Siyonist İsrail, Zulüm Yasasını Onaylandı
İşgal parlamentosu, Filistinli tutuklu ve mahkumların "zorla beslenmesine" imkan tanıyan yasa tasarını onayladı.
Knesset'ten yapılan yazılı açıklamada, açlık grevindeki mahkumların zorla beslenmesini öngören tasarının 40 ret oyuna karşı 46 evet oyuyla kabul edildiği bildirildi.
Yasaya göre hapishane yetkililerinin, açlık grevindeki mahkumların "zorla beslenmesi" için mahkemeye başvurarak izin alması gerekiyor. Mahkemenin onay vermesi halinde mahkumlar kendi iradelerinin dışında zorla beslenecek.
- Zorla beslemeden 50 mahkum öldü
Knesset'teki tartışmalar esnasında "zorla besleme" yasasını "zalimce, tehlikeli ve lüzumsuz" olarak niteleyen Birleşik Arap Listesi milletvekillerinden Dov Khenin, yasanın amacının, iddia edildiği gibi mahkumların hayatını kurtarmak olmadığını belirtti. Khenin, "İsrail'de şimdiye kadar açlık grevinden ölen bir mahkum olmadı ancak zorla beslemeden dolayı 50 mahkum öldü. Bu yasa öldürüyor ve uluslararası normlara aykırı eylemlere izin veriyor" ifadesini kullandı.
Knesse'teki Arap milletvekillerinden Ahmet Tibi de, açlık grevininin şiddete başvurmadan kendi vücudunu kullanarak siyasi ve yasal bir hak arama yöntemi olduğunu belirterek, "zorla beslemenin bir işkence olduğunu ve doktorların bu yasaya uymaması gerektiğini" söyledi.
- Doktorlardan yasaya tepki
"Zorla besleme"nin etik olmadığını belirten İsrailli doktorlar ise yasaya tepki gösteriyor. İsrail Sağlık Derneği Başkanı Leonid Eidelman, geçen ay yaptığı açıklamada, doktorlara "zorla besleme" uygulamasına katılmamaları uyarısında bulunmuştu. Eidelman ayrıca, yasaya muhalefetlerini bakanlar ve yargıçlar nezdinde her fırsatta dile getirdiklerini kaydetmişti.
Dünya Sağlık Derneği'nin 1975 yılında yayınladığı Tokyo Deklarasyonu'na göre mahkumların "zorla beslenmesi" yasak.
- BM: "Zorla besleme zalimce ve gayri insani"
Birleşmiş Milletler (BM) özel raportörleri geçen ay İsrail meclisine, "zorla besleme" yasasının onaylanmaması çağrısında bulunmuştu.
BM Özel Raportörü Juam Mendez, "Kendilerine yönelik bir suçlama olmadan tutuklanmalarını protesto eden yetişkinlerin zorla beslenmesi veya onlara fiziksel ya da psikolojik baskı uygulanması kabul edilemez. Bir mahkumun beslenmeme yönündeki iradesine, bunu gönüllü olarak yaptığı sürece saygı duyulmalı" değerlendirmesinde bulunmuştu.
Mendez, mahkumların yararı hedeflenerek bile uygulansa zorla beslemenin "zalimce, gayriinsani ve aşağılayıcı muamele" olduğunu kaydetmişti. BM özel raportörlerinden Anand Grover de, "Mahkumlar kendi vücutlarını, sağlıklarını kontrol etme hakkına sahiptir ve buna saygı gösterilmeli" diyerek zorla besleme yasanına karşı çıkmıştı.
- İdari tutukluk: Suç isnadı olmadan mahkumiyet
Siyonist çete istihbaratı, gizli güvenlik bilgilerine dayanarak "idari tutuklama" adı altında Filistinlileri 1 ila 6 ay alıkoyabiliyor. Tutuklunun İsrail güvenliği için tehlike teşkil ettiğine karar verilmesi halinde askeri hakim, suç isnadında bulunmadan tutukluluk süresini 5 seneye kadar uzatabiliyor. Filistinli aileler sık sık gösteri düzenleyerek, uluslararası toplum ve kuruluşlardan bu konuda yardım talep ediyor.
Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin kentinde yaşayan ve 2012 yılından beri idari tutuklu olarak İsrail hapishanesinde bulunan Hıdır Adnan, 6 mayısta başladığı açlık grevini 42 gün boyunca sürdürmesinin ardından serbest bırakılmıştı.
Filistin Esirler Bakanlığı verilerine göre, İsrail hapishanelerinde 7 binden fazla Filistinli tutuklu bulunuyor.
(AA)
HABERE YORUM KAT