1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Siyonist çeteye karşı direnişle geçen bir yıl...
Siyonist çeteye karşı direnişle geçen bir yıl...

Siyonist çeteye karşı direnişle geçen bir yıl...

Ahmet Varol, 2024'ün en önemli hadiselerini kısaca derliyor.

26 Aralık 2024 Perşembe 09:30A+A-

Ahmet Varol / Yeni Akit

2024’e bakış -1

Bu haftaki yazılarımızda inşallah 2024 yılında özelde İslam âleminde genelde ise tüm dünyada öne çıkan bazı olaylar hakkında kısa notlarla bilgi vermek suretiyle genel bir değerlendirme yapmak istiyoruz. 

* Siyonist işgal rejiminin 7 Ekim 2023’te başlattığı soykırım savaşı 2024 yılı boyunca da kesintisiz bir şekilde devam etti. Her ne kadar Uluslararası Ceza Mahkemesi işgal rejiminin başbakanı Netanyahu ve eski sözde Savunma Bakanı Gallant hakkında “tutuklama” kararı çıkardı ve Uluslararası Adalet Divanı’nın işgal rejimi aleyhine açılan soykırım davası devam ettiyse de, küresel emperyalizm işgal rejimine bu savaşı bitirmesi için herhangi bir baskı yapmadı. Bilakis şartsız desteğini ve yardımlarını sürdürdü. Bu destekten cesaret alan işgal rejimi de çocukları ve savunmasız kadınları topluca katleden saldırılarına devam etti.

* Siyonist işgal rejimi İslami Direniş Hareketi (Hamas)’ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’yi İran’ın yeni cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın görevi devralması münasebetiyle düzenlenen törene iştirak etmek üzere gittiği Tahran’da, 31 Temmuz 2024’te düzenlediği suikastla şehit etti. Siyonistlere ait bazı kaynaklarda İsrail’in bu suikast planında İran istihbaratında çalışan bazı kişilerle işbirliği yaptığı iddiasında bulunuldu.

* Ardından, Hamas’ın Gazze Sorumlusu iken, Heniyye’den sonra hareketin Siyasi Birim başkanlığına seçilen, Aksa Tufanı’nın da öncüsü olduğu düşünülen Yahya Sinvar 16 Ekim’de işgal güçlerinin Gazze Şeridi’nin güney kesimine düzenledikleri bir baskın esnasında çıkan çatışmada şehit edildi.

* İşgal rejimi Gazze’deki soykırım savaşına paralel olarak, Batı Yaka bölgesinde de saldırılar düzenledi. İşgal rejiminin bu saldırılarına karşı Filistin direnişi de muhtelif eylemler gerçekleştirdi. İşgalcilerin baskınlarında zaman zaman çatışmalar da çıktı. Batı Yaka bölgesindeki Mahmud Abbas yönetimi ise bu olaylarda işgalcilere karşı mücadeleye destek vermek yerine siyonist işgal güçlerine yardım ederek Filistin direniş hareketlerinin mensuplarına saldırılar düzenledi. Batı Yaka bölgesinde işgal güçlerinin sivil çeteler olarak kullandığı yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik saldırıları 2024 içinde daha da arttı. İşgal rejimi ise onları teşvik amacıyla hepsine silah dağıttı.

* İşgalcilerin Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı Hizbullah’ın da Lübnan tarafından işgal rejimi hedeflerine roket saldırıları düzenlemesi sebebiyle, siyonist işgal ordusu Lübnan’a da yoğun saldırılar düzenledi. Bu saldırıların çoğunda siviller hedef alındı. Hizbullah’ın Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesinde bulunan merkezine 27 Eylül’de düzenlenen hava saldırısında örgütün lideri Hasan Nasrullah öldürüldü. İşgal yönetimi 1 Ekim’de Güney Lübnan tarafına kara saldırısı ve işgal operasyonu başlattı. Ancak bu saldırısında ciddi kayıp vermesi sebebiyle ilerleme sağlayamadı. Bunun üzerine büyük ölçüde sivilleri hedef aldığı hava saldırılarına ağırlık vermeye devam etti. Bu saldırılar yüzünden binlerce sivil hayatını kaybetti ya da yaralandı. Daha sonra ABD ve Fransa’nın aracılığıyla 27 Kasım sabahından itibaren geçerli olmak üzere bir ateşkes imzalandı. İşgal rejiminin dikte ettiği şartların büyük ölçüde kabul edildiği anlaşmanın başlamasından sonra da işgal güçleri ateşkesi pek çok kez ihlal etti.

* İran, İsrail işgal rejiminin saldırılarına karşı 1 Ekim’de İsrail hedeflerine balistik füzelerle saldırı düzenledi. Buna karşılık İsrail işgal rejimi de 26 Ekim’de intikam saldırıları düzenledi. Ancak her iki saldırı da çok sınırlı düzeyle olduğundan ve önceden bilgilendirme yapıldığından ciddi anlamda bir can kaybına sebep olmadı. Ağırlıklı olarak maddi hasara neden oldu.

* İran’ın desteklediği ve Yemen’in önemli bir kısmında kontrolü elinde bulunduran Husi örgütü de zaman zaman İsrail işgal rejimi hedeflerine yönelik olarak balistik füzelerle saldırılar düzenledi. Husi örgütünün tehditleri yüzünden işgal rejimine yük taşıyan gemiler de Kızıldeniz’i kullanmaktan büyük ölçüde çekindiler. 

HABERE YORUM KAT