Siyonist Zindanlarda 6 Bin 500 Tutsak
Bugün Filistinliler için "Esir günü". Siyonist zindanlarda tutulan binlerce Filistinli kardeşimiz var. Birkaç gündür yapılan eylemlerde, sebepsiz yere ya da yargılanmadan içeride tutulan yüzlerce Filistinli’nin serbest bırakılması isteniyor.
Filistin'de özgürlüğüne kavuşan ilk mahkum olarak bilinen Mahmud Bekir Hicazi'nin Siyonistler tarafından serbet bırakıldığı gün olan 17 Nisan, 1974'ten bu yana her yıl "Filistinli Esirler Günü" olarak kabul ediliyor. Esir İşleri Heyeti’nin raporuna göre Siyonist hapishanelerinde hala 6 bin 500 Filistinli var.
Raporda, haklarında bir veya birkaç kez müebbet cezası verilmiş 480 kişinin yanı sıra 24 kadın ve 200 erkek çocuğun halen hapiste tutulduğu belirtiliyor. Rapora göre 480 idari tutuklu, 14 milletvekili, iki eski bakan ile 80'i hayati tehlikesi bulunan bin 500 hasta tutuklu da Siyonist cezaevlerinde tutuluyor.
Defalarca cezaevine girdi
45 yaşındaki Filistinli Ahmed Ebu Salih de 1985-1990 yılları arasında defalarca tutuklanmış, işkence görmüş bir Filistinli. En son Aralık ayında Filistin’i ziyareti sırasında işgal bölgesinde 24 gün boyunca gözaltında tutuldu. Üniversite eğitimine Türkiye’de devam etmiş, İzmir’de diş hekimliği bitirmiş. Burada evlenince Türkiye’ye yerleşmiş, vatandaşlık almış.
Ancak “Filistin’den ayrılsam da davama hizmet ediyorum” diyor. Defalarca Siyonist hapishanelerinde tutulmuş biri olarak aynı zamanda Türkiye merkezli Filistinli Esirler Derneği’nin de genel başkanlığını yürütüyor. Siyonist cezaevlerindeki Filistinlilerin durumunu ve yaşadıkları sorunları dünyaya anlatmaya çalışıyor.
Bir çok kez hapse giren Ebu Salih, ilk hapse girdiğinde 15 yaşındaymış:
"1985 yılıydı. 18 gün hapiste tuttular. 30 Mart toprak gününden birkaç gün önceydi. Eylem yapmayalım diye aldılar bizi içeri. Tedbiren, yani suçsuz yere. Sonrasında da intifada sırasında yine defalarca aylarca hapis yattım. Nedeni İsrail polisine taş atmak, Filistin’in kurtuluşu için çalışmaktı. Günlerce sorgulandım, işkence gördüm. Saatlerce elimiz başımızda duvara dayayıp bekletirler, kafamızı suya batırıp boğar gibi yaparlardı. Haftada birkaç kez baskın yapılır, aranırdık. Bir keresinde yemekler kötü olduğu için eylem yaptık. Koğuşa baskın düzenleyip iki arkadaşımızı gözümüzün önünde öldürdüler. Bunlar neredeyse olağan şeyler İsrail cezaevlerinde.“
"Hapishane şartları çok kötü"
Ahmet Abu Salih, işgal yönetiminin onları sindirmek için içeri aldığını ama içeriye alınanların Filistin’in kurtuluşu için daha çok bilendiklerini söylüyor.
“Hapiste bilincimiz daha çok açıldı, hapis süreci bizi daha çok biledi. Sonra hayatımız değişmeye başladı. O yaşlarda mücadeleye daha çok inandık. İşgal altındaki topraklarımızı kurtarmak amacıyla cihat etmek için çalıştık. Her hapis süreci beni ve benim gibi birçok Filistinliyi daha çabuk olgunlaştırdı.”
Siyonist hapishanelerinde şartların çok kötü olduğundan bahseden Ahmed Ebu Salih, küçük bir odada 25 kişi kaldığını, özellikle sorgu odalarında tuvaletin de odanın içinde olduğunu söylüyor. Aralık ayında 24 günlük gözaltı süresinde de çok kötü şartlarda bir hücrede tutulduğunu belirtiyor:
“Son girdiğimde beş gün boyunca koğuşta tuttular. Sonra da tek kişilik bir hücrede. Eskiye göre durum daha kötü bence. Elektronik kapılar, duvarlar. Tam bir betonun içinde yaşıyorsunuz. Önceden en azından yeşil görüyordunuz, ağaç görüyordunuz. Ama şimdi sadece beton görüyorsunuz. İnsani şartlardan çok uzak. Hep psikolojik hem de fiziksel işkence var. ”
“Aile ile görüş izni var ama…”
Halen iki amcaoğlunun Siyonist hapishanelerinde tutulduğunu ifade eden Ahmet Ebu Salih, ailelerinin de yakınlarıyla görüşmesinin zor olduğuna dikkat çekiyor:
“Prensipte iki haftada bir birinci derece yakınlarınızla görüşme hakkınız var. Ama tabii ki açık görüş değil. Arada cam paravan olmak kaydı ile telefonda konuşuyorsunuz. Ancak görüş için hapishaneye gitmeniz esir yakınınızla görüşeceğiniz anlamına gelmiyor. Bazen saatlerce zor şartlar altında yol gidersiniz ancak o gün İsrail bir sebep bulup sizi görüştürmeyebilir. Bazen aylarca ailelerin esirlerle görüşemedikleri oluyor. Birçok anne kalp krizi geçirdi bu yolda.”
Ahmet Ebu Salih son bir yılda Siyonist cezaevlerinde en az üç kişinin de hastalıktan öldüğünü belirtiyor. Halen sebepsiz tutuklamaların devam ettiğini ifade eden Ahmet Ebu Salih “Nablus’ta 30’dan fazla akademisyeni gözaltına almışlar. Neden? Çünkü Esirler günü geliyor. Konuşmasınlar, sussunlar diye. Tıpkı bize yaptıkları gibi.” diyor.
“206 kişi cezaevinde öldü”
Siyonist hapishanelerinde Oslo anlaşması öncesinde tutuklanan ve tutukluluk hallerinin üzerinden 20 yıldan fazla süre geçmiş 30 kişi ile 25 yılı aşkın süredir tutuklu olan 16 kişi bulunuyor.
Esir İşleri Heyeti’nin raporuna göre, işgal yönetimi asker Gilad Şalit'in serbest bırakılmasına karşılık varılan takas anlaşmasından sonra serbest bırakılan 85 Filistinlinin tekrar tutuklandığı aktarılıyor. Raporda ayrıca 1967 yılından bu yana Siyonist hapishanelerinde 206 Filistinlinin öldüğü belirtiliyor. Bu kişilerden 71'inin işkence, 54'ünün tıbbi yetersizlik, 74'ünün tutuklandıktan sonra kasten, yedisinin de askerler tarafından doğrudan ateş edilmesi sonucu hayatını kaybettiği, onlarcasının ise cezaevi şartlarında yakalandıkları hastalıklar nedeniyle serbest bırakıldıktan kısa süre sonra yaşamlarını yitirdiği ifade ediliyor.
Al Jazeera
HABERE YORUM KAT