‘Size Bir Fâsık Haber Getirdiğinde, Tahkik Etmeden...’
İran medyası Laik-Kemalist medyanın yalan haberini gerçek gibi sundu. Üstelik fotoğraftakilerin kim olduğu günlerdir konuşuluyordu.
Selahaddin E. Çakırgil / Haksöz-Haber
Bir fotoğraf..
Tayyib Erdoğan’ın oğlu Bilal ve etrafında sakallı iki ve sakalsız bir-iki kişi daha.. Bu fotoğraftaki kişiler, IŞİD militanları olarak nitelenmişti.
Türkiye’deki -başta Sözcü isimli gazete olmak üzere- laik medya organlarının iddialarına göre IŞİD, Türkiye’deki etkili resmî güvenlik ve istihbarat kurumlarınca kurulmuş ve liderleri, Tayyib Erdoğan’ın oğlu Bilal’le de yemek yiyen bir terör örgütü idi..
Fotoğrafın İstanbul’da, bir ciğerci restoranında çekildiği, Bilal Erdoğan’ın yanındaki sakallı kişilerin de sâde esnaf kimseler oldukları ortaya çıkmıştı.
Derken..
İran’ın önemli gazetelerinden Keyhan, 18 Haziran günlü sayısında, Türkiye’de kemalist-laik medya tarafından yayınlanan bu fotoğrafı yayınladı ve şöyle takdim etti:
***
Türkiye’nin teröristlerle işbirliği yaptığının bir diğer belgesi..
Erdoğan’ın oğlunun üst dereceli 2 IŞİD üyesi ile görüşmesi
Bu fotoğraf, (Türkiye Başbakanı’ın oğlu) Bilal Erdoğan’ın IŞİD terör örgütünün iki üyesi ile yaptığı görüşmeye aid olup, Türkiye’nin Aksaray ilinde (Aksaray ili ile, İstanbul’un Aksaray semti karıştırılmış) bulunan bir restoranda çekilmiştir.
Türkiye başbakanı Receb Tayyib Erdoğan ve oğlunun DA’IŞ (IŞİD) terör örgütüyle samimî irtibatı olup, Türkiye’den Irak’a kolayca geçmeleri için IŞİD üyelerine izin vermektedirler.
IŞİD’e ulaştırılmak üzere silah yüklü kamyonlar defalarca Türkiye toprağından Irak’a geçtiler.
IŞİD teröristleri, malî ihtiyaçlarının bir kısmını Suriye petrolünü satarak elde etmekteler.
Erdoğan’ın oğlu, IŞİD teröristlerinden ayrı olarak İsrail’li yetkililerle de temas halinde olup, bu rejimle bir çok ticarî anlaşmalar imzalayıp, Ankara-Telaviv arasındaki irtibattan büyük kazançları cebine indirenler arasındadır.’
۲۸ خرداد ۱۳۹۳ -18 June 2014
***
Sermayesi devlet tarafından karşılanan Keyhan gazetesinde yayınlanan bu haber, başta ‘tabnak’ gibi stratejik yayınlar yapan internet sitesi olmak üzere, bir çok internet sitesinde de ciddî imiş gibi aynen yer aldı, 18 Haz. günü..
Keyhan’ın sol üst köşesinde ise, Lübnan Hizbullah Örgütünün lideri Hasan Nasrullah’ın, ‘Khameneî’nin rehberliğinde, mukaddesatımız emandadır..’ başlığı altındaki açıklamalarına yer veriliyordu. Nasrullah, ‘Eğer biz Suriye’ye gelmeseydik, IŞİD teröristleri şimdi Beyrut’ta olurdu.. Bizim Suriye’de oluşumuza itiraz seslerini yükseltenler niçin IŞİD’e de karşı seslerini yükseltmiyorlar?’ diyordu..
Keyhan’ın manşetinin sol üst tarafında ise, ‘Londra: 400 ingiliz, Suriye’de hükûmet aleyhine savaşıyor.’ başlıklı bir habere yer veriliyordu.
Gazetenin ana manşeti ise, ‘Irak’da bölge bölge, kurtarma ve temizleme’ şeklinde..
*
Birkaç gün önce de, CHP m.vekili Muharrem İnce, bir hastanede tedavi edildiği görüntüsü verilen bir kişinin fotoğrafını, ‘IŞİD teröristi’ olarak niteleyip, onun Türkiye tarafından tedavi edildiği iddiasıyla medyaya göstermiş, ama, bu kişinin kim olduğu ve o fotoğrafın nerede çekildiği isbatlanamamıştı.
Açık olan tek şey vardı.. O kişi, gür sakallı ve biraz da cüsseli birisi idi.
Esef vericidir ki, İran medyası bu haber ve fotoğrafı da gerçek imiş gibi hemen İran toplumuna yansıtmıştı.
İnsan, Hucûrât Sûresi, 6. âyetteki ilahî ihtarı hatırlamadan edemiyor -meâlen-:
‘Ey iman edenler.. Size bir fâsık haber getirdiğinde, onu tahkik etmeden kabullenmeyin.. Aksi halde, bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de, sonra pişman olursunuz..’
HABERE YORUM KAT