Ahed Tamimi’ye verilen 8 aylık hapis cezasını protesto etmek için Sakarya Üniversitesi öğrencileri,  23 Mart Cuma namazı çıkışında Orhan Cami avlusunda protesto eylemi gerçekleştirdi. Henüz çocuk olan Ahed Tamimi’nin 19 Aralık 2017 günü başlayan mahkumiyeti, 22 Mart 2018 günü askeri mahkemede yargılanması neticesinde 8 aylık hapis cezasıyla sonuçlanmıştı.

Basın açıklamasının giriş konuşmasını yapan Nuh Mete Akça, zalim ve işgalci İsrail devletinin Ahed Tamimi’ye verdiği hapis kararını tanımadıklarını söyledi. Basın açıklamasını okuyan Alper Burak Keskin’in ardından sözü alan Zaid Maher’in yaptığı Dua ile basın açıklaması sona erdi.

Basın açıklamasının tam metni:

AHED TAMİMİ’NİN ÖZGÜRLÜĞÜ ÜMMETİN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR

Her geçen gün İslam coğrafyası küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne çevrilmektedir. Dün kendini muasır medeniyetler seviyesinde gören Avrupa’nın merkezinde, Bosna’da yaşanan soykırım hafızalarımızda taze iken; Suriye’de her gün bir insanlık dramı yaşanırken; Arakan’da naklen soykırımlarda, masum çocuklar ve kadınlar katledilirken; milyonlarca insan yerlerinden yurtlarından ayrılmak durumunda kalmıştır. Silah üreticileri dünyayı kan gölüne çevirmişken, zulmün saltanatı sömürgeci ülkeler arasında değişirken; ölenlerin hep savunmasız Müslümanlar olduğu açık bir şekilde görülmektedir.

Yeryüzünün gördüğü en büyük ve en organize terör örgütü olan İsrail devleti,  terör estirmeye devam etmektedir. Siyonist İsrail devletinin işgal ettiği topraklarda, toprakların asıl sahibi olan Filistinli kardeşlerimize uyguladığı insanlık dışı uygulamaları bütün dünya izlemekte fakat Batı’nın Müslüman Coğrafyalarda ki karakolu olan İsrail’e ses çıkartmamaktadır. Bu göstermektedir ki, zulme uğrayan Müslüman olunca tüm dünya sağır ve dilsiz kalmaktadır.

Bir yandan gönül coğrafyamıza ölümler yağdırılırken; bir yandan da değerlerimiz çiğnenip, topraklarımıza el uzatılmaktadır. Hadsizliğin, saldırganlığın ve hukuksuzluğun geldiği son nokta bilindiği üzere, henüz bir çocuk olan, 16 yaşında ki kardeşimiz Ahed Tamimi’nin sosyal medyada geniş yankı bulan protesto görüntülerinin ardından 19 Aralık 2017 gününün gecesinde, annesi ve kuzeni ile birlikte terörist İsrail güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınmasıdır.

19 Aralık gecesinden bu yana gözaltı süresi hiçbir gerekçe gösterilmeksizin, defalarca uzatılan Ahed Tamimi, son olarak 21 Mart 2018’de askeri mahkeme karşısına çıkarılıp hukuksuz bir şekilde 8 ay hapse mahkûm edilmiştir.

İsrail devletinin henüz 16 yaşında olan Ahed Tamimi’ye karşı giriştiği hukuk dışı uygulamalar, mahkûm haklarının ihmalini gözler önüne sermektedir; Avukatlarının itirazlarına rağmen mahkemesinin gizli görülmesi, duruşmalara yüzü kapalı, ayaklarına zincir vurulmuş halde getirilmesi gibi insanlık dışı uygulamalar göstermektedir ki halen İsrail zindanlarında bulunan kardeşlerimizin hiçbir can güvenliği yoktur.

İsrail; çocuk, yaşlı, genç demeden, gözünü kırpmadan insanlık suçu işlemektedir. Halen İsrail zindanlarında binlerce Müslüman haksız ve hukuksuz yere tutulmaya devam ediyor. İsrail cürüm işlemekte, dünyanın gözü önünde kardeşlerimizi katletmekte ve uluslararası sözleşmeleri ihlal etmektedir.  

Ahed Ahdimizdir, Ahed’in Özgürlüğüne Sahip Çıkmak Ümmetin Özgürlüğüne Sahip Çıkmaktır

Gözlerini direnişin içinde açmış, direnişle büyümüş, direnişi kuşanmış tüm çocuklar ve gençler için artık harekete geçme vaktidir. Egemenlerin her türlü zulüm ve ifsadına karşı, Müslüman coğrafyalarda küresel intifadayı yükseltmek gerekmektedir.

Ahed’in çağrısı dünyanın neresinde olunursa olunsun; özgürlük ve adalete adanmış herkese yapılan bir çağrıdır. Ahed’in şiarı özgürlük şiarıdır.

Şimdi,

İslam coğrafyalarında kendi saltanatlarını inşa eden, Müslümanların iradesini yok sayan, kadın, erkek ve çocukların haklarına tecavüz eden, coğrafyamızı kan gölüne çeviren, Emperyalist sömürü düzenine ses çıkartmayan İslam Dünyasının mensuplarına sesleniyoruz;

Daha neyi bekliyorsunuz? Daha ne kadar kendi kardeşlerinizin acısına, ümmetin kanayan yarasına, sağır ve dilsiz kalacak; görmezden geleceksiniz?

İşgalcilerin zindanlarında tutulan Filistinli esirlerin sorunlarını dillendirme vakti gelmedi mi? 

Ebu Gureyb ve Guantanamo tarzı işkence tekniklerinin hala devam ettirildiği İsrail hapishanelerine ses çıkartma vakti gelmedi mi?

İnsanlık dışı uygulamalara dur demenin, Filistinli kardeşlerimizin izzetini ve namusunu muhafaza etmenin, Ahed Tamimi gibi zindanda esir tutulan binlerce kardeşimize özgürlük eli uzatmanın vakti gelmedi mi?

Başta Türkiye olmak üzere halkı Müslüman olan tüm devletleri, İsrail’le olan ilişkilerini yeniden gözden geçirmeye, bu vahşi rejimin zulmüne maruz kalan Filistinli kardeşleriyle dayanışma içerisine girmeye davet ediyoruz.

Unutmayalım ki Rabbimiz Nisa suresi 75.ayette bizlere şöyle sesleniyor: “Size ne oldu ki 'Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden kurtar, bize sahip çık, bize yardım et,' diye feryat eden ezilmiş erkekler, kadınlar ve çocuklara rağmen hâlâ ALLAH yolunda savaşmıyorsunuz?”

Biz Nureddin Zengi’lerin, Selahaddin Eyyubi’lerin ve 14 yıl önce bugünlerde Rabbine kavuşan Şeyh Ahmet Yasin’lerin mirasçıları olarak şunu ilan ediyoruz ki:  Ahed Tamimi Yalnız değildir. Ahed Tamimi serbest bırakılana dek, Kudüs özgür ve emin bir belde kılınana dek, Mescid-i Aksa Siyonistlerden temizlenene dek MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK.