Ahmet Varol / Yeni Akit

Siyonisti ne durdurur? -3

İnsanlık tarihinde insanlığın kesin bir şekilde reddettiği ve insanlığa asla yakıştıramayacağı kara sayfalar mevcuttur. Oysa bu sayfaların yazıldığı dönemlerde o çirkin faaliyetleri icra edenler dönemlerinin güçlüleri olduklarından yaptıklarını haklı ve normal gösterebiliyorlardı. 

Kur’an-ı Kerim’de sözü edilen Ashabı Uhdud, gelecekte kendi saltanatı için tehlike oluşturacağını düşündüğü bir topluluğun erkek çocuklarını öldüren Firavun, kendi egemenlikleri için şehirleri yakıp yıkan Moğollar, arı ırk teorisiyle bazı toplulukları yok etmeyi hedefleyen Nazi hareketi bunlara örnek verilebilir. Bunların çağımızdaki en bariz örneği ise Siyonizmdir. Onun, kendine meşruiyet kazandırmak için yahudi kimliğini istismar etmesinden en başta utanmaları gerekenler yahudilerdir. Yahudilerin aslında buna razı olmaması gerekirdi ama ne yazık ki büyük çoğunluğu “ezilmişlik” retoriğinin etkisinde kalarak bu hareketi destekledi. Şimdi en başta yahudi toplulukların bu yanlışlarından dönerek siyonizme savaş açmaları gerekir. 

Ama her ne kadar yahudi topluluklar bunu ihmal etseler de bizim insanlık olarak, çağımızın yüz karası bir utanç hareketi olan siyonizme karşı bir genel seferberlik ilan etmemiz gerekiyor. Bu seferberliğin öncelikli amacı günümüzdeki siyonist vahşetin tarihteki kara sayfaları yazan korkunç zulüm hareketlerini çok geride bıraktığı gerçeğini öne çıkarmak ve “ben insanım” diyen herkesi bu konuda duyarlılık ve etkinliğe çağırmak olmalı. 

Bunun için kültürel ve sosyal faaliyetler büyük önem taşıyor. Bu uğurda yapılacak hiçbir şeyi basite almamalı, küçük görmemeliyiz. Herkes konumuna ve yerine göre siyonizm karşıtı genel seferberlikte insanlık adına bir şeyler yapabilir. Kendiniz yapamıyorsanız yapanlara destek vererek de bu seferberlikte fiili olarak yerinizi almış, en azından siyonist vahşete karşı insanlığın ortak mücadelesine katkıda bulunmuş olursunuz. 

Örneğin müzikle meşgul oluyorsanız siyonist vahşetin açtığı yaraları insanların görmelerine yarayacak birtakım çalışmalarınızla bu mücadeleye katkıda bulunmanız mümkün. Ressam iseniz siyonist vahşeti fırçalarınızla insanlara anlatmak için çalışmalar yapabilirsiniz. Tüm sanat kolları açısından bu mümkün ve hatta gerekli. Sanatın sadece zevklere hitap etmekle kalmaması akıllara ve duygulara da hitap etmesi gerekir. 

Sosyal kurumlarınız varsa mutlaka bu genel seferberliğe katılmanız ve siyonizm karşıtı etkinlikler düzenlemeniz, sergiler açmanız, konferanslar düzenlemeniz, bildiriler yayınlamanız kısacası akla gelebilecek, mümkün ve meşru olan her yolu değerlendirmek için kafa yormanız gerekir. 

Kadın dernekleri siyonist vahşetin mağdur ettiği kadınların, meslek kuruluşları siyonizmin mağdur ettiği meslektaşlarının kendi bulundukları yerlerde sesleri olmalı, onlar adına bir şeyler yapmalıdırlar. 

Boykot ise asla ihmal edilmemesi gereken bir mücadele tarzıdır. Fakat boykotun sulandırılmasına ve birilerinin kafa karıştıracak listelerle bu mücadele yöntemini saptırmasına fırsat verilmemesi için özellikle siyonist vahşetle işbirliği içindeki kuruluşları kapsayan ve bu konuda güven verici organizasyonların listelerinin nazarı itibara alınması gerekir. BDS bu konuda nazarı itibara alınması gereken bir organizasyondur. Ama BDS’nin siyonizmle işbirliği içindeki kurumların büyük çoğunluğunun ifşa edilmesi için biraz daha sıkı bir çalışma yapmasına ihtiyacımız var. 

Ekonomik mücadelede boykotlu kurumlara karşı bir de tercihli kurumlar listesi oluşturulmasının faydalı olacağına kanaat ediyorum. Bunun amacı birilerinin reklamını yapmak değil yine anti siyonist mücadelenin kolaylaştırılması ve desteklenmesi olmalıdır. Bu açıdan tercihli kurumlar listeleri oluşturmanın birinci amacı tüketicinin önüne alternafiler koymak, ikinci amacı da ticari kuruluşları anti siyonist mücadeleye desteğe ve siyonizmin mağdur ettiği insanlara yardıma teşvik olmalıdır. Bu mücadeleye katkıda bulunanları ve mağdurlara yardım edenleri tercihliler listesine dahil edebiliriz.