1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. Siyonist düşman Direniş'in silahlarını ele geçirmeyi başaramayacak
Siyonist düşman Direniş'in silahlarını ele geçirmeyi başaramayacak

Siyonist düşman Direniş'in silahlarını ele geçirmeyi başaramayacak

Hamas'ın silahlarını teslim etmeyi kabul edeceğine inanan herkes hayal görmektedir. Onun savaş tüzüğü zafer ya da şehitliktir.

23 Nisan 2025 Çarşamba 19:05A+A-

Dr Amira Abo el-Fetouh’un Middle East Monitor’de yayınlanan yazısı, Haksöz Haber için tercüme edilmiştir.

 

Düşmanın Başbakanı Binyamin Netanyahu, savaşı sona erdirmenin bir koşulu olarak Hamas'ın silahlarını teslim etmesini ve cesur adamlarıyla ailelerinin Gazze Şeridi'ni terk etmesini şart koştu. Düşman, son 18 yıldır süren acımasız savaş ve Gazze Şeridi'ndeki her şeyin yok edilmesinin yanı sıra Gazze halkına karşı işlediği soykırım nedeniyle, “Direnişi” ortadan kaldırmak ve rehineleri geri almak gibi savaş hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu. Hamas'la anlaşmaya vardıktan sonra bu hedeflerine kısmen ulaşabildiler. Şimdi, devasa askeri cephaneliğe sahip ordularının başaramadığını barışçıl yollarla başarmak istiyorlar. Hamas onlara asla boyun eğmeyecek; son nefesine kadar onlarla savaşmaya devam edecek. Bu Siyonistler tarihten hiçbir şey öğrenmemişlerdir ve kibirleri, kendini beğenmişlikleri ve sınırsız Amerikan desteği onları bu toprakların sahiplerine kendi şartlarını dikte edebileceklerine inandırmıştır.

İşgalciye karşı direniş sona ererse ki Siyonist düşman toprakları işgal etmeye devam ettiği sürece bu gerçekleşmeyecektir, o zaman hangi vatandan bahsediyor olacağız? Anavatandan geriye ne kalır? Yıkılan Gazze Şeridi'nden geriye ne kalır? Filistin topraklarından geriye ne kalır? Merhum Hasan Hamdan'ın dediği gibi, “Direndiğiniz sürece yenilmezsiniz.” Direniş, BM Şartı ve tüm uluslararası normlar ve anayasalar tarafından güvence altına alınmış meşru bir haktır.

Bazı Arap ve Filistinli seslerin, akan kanı durdurmak ve barış içinde yaşamak için Hamas'a silahlarını teslim etmesi çağrısında bulunması talihsiz ve üzücüdür. Ben bunu anlamıyorum. Bu insanlar İsrail'in aldatmacasına inanan ve Direniş'i silahsızlandırmanın çözüm ve süregelen bu trajediden kaçış olduğuna inanan safdiller mi?  Bu kadar mı cahiller? Düşmanlarının güvenilmez, hain ve saldırgan bir düşman olduğunu bilmiyorlar mı? Düşmanın Filistin'i işgalinden ve toprakları üzerinde varlığını tesis etmesinden bu yana geçen 77 yılda bunu hiç denemediler mi?

Yoksa ajanları, Filistinliler arasında en çok etkilenen ve incinen Gazze halkının bunu kabul etmesi için sosyal medyada bu aldatmacayı yaymak için gece gündüz mü çalışıyor?

Hamas bu çağrıların ardındaki tehlikenin ve kötülüğün farkına vardı ve lideri Sameh Abu Zahra aracılığıyla şu açıklamayı yapmakta gecikmedi: “Hareketin silahları kırmızı çizgimizdir ve yeniden inşa ya da yardım girişi karşılığında silahlarımızı teslim etmeyi kabul etmeyeceğiz. Silahlar bir pazarlık kozu olarak kullanılmayacak ve pazarlık konusu yapılmayacaktır.”

Siyonist varlığı destekleyen güçler, Arap hafızasını silerek, medya aracılığıyla yeni bir Arap bilinci oluşturarak ve bu bozguncu çağrıları ve teslimiyetçi girişimleri önererek pusulayı yanlış yönlendirerek yeni bir gerçeklik yaratabileceklerine inanmaktadır. Bu çağrıların sürekli tekrarlanması, onları bir oldu bitti haline getirmiş, tartışmaya açmış ve sahada uygulanması umuduyla askeri baskıyla birlikte siyasi bir tehdit olarak kullanılmıştır.

Sadece 2000 yılındaki El Aksa İntifadası sonrasını hatırlamam yeterli. Düşman ordusu, kötü sonuçlanan Oslo Anlaşmalarına rağmen Batı Şeria'yı işgal etti ve 2002 yılında Mukata'a karargahı kuşatıldı. Başkan Yaser Arafat zehirlenerek öldürülene kadar içeride kaldı. Bugün de Batı Şeria'da durum aynı; roket, saldırı ya da işgalci varlığı tehdit eden herhangi bir şey yok. Bununla birlikte, son birkaç aydır burada sürekli olarak askeri operasyonlar düzenlenmektedir.

Bu konuda çok sayıda tarihi kanıt vardır ve savaşın devam etmesinin Gazze'deki Direniş gruplarının silahlarını ellerinde tutmalarından kaynaklandığını düşünen herkes cahildir. Silahlarını teslim ettikleri anda Gazze haritadan tamamen silinecek ve yok edilecektir. Siyonist düşmanın projesi, Netanyahu'nun da belirttiği gibi, yerinden etme, sürme, bölgenin özelliklerini değiştirme ve yeni bir Ortadoğu inşa etme üzerine kuruludur. Bu proje şu anda uygulanmaktadır ve silahların tutulması ya da teslim edilmesiyle hiçbir ilgisi yoktur. İsrail'in bu projesi ya da hayali söz konusu olduğunda ikisi de eşittir ve bu hayalin asla gerçekleşmemesi için dua ediyoruz.

Filistin davasını tamamen ortadan kaldırmak ve İsrail'in genişleyeceği ve tüm Arap ülkelerini, daha doğrusu tüm Ortadoğu'yu kontrol edeceği yeni bir coğrafi harita yaratmak istiyorlar. Buna göre, Arap ülkelerinin geri kalanı pahasına genişleme için bir yol açılmalıdır. ABD Başkanı Donald Trump şöyle dememiş miydi: “Haritaya baktığınızda, Ortadoğu haritasına, İsrail bu dev kara kütlelerine kıyasla küçücük bir nokta. Aslında şunu söyledim: 'Daha fazlasını almanın bir yolu var mı?”

Hamas'ın silahlarını teslim etmeyi kabul edeceğine inanan herkes hayal görmektedir. Onun savaş tüzüğü zafer ya da şehitliktir. İzzeddin El Kassam 1935'te şehit olmadan önce, silahları teslim etmenin Hamas'ın askeri kanadı El Kassam'ın ilkelerine, entelektüel ve ideolojik temellerine bir saldırı olduğunu söylemiştir.

Direniş, Siyonist düşman karşısında silahlarını kullanarak kararlılığını sürdürecek ve Siyonist düşman silahlarını ele geçiremeyecektir.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum