Baksanıza Kılıçdaroğlu “Gidip Ergenekon’a üye olacağım” diyor. Tabii buyurun, hayhay.. PKK’ya da üye olabilirsiniz. Tanıdıklarınız size yardımcı olur.. Ama iki resim, ikamet ve nüfus sureti gerekli.. İki de tavsiye eden..

Avukatlık yetmedi, üyelik talebi.. Tamam olsun. Hani yakışır da..

Bu arada CHP’den aday olması söz konusu kişiler seçimlerde bağımsız aday olacaklarmış.

İyi karar.. Demek ki, CHP Kadıköy ve Çankaya’da oy kaybına uğrayacak.. İki ihtimal var. Seçilemeyebilirler. O kadar oy boşa gidecek. O oylar CHP’nin hesabından düşecek..

Ya kazanırsa? İşte o zor.. Kampanyayı kim yönetecek? Nasıl olacak bu iş? CHP’liler işi gücü bırakıp, bindikleri dalı mı kesecekler? Eğer CHP bu işin sorumluluğunu üsleniyorsa, niye kendi listesinden aday göstermiyor ki?

Aday olurlar ve seçimi kazanırlarsa ne olacak? Önce herhalde milimi milimine kazanamayacaklar, CHP’liler bu adaylara oy vereceklerse daha fazla oy alırlar ve bir Ergenekon sanığı 2 CHP milletvekiline malolur. Bu da iyi.. O iki kişinin parlamentoda yer alması gündemi sıcak tutar.. İki kişi dışarıda diye kıyamet kopmaz.. Çevik Bir de dışarıda, Karadayı da, Sezer de, Demirel de. Daha onlarca isim sayabilirim. +2 daha ne ifade eder ki!

CHP sıralarına otursalar bir türlü, dışarıda kalsalar başka türlü.. Bu arada dava sürecek. Her gün yeni bir iddia ve Meclis’te yeni tartışmalar. Zaten savcılık davanın belli bir aşamasında milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını isteyecek.. Al sana yeni bir tartışma daha.. Hem sanık hem değil. Her sözleri tartışma konusu hatta dava konusu olacak.. Diğer arkadaşları mahkumiyet cezası alırsa, kendi durumları ne olacak? Hem ne zamana kadar dokunulmazlık zırhına bürünecekler ki!

Kılıçdaroğlu geçen gün, şecaat arzediyordu, “Bizim de dokunulmazlıklarımızı kaldırın” diye. Sanki daha dün Silivri’den Meclise tüzel kazmak isteyenler bir başkası idi..

Son günlerde GDO’lu tohum yeniden tartışma konusu oldu.. Kemal Özer bir şey söylüyor, Tohumcular Derneği başka bir şey. Akademisyenler arasında da görüş birliği yok. Bakanlık başka bir şey söylüyor, çevreciler başka şey..

Son olarak da bu tartışmaya Pankobirlik danışmanı Özfatura katıldı.. Başbakan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve Tarım Bakanı Eker’e mektup gönderen Pankobirlik’in Danışmanı, eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Özfatura, “Nişasta bazlı şekerler ve genetiği değiştirilmiş organizmalarla Türklere biyo-soykırım uyguluyorlar” dedi.

Haber şöyle: “Dünyanın en zengin isimlerinin oluşturduğu ‘Dünya Nüfus Konseyi’ adlı örgütün dünya nüfusunun 8.3 milyarı aşmaması için çaba gösterdiğini, bu amaçla bir soykırımı uyguladıklarını da iddia eden Özfatura, ‘Bill Gates, David Rockefeller, Ted Turner, George Soros gibi zenginler dünyaya hükmediyor. Dünya Nüfus Konseyi adıyla örgütlüler. Hitler’e de destek veren bu gruptu’ sözleriyle dikkat çekti. Özfatura GDO’lu ürünleri terminatör tohumlara benzetti. Bu gıdalar aracılığıyla Türkiye’ye uygulanan soykırımın Asya ve Afrika ülkelerine de uygulandığını savunan Özfatura ‘GDO’lu ürünlere ithalat yasağı getirilmeli’ diye konuştu. En çok soya, mısır, nişasta bazlı şekerler ve suni tatlandırıcıların tehlikeli olduğunu kaydeden Özfatura, ‘Bunlar insan DNA’sında tahribe yol açıyor, genetik bozukluklar ve cinsi sapıklıklar meydana getiriyor. İsviçre’de yapılan araştırmada GDO’lu soya ve mısırı yiyen domuzlar homoseksüel oldu’ dedi.” Hep bu GDO yüzünden(!?), adam parti lideri, hesaptan kitaptan söz ediyor, iki tek haneli sayıyı toplayamıyor, çıkan yürüyen merdivenden inmeye çalışıyor.. En akıllısı böyle!

Hay Allah! Şimdi çık işin içinden çıkabilirsen. Paranın da geni ile oynandı, siyasetin de.. Yediklerimiz-içtiklerimiz derken, geni ile oynanmadık ne kaldı? Bana kalırsa başörtüsünün bile geni ile oynadılar. Dinin ve Diyanetin DNA’sını, daha doğrusu fıtri yapısını, ilahi düzenini değiştirmeye çalışıyor birileri.. Rejimin genetik yapısı CHP’den kaynaklanıyor. O da İttihat Terakki geni taşıyor. Ondan sonrasına ecinniler, derin, karanlık güçler karışıyor.. Mesela darbelerde CHP geni vardır hep. CHP’nin derin devlet ve darbecilerin avukatlığına soyunması hep bu yüzden. Çünki “aynı gen”i taşıyorlar. “Gen kardeşi” bunlar.. “Gen çekiyor” demek ki!

Aslında bitkideki ve hayvanlardaki gen bozukluğunun sebebi de insan. İnsandan onlara bulaştı.. Yani insandaki o bozuk gen bitki ve hayvana metastaz yaptı.. “O insanlar yeryüzünü fesada vermek istiyorlar” ve sonuçta, tabii ki, bindiğimiz dalı keser gibi, fırlattığımız bumerang dönüp gelip bizi buluyor. Bitki ve hayvandan bu gen tekrar bize bulaşıyor.. Ha bu arada Coca Cola tüketicilerine kötü bir haberim var.. Afiyet olsun diyemeyeceğim. Kolanın içinde alkol varmış.. hadi kaldırın kadehleri! Şerefe..

Selam ve dua ile..

YENİ AKİT