Yoksulluk, yolsuzluk ve baskılar nedeniyle sokaklara dökülen Mısır halkı, 2013 yılındaki darbede olduğu gibi Sisi’nin ölüm tehdidi ile karşı karşıya. Göstericilere gözdağı vermek için düzmece davalarla idama mahkum edilen 15 kişiyi daha katleden Sisi yönetimi, geriye kalan idam mahkumlarının infaz kararını koz olarak elinde tutuyor. 2013’teki darbe sürecinde yapılan yargılamalarda aralarında İhvan yöneticilerinin de olduğu 92 kişiye idam verilmişti. Bu yılın şubat ayına kadar 42 kişinin cezası infaz edildi. Son 2 günde 15 kişinin daha idam edilmesi ile bu sayı 57’ye çıktı. 2 günde atılan adımlar yeni katliam endişesine yol açtı. Sisi yönetiminin idam cezası kesinleşen 35 mahkumu da ölüme göndermesinden endişe ediliyor. Mısır yasalarına göre bu sanıklar hakkındaki tasarruf hakkı sadece darbeci Cumhurbaşkanı Sisi’ye ait. O ise bugüne kadar tercihini hep infazdan yana kullandı. Öte yandan mahkemeler de idam kararları vermeye devam ediyor. Son olarak 30 Eylül’de farklı davalardan 6 muhalif hakkında daha idam cezası verildi.

EVLERİ BAŞLARINA YIKIYOR

Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Sözcüsü Talat Fehmi, idamların bir an önce durdurulması gerektiğini söyledi. Yeni Şafak’a konuşan Fehmi şunları kaydetti: “Sokaklardaki gösteriler, halkın yaşadığını, devrimi unutmadığını ve devrimin ölmediğini kanıtlıyor. Bu devrimci eylemler vicdanlarını dinleyen ve harekete geçen Mısırlıların bilinçli mücadelesinin ürünü. İnsanlar yıllardır hayatlarını iyileştireceğini düşünerek sessiz kalıyorlar. Ancak zamanla hayatın en temel ihtiyaçlarından bile mahrum kaldıklarını gördüler. İnsanlar artık evlerine temiz ekmek ve yağ bile götüremez oldu. Ekonomik koşullar onları açlık ile karşı karşıya getirdi. Darbe rejiminin Nil sularını Etiyopya’ya vermesinin ardından susuzlukla da karşı karşıya. Sistem kendisinden beslenenlerin bile evlerini başına yıkıyor. Daha geçen hafta bir polis memuru, evine girdiği yaşlı bir vatandaşa saldırdı. Onu korumaya çalışan oğlunu üç kurşunla öldürdü. Darbe rejimi, halkını evine girip öldürmeye başladı. Bu diktatörlük rejimlerinin doğasıdır. Ancak devrim ruhu Mısır’ı bu darbe rejiminin elinden kurtaracak.”

Tıbbi ihmalle öldürdüler

Darbe yönetimi bazı muhalifleri de idamla değil “kasıtlı ihmal” ya da “işkence” ile öldürüyor. Mısır’daki cezaevlerinde Haziran 2013 - Kasım 2019 tarihleri arasında 677’si tıbbi ihmal, 136’sı işkenceden olmak üzere 917 tutuklu hayatını kaybetti. 2013’teki darbenin ardından cezaevlerindeki 60 yaş üstü 286 tutukluya yasadışı ihlallerde bulunuldu. Darbecilerin devirdiği Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi de bir dizi tıbbi ihmal ve kötü muamele nedeniyle mahkeme salonunda fenalaşarak hayatını kaybetmişti.

Gözdağı veriyor

Mısırlı siyaset bilimci Yasir Fethi, Sisi’nin rejimin düşmesinden korkarak idamlara yöneldiğini söyledi: “İnfazları her zaman ülkede eylemler olduğu zaman yapıyor. Göstericilere gözdağı vermek ve onları korkutmak için bir araç olarak kullanıyor. Mısır halkının büyük çoğunluğu siyasi sistemin değişmesini istiyor. Fakat çok büyük bir baskı rejimi var. Muhaliflerin yakınlarını tehdit ediyor, aşırı güç kullanmaktan çekinmiyorlar. Üstelik uluslararası toplum da rejimin insan hakları ihlallerini görmezden geliyor. Tüm dünya sustukça idamlar devam edecektir.”

130 bin mahkum kıskaçta

Mısır’daki adaletsizliğe karşı dünyadaki her platformada mücadele veren Uluslararası İnsan Hakları Koruma Örgütü Direktörü Av. Alaa Abdelmonsef gazetemize açıklamalarda bulundu. İdam kararlarının ardında muhalif sesleri kesmenin yattığını belirten Abdelmonsef, “Başta Müslüman Kardeşler ile başlayan baskılar tüm ülkeye yayıldı. 3 Temmuz 2013’teki askeri darbeden bu yana Sisi’nin tüm uygulamaları hukuk ve insanlıktan uzak. Yargılama süreçleri yasa dışı” dedi. Abdelmonsef tutuklu sayısına ilişkin ise “Darbeci yönetim mahkum sayısına ilişkin bilgi vermiyor. Yaptığımız çalışmalar 130 binden fazla mahkum olduğunu gösteriyor. 2013’ten sonra inşa edilen hapishaneler bunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

İdam cezası kalksın

Darbeci yönetimin düzmece suçlamalarla muhalifleri idam etmesi, insan hakları örgütleri tarafından kınandı. Cenevre Haklar ve Özgürlükler Konseyi, Mısır’da son 2 günde gerçekleşen 15 idamı kınadı. Söz konusu kişilerin adil yargılamaya tabi tutulmadığını ve bu yargılamalarla ilgili “siyasi intikam” şüphesi olduğunu belirten Konsey, idamların, 10 Ekim Dünya İdam Cezası ile Mücadele Günü öncesinde gerçekleştiğine işaret etti. Mısır dışında faaliyet gösteren Adalet İnsan Hakları Kurumu da 15 muhalifin idam edilmesini kınayıp Mısır’da idam cezasının kaldırılmasını talep etti. Şihab İnsan Hakları Merkezi ise açıklamasında, özellikle siyasi boyutu olan davalarda idam cezasının durdurulmasını istedi. Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) sözcüleri Hasan Salih ve İman Mahmud, Twitter’dan yaptıkları açıklamalarda, verilen cezalara karşı adil kısasın önemini vurguladı.

Yaşlı tutuklular serbest kalsın

Mısır, Kanada, Ürdün, Tunus, Cezayir, Fas ve Cezayir gibi birçok ülkeden 16 insan hakları örgütü “1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü” münasebetiyle ortak yazılı açıklama yayımlamıştı. Mısır yönetiminden ülkedeki cezaevlerinde tutulan eski cumhurbaşkanı adayı Ebu’l Futuh’un (69) da aralarında bulunduğu 60 yaşın üstünde ve kronik hastalığı bulunan yaşlı tutukluların acilen serbest bırakılması istendi. (Yeni Şafak)