Siyonizm’e iliştirilmiş batı medyası
İliştirilmiş gazetecilik (embedded journalism), savaş ve sıcak çatışma bölgelerinde, çatışmanın bir tarafındaki askerlerle beraber hareket eden ve savaşı onların gözünden yansıtan muhabirler veya gazeteciler için kullanılan bir terim. İliştirilmiş gazetecilik, ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgalinin ardından burada uygulamaya sokulan bir gazetecilik stratejisi olarak ortaya çıktı.
Enformasyonu kontrol altına almak için devreye sokulan bu gazetecilik örneği, Irak’ı işgal eden ABD ve beraberindeki koalisyon güçlerinin bakış açısıyla olayları yansıttığı için sıklıkla eleştirildi. Irak savaşında daha çok ABD’nin işgal politikalarını olumlama üzerine kurgulanan iliştirilmiş gazetecilik olgusu, İsrail-Filistin çatışmalarında nasıl icra ediliyor buna bakalım.
İzzeddin El Kassam Tugaylarının 7 Ekim’de Siyonist işgal çetesine karşı düzenlediği Aksa Tufanı operasyonu sonrasında Batılı devletler, politikacılar ve kuruluşlar işgalci İsrail’in arkasında durdu. Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya gibi batılı devletler bütün aygıtlarıyla İsrail yanlısı bir tutumu apaçık şekilde serdederken, Siyonizm yanlısı kirli propagandanın en büyük ayağını ise Batı medyası oluşturuyor.
İlk günden bu yana Hamas’ın meşru müdafaası (self defense) olarak tanımlanacak aksiyonunu “terör” veya “terörizm” olarak etiketleme aymazlığını ortaya koyan Batı medyası, tabiri caizse işgalcilerin kuduz köpek gibi saldırdığı Gazze’nin resmini göstererek İsrail ajitasyonu yapıyor.
Siyonist uşağı Batı gazeteleri, bombalanan Gazzeli bebeklerin, çocukların resimlerini göstererek, Hamas’ın İsrailli çocukları bombaladığı şeklinde başlıkları manşetlerine taşıdılar. Batı medyası, Filistin’in resminin gösterip İsrail’e ağlıyor desek yeridir.
Hamas’ın operasyonundan sonra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yakın İ24News televizyonu "40 İsrailli bebek Hamas tarafından kafaları kesilerek öldürüldü" yalanını servis etti. İsrail Dışişleri Bakanlığı da İ24News televizyonunun bu haberini alıntılayarak sosyal medya hesabından "40 bebek öldürüldü" ifadesiyle paylaştı. Daha sonra Avrupa’nın bilinen medya organları Metro, The Daily Telegraph, The Times, I Newspaper, Daily Mail, Daily Express, The Independent, The Scotsman, CNN TV, Fox News, BBC ve Bild Gazetesi bu dezenformasyonu sorgusuz sualsiz dünya kamuoyunun önüne koydu. Sadece Siyonistlerin yalan beyanlarına dayanan bu bilgi kısa sürede çürütülmesine rağmen Batılı medya özür dileme gereği bile duymadı.
İşgalcilerin Gazze’de kadın, çocuk ve yaralıların sığındığı El Ehli Arap (Baptist) Hastanesine yaptığı alçakça saldırının failli belliyken Batı medyası İsrail Savunma Bakanlığının ifadelerine inanmak istedi. ABD Başkanı Joe Biden’in “Ben İsrail’in hastane bombaladığına inanmıyorum, öbür taraf yapmıştır” açıklaması ikna olmaya hazır Batı medyası için yeterli oldu. İsrail’i kötülememek için defalarca manşet değiştirdiler, failin belli olmadığı pasif, edilgen cümleler tercih ettiler.
Nazi utancını taşıyan Almanya’nın Deutsche Welle’si, Filistinli sivillere yönelik saldırıların savaş suçu kapsamında girmediğini ileri sürecek kadar pislik yaptı. The Economist, Gazze’de çocuk ölümlerinin çok olmasını yüksek doğurganlığa bağlayan haberler servis etti. Batı medyası, İsrail’in büyük katliamları nedeniyle tepkiyle karşılaşması sonucunda “Biz yapmadık, Hamas yaptı” yalanına inanmak istiyor. İsrail’in bunu sadece söylemesi yeterli oluyor.
Emperyalistlerin medyası El Kassam mücahitlerinin operasyon esnasında rehin aldığı 30 İsrailli çocuğu önemsediği kadar Siyonistlerin katlettiği 4 binden fazla Filistinli çocuğu önemsemiyor. Çocukları rehin alınan İsrailli anneleri haber yaptıkları kadar bebekleri ve çocukları parçalanarak katledilen Filistinli anneleri haber yapmıyorlar.
Siyonist işgali meşrulaştırmaya çalışan Batılılar, olayları ise tamamen İsrail’in gözünden yansıtıyorlar. Gazze’nin neredeyse tamamı enkaza dönüşürken onların kameraları Tel Aviv’e düşen Hamas’ın bir el yapımı bir roketine odaklanıyor.
Batı Irak’ı işgalci ABD askerinin gözünden gördüğü gibi bugün de Filistin’deki Siyonist işgali İsrail ordusunun gözüyle görüyor. O yüzden katledilen kadınlar, çocuklar, yaşlılar önemsiz görülüyor. O yüzden Filistin’de katliam yapan, hırsızlık yapan, tüm değerleri ayakları altına alarak bir avuç insana hunharca saldıran Siyonistler, “İsrail güvenliği için meşru hakkını kullanıyor” şeklinde haber yapılıyor.
Filistin topraklarından büyük bir yıkım ve katliam yapan Siyonistlerin sözcülüğünü yapan Batı medyasının insanlığa söyleyeceği sözü kalmadı. Batının medya etiği, tarafsız habercilik ve topluma gerçeği söyleme retoriği çöp oldu artık. Bu kirli ve ikiyüzlü tutumu çocuklarımızın zihinlerine nakşetmek, geleceğe aktarmak ve bunu her ortamda dillendirmek vicdan sahibi herkesin boynunun borcudur.
YAZIYA YORUM KAT