kemal’in bir ilah gibi dayatılmasını ve Türkiye’de herkesin zorla ona biat etmesinin istenmesini kabul etmiyoruz! Tek parti ve tek adam döneminde işlenen cinayet ve katliamları doğru düzgün konuşamayan bir toplumda Kemalistlerin bir de utanmadan “önyargılardan” bahsetmesini de kabul etmiyoruz. Önce bu topluma karşı işlediğiniz suçlardan dolayı özür ve af dileyin!
HABERE YORUM KAT
Namussuzlardan namuslu dizi bakleyen izleyen bizlerde sucluyuz maalesef. bakmadim . dizinin adlari bile cirkeflik..Simdi bagirip duruyoruz. Firsat vermisiz ser güclere . Rabbimde calisana vermis.. Ser güclerin hizmetcisi olmusuz. onlarin istegi de cinsiyetsizlik degilmidir. Aileyi ahlaki bozarlarsa isleri tamamdir. bu ser güclere hizmet etmekden kacinmamaiz lazim. desemde nafile Dedelerimiu Radyososuz telefonsuz ne yapmislar. toronlari aifonsuz yapamiyor bugün yaziklar olsun. Evladimla dögüseyim küseyimmi .denedim olmuyor. caresi varsa söyleyin. ben bulamadim..
Yanıtla (0) (0)oh ne ala memleket .müslüman tiplere bak dizideki Ömer içki içer zina eder her türlüğü rzilliği yapmaya açık abisi abdullah evliyken zina yapar oğlu içkide içer evliyken zinada yapar yazıkalr olsun size .halkjın gözünde müslümanları ne hala düşürdünüz.Oysa Kurandaki Müslim bambaşka bir boyut .
Yanıtla (0) (0)Evet, bizi çok rahatsız ediyor. Mustafa Kemal’in bir ilah gibi dayatılmasını ve Türkiye’de herkesin zorla ona biat etmesinin istenmesini kabul etmiyoruz! Tek parti ve tek adam döneminde işlenen cinayet ve katliamları doğru düzgün konuşamayan bir toplumda Kemalistlerin bir de utanmadan “önyargılardan” bahsetmesini de kabul etmiyoruz. Önce bu topluma karşı işlediğiniz suçlardan dolayı özür ve af dileyin! Kaynak: “Sizi rahatsız mı ediyor?”
Yanıtla (0) (0)Evet, bizi çok rahatsız ediyor. Mustafa Kemal’in bir ilah gibi dayatılmasını ve Türkiye’de herkesin zorla ona biat etmesinin istenmesini kabul etmiyoruz! Tek parti ve tek adam döneminde işlenen cinayet ve katliamları doğru düzgün konuşamayan bir toplumda Kemalistlerin bir de utanmadan “önyargılardan” bahsetmesini de kabul etmiyoruz. Önce bu topluma karşı işlediğiniz suçlardan dolayı özür ve af dileyin! Kaynak: “Sizi rahatsız mı ediyor?”
Yanıtla (0) (0)Yok sevmiyorum ve benim olan bir yerde portresini asmam, kimsede bana o sevmemi dayatamaz, sizin demokrasinizde zorla dayatma olabilir ama benim dinimde dayatma yoktur, lekun dinekun veliye din
Yanıtla (0) (0)Filmler topluma güzel mesajlar vermek için vardır, bizim türk dizilerde hepsinden maalesef böyle bir şey bugüne kadar görmedik ve göremedik çok yazık...
Yanıtla (0) (0)Bir diğer sorunda şuki: Biz evet sevmiyorum; Çünkü benim dinimin sembolu olan ezanı yasakladı, dinimin temel kaynağı olan Kur'an ı öğretmeyi yasakladı, suçsuz yere bir çok alim-mütefekkiri idam etti..... diyemediğimiz-demediğimiz sürece bunların bu buyurgan ve üstten bakan tavırları devam edecek.
Yanıtla (0) (0)Kemalist, laisist, seküler amentûden beslenen jakoben, elitist tayfanın layüsel, lakayt bir o kadar cıvık tavırlarına anlam veremiyorum ..
Yanıtla (0) (0)Çağın .. putperest şebeklerine birileri dur demelidir .. nokta
Yok canım, ne münasebet, rahatsız olmak da ne demek?
Yanıtla (0) (0)TC anayasasında bundan rahatsız olmak var mı?
Tam tersine büyük bir haz ve kıvanç duyması gerekir kemalistlerin !!!
Bu kemalistleri çok şımarttık çok, bu şımarıklıklarını müslümanlardan ve karaktersiz siyasetçilerden aldıkları cesarete borçlular.
Yanıtla (0) (0)Kıvılcım; Nur Serter, Türkan Saylan prototipi... Bu diziler 28 Şubat'ta yayınlansa hiç acayip kaçmazdı. Acayip olan dindarların (!) özgür oldukları iddia edilen bir zaman diliminde yayınlanıyor olması ki karakterleri gerçekten mide bulandırıcı... Güya muhafazakar adamlar, ayrı iğrenç seküler kadınlar başka maskara... Tez zamanda bu yanlıştan dönülmezse zamanın dindarlar nemenem bir şey görmüş olduk algoritmasının yapılanmasına daha çok su taşıyacaklar. Yazık...
Yanıtla (0) (0)Son paragrafi haykırmak istiyorum avazim çıktığı kadar.
Yanıtla (0) (0)Milletin İslami hassasiyetleriyle alay eden acınası modern putperestler
Yanıtla (0) (0)Filmi seyretmedim, Haluk kim bilmiyorum ama laik tayfanın karşılarında sürekli Haluk benzeri tipler görmeyi çok arzuladığını biliyorum. Bizim sadece azgın laik tayfayı değil, Haluk tiplemesini de kökünden değiştirmek zorunda olduğumuzu da görmek durumundayız.
Yanıtla (0) (0)