Siyonist lobi yine kelle aldı
Obama idaresinin cesaret ederek yönetime getirdiği tek Arap yanlısı isim de Siyonist lobinin kurbanı oldu. Tazyikleri altında kaldı ve göreve başlamadan bıraktı. Bu da Obama idaresinin tamamen Yahudi çevrelerle kuşatıldığını gösteriyor. Demek ki, Reagan'dan beri değişen bir şey yok. Gelen geçen Amerikan idareleri Siyonizm yanlısı 'idealizmden' vazgeçemiyor. Arapları gözeten ve denkleme alan realizm kırıntıları bile süpürülüyor ve un ufak ediliyor. ABD'de İsrail yanlılığı idealizm Arap yanlılığı da realizm olarak görülüyor. Obama idaresinde farklı bir ses olan Charles W. Freeman Jr. Yahudi lobisinin aleyhindeki kampanyaları sonrasında daha siftah yapmadan kendisini arena dışında buldu. Tuzaklarına takıldı. Daha önce baba Bush'un dışişleri bakanlarından ve realist kanadın temsilcisi olan James Baker da böyle gitmişti. 16 istihbarat teşkilatının şemsiye kurumunu teşkil ve temsil eden Ulusal İstihbarat Konseyi'nin başına getirilen Freeman, Yahudi lobisi tarafından kasetle infaz edilmiş ve devre dışı bırakılmıştır. Daha önceki konuşmaları sızdırılmış ve göreve gelmeden istifaya zorlanmıştır. Böylece Yahudi lobisi bir kez daha gücünü Freeman üzerinden ispat etmiştir. Daha önce ABD'yi Suudi Arabistan gibi ülkelerde temsil eden Freeman'ın suçu İsrail'in çıkarlarının Amerikan çıkarları olmadığını söylemek ve Çin'le ve Suudi Arabistan'la akçeli ortaklıklara girmektir. Daha doğrusu Suudi Arabistan'ın desteklediği kâr amacı gütmeyen bir kurumun çatısı altında bulunmaktır. Eski Sabah temsilcisi Aslı Aydıntaşbaş gibilerin söylediği gibi, ABD-İsrail çıkarları iç içe geçmiş ve sarmal hale gelmiştir. Aynileşmiştir. Bunu sorgulamak bile skandaldır. Dolayısıyla bu çıkarların aynileştirilmesi yerine gayrileştirilmesi ve ayrıştırılması bile bu çevreler tarafından kabul edilememekte ve Türkiye gibi ülkelerden de aynısını yapması beklenmektedir. Rahm Emmanuel gibiler çifte sadakat kurabilirler, sorun olmaz. Ama İsrail'de Avigdor Liberman, Araplardan sadece tek sadakat bekler ya da çifte sadakatlileri 'yallah' diyerek kapı dışarı etmek ister. Başkalarından tek yanlı sadakat isterler kendileri ise çok yanlı sadakatte beis görmezler. Yahudiler, ABD'nin Ortadoğu siyaseti üzerine tekelistan kurmuşlardır ve kimseye bunu deldirme niyetleri yoktur. Hillary'nin dediği gibi bunu çıkarlardan ziyade değerler birliği olarak görmek gerekir. Çünkü 1.5 milyarlık İslam alemi karşısında İsrail'in ABD'ye temin ettiği çıkar ne olabilir ki?
Lakin Freeman, Yahudi lobisine de pabuç bırakmamış onu rezil etmelerine karşılık o da onları rezil etmiştir. Onlarla ilgili şöyle demektedir : "The aim of this Lobby is control of the policy process through the exercise of a veto over the appointment of people who dispute the wisdom of its views. the inability of the American public to discuss, or the government to consider, any option for US policies in the Middle East opposed by the ruling faction in Israeli politics." Kendi görüşlerine karşı olan kimselerin atanmasını engellemekte ve bununla ABD'nin Ortadoğu politikalarını etkilemekte ve kilitlemekte ve İsrail'in görüşleri doğrultusunda hapsetmektedir..." 2005 yılında Ulusal Konsey'de konuşurken İsrail'in, Araplara yönelik irtikap ettiği şiddeti eleştirmiş ve bunu, cibilli bir şiddet (inherently violent) yani bir nevi devlet terörü olarak tanımlamıştı. ABD'deki sadece birkaç Yahudi lobisi açıktan atanmaya muhalefet edebilmişti. Lakin el altından ve bel altından Yahudi blogcular Freeman'ı topa tuttular ve avlamayı başardılar. Yahudi lobilerinin en güçlüsü olan AIPAC kaypak davranarak bu kavgada veya atanma karşısında sessizliğe bürünmüştür. Dolayısıyla Amerikan vatandaşları hatta yetkilileri bile İsrail'in ve lobilerinin şirretliği karşısında çaresiz ve onu ötesinde savunmasızdır. Obama döneminde de değişen bir şey yok.
Türkçe'ye de çevrilen İsrail lobisi hakkında ortak bir kitabın yazarlarından olan Stephen Walt, İsrail lobisinin atanmalar üzerindeki tesirini çok tehlikeli bir gelişme ve çığır olarak nitelendirmiştir. Time yazarlarından Joe Klein'a göre, Freeman lobinin değil çetenin kurbanıdır ve bu çete de Neoconlardan ve diğerlerinden oluşan bir karma ve karışımdır. Beyaz Saray istifanın arka planıyla alakalı olarak hiç ses seda vermezken Freeman'ın atanmasıyla ilgili ilk alarm zilini AIPAC'ın eski lobicisi Steve Rosen çalmış ve kendi bloğunda İsrail'in keskin bir eleştirmeni olduğunu yazmıştır. Yahudi lobisi kısaca Freeman'ı Arap lobicisi olarak tanıtmış ve bu zeminden ona karşı çıkmıştır. Zaten Amerikan kurumları içerisinde sadece hariciyede Araplara yakın bir kadro kümesi bulunmaktadır. Pentagon ise tamamen tek taraflı ve İsrail yanlısıdır. Rosen 2005 yılında AIPAC namına 'Espionage Act' yani casusluk yasasını ihlal etmekle yani dolaylı olarak İsrail namına casusluk yapmakla suçlanmıştı. Şimdi ABD'deki İsrail casusları Suudi Arabistan'a yakın olduğu gerekçesiyle Freeman'ın ipini çektiler, kellesini aldılar. Böylece Obama idaresinde Arap yanlısı olarak tanınan tek kişi de tasfiye edilmiş oldu.
MİLLİ GAZETE
YAZIYA YORUM KAT