Siyaset Yelpazesi Kayyımlarla Ne Kadar Genişler?
Kenan Alpay bugünkü yazısında Diyarbakır, Mardin ve Van’daki kayyım atamalarını değerlendirdi.
Siyaset Yelpazesi Kayyımlarla Ne Kadar Genişler?
Henüz bir hafta önce, Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, Habertürk’ten Muharrem Sarıkaya’ya 31 Mart ve 23 Haziran seçim sonuçlarına bakarak “yeni bir Türkiye yelpazesi” oluşturabilmek için AK Parti’nin “dil, üslup ve demokratikleşme yolunda” hangi adımları atması gerektiğine dair bir değerlendirme yapıyordu. Kurtulmuş, söz konusu değerlendirmesinde oy kaybı yaşanan alanları kabaca üç başlık altında “muhafazakâr Kürtler, Cuma cemaati ve şehirli milliyetçi kesimler” olarak işaretliyordu. Ancak söyleşi boyunca, seçim sürecinde siyasal söylem ve pratikler açısından hangi türden yanlışlar tespit edildiği ve bunların nasıl telafi edileceğine dair hemen hiçbir somut özeleştiri cümlesi göze çarpmıyor.
Söyleşinin birkaç yerinde “kaybedilen oyları geri alabilmek için vakit var” derken ardına eklediği cümlelerin hemen tamamı şartlı cümlelerden oluşuyordu. Mesela “iyi tahliller yapıp oralara tekrar ulaşabilirsek”, mesela “gerekli performansı ortaya koyabilirsek”, “o kuşatıcı dil, üslup Kürdü, Aleviyi, Sünni’yi de buluşturulan bir dil oluşturulursa” gibi şartlı cümleler “bir reform ajandası oluşturup oradan gidilmeli” şeklinde muğlak bir istikamete bağlanabiliyor sadece. Muğlak istikamet çünkü öncelikli hedefler belirlenirken bile “daha kapsayıcı bir dil, milli ve yerli olmak, demokratikleşme” gibi isimsiz, adressiz, tarihsiz ve de çerçevesiz bir takım temenniler sıralanıyor arka arkaya. (…)