Sıradan bir dolandırıcılık vakası!
Yerli bir taksicinin Mısırlı bir aileyi dolandırmaya kalkışması sıradan, pek kimsenin ilgisini çekmeyen bir haberdir, peki tersi olsaydı ırkçı kötülük kampanyasının kurşunlarından birine dönüşmez miydi?
HAKSÖZ-HABER
Türkiye’de her gün sayısız suç, kabahat, günah işleniyor ama ırkçılar bunlara değil, kimin yaptığına odaklanıyorlar. Eğer fail yabancı kökenli biriyse, hele Arapsa, projektörler buna çevriliyor ve ırkçı söylemler kabartılıyor, topluca bir gruba karşı lince dönüştürülüyor.
Oysa suçun, çirkinliğin kim tarafından yapıldığı belirleyici bir şey değil. İster yerli ister yabancı kökenli olsun yanlışa yanlış olduğu için karşı çıkmak lazım. Ne var ki ırkçı zihin bu hakikati kavramaktan acizdir. O kirli zihni yapısına uygun olarak seçer, bazılarını örter, bazılarını büyütür ve genelleştirir.
İşte İstanbul’da her gün yaşanan sıradan bir adi vaka! Yerli, öz be öz Türk, ırkçıların ayniyet ifade etmekten büyük gurur duyacakları bir vatandaş taksisine yolcu olarak aldığı Mısırlı bir aileyi dolandırmaya kalkışıyor. Mısırlı aile durumu polise bildirince cezayı yiyor.
Ne var bunda diyebilirsiniz. Evet, çarpıcı hiçbir şey yok! Tersi de olabilirdi. Mısırlı biri bir Türk vatandaşını da dolandırmaya kalkabilirdi. İnsanlar melek değil, iyileri yanında kötüleri de var elbette. Ama eğer yanlış yapan yabancı kökenli olsaydı, şundan emin olun ki ırkçılar bu olayı haklılıklarının delili olarak sunarlardı. Peki, tersi olduğunda, yanlış yapan ‘siz’den biri olduğunda, bu durumda neyin delili ortaya çıkmış oluyor?
Taksimetreyi açmayan taksici Mısırlı turistten 3.500 lira istedi
HABERE YORUM KAT