"Holokost günü Sinagog'a saldırı" başlıkları ve işgal devletini meşrulaştırma çabaları
Kudüs'te işgalci çete hergün Filistinlileri katletedururken medya da yapılanları meşrulaştırma peşinde...
HAKSÖZ-HABER
Filistin toprakları üzerinde işgalci olarak bulunan İsrail unsurları her geçen bölgedeki haksız varlığını artırıyor. Farklı ülkelerde yaşayan siyonist zihniyetli yerleşimcileri ülkede yaşamaya çağırarak ve bu işgalcilere ikamet alanı için daha fazla toprak istimlak ederek hukuku hiçe sayan bu çetenin hareketleri ise genel olarak medya tarafından görmezden geliniyor.
Zulmün arşa vardığı noktalarda bazen cılız kınamalar ve ufak tefek haberler Batı medyasında görünür olsa da bu haberleri İsrail'i bir şekilde haklı göstermeye çalışan yorumlar takip ediyor. "Ama Filistin de roket atıyor" tarzında görüşler içeren haberlerin içerisinde ölen Filistinli bebekler çok da yer kaplamıyor.
Son olarak Filistin-El Cenin'de yaşanan katliam neredeyse hiç gündem olmazken, bu katliama verilen cevap ise tüm dünyanın gündemine oturdu. Hem de türlü yanlış ve çarpıtılmış bilgi ile...
Anadolu Ajansı'nın Kudüs muhabirlerinden Mücahit Aydemir yaptığı paylaşımlar durumu aydınlatmak ve gerçekleri göstermek konusunda önemli.
Söz konusu paylaşıma göre eylemi gerçekleştiren Filistinli Sinagog'a saldırmıyor. İşin doğrusu işgal altındaki Doğu Kudüs'ün yasadışı Yahudi yerleşim birimlerinden biri olan Neve Yakov'da bir sinagogun yakınlarında bulunan yoldan geçen insanlar hedef alındı.
Burası Filistinlilerin yaşadığı Beyt Hanina bölgesine komşu ve stratejik öneme sahip.
Haaretz bile İsrail'in Cenin baskınının bu saldırıya sebep olduğunu ifade ederken Türkiye'de yayın yapan bazı organların "Sinagog'a Holokostu Anma Günü'nde saldırı" türünden başlıklar atması masum olarak görülemez.
21 yaşındaki fail Kudüslü Hayri Alkam'ın dedesi 1988'de Yahudi bir yerleşimci Haim Perlman olan tarafından bıçaklanarak öldürülüyor.
Gerçek şu ki İsrail rüzgar ekiyor fakat mahsulünden memnun kalmıyor.
Aydemir'in verdiği bilgilere göre 2010 yılında Itamar Ben Gvir (solda), gözaltına alınan şüpheli Haim Perlman'ın (ortada) avukatıydı ve Perlman hiçbir ceza almadı.
Alkam'ın kendi adını taşıyan torunu ise yedi İsrailli işgalciyi öldürdü. Irkçılığyla ünlü Ben Gvir de bugün, Netanyahu’nun aşırı sağcı hükümetinde Ulusal Güvenlik Bakanı.
Aydemir şöyle devam ediyor:
"Saldırının faili Alkam’ın akrabası olan 17 yaşındaki Muhammed Ali de, geçtiğimiz günlerde İsrail işgal güçleri tarafından Şuafat Mülteci Kampında “silah taşıdığı şüphesiyle” öldürülmüştü, ama gencin yanındaki silah sahteydi.
Peki bu Holoskost’u Anma Günü ve 'sinagog katliamı' vurgusu nereden çıktı? Elbette kamuoyunun dikkatini, İsrail’in Batı Şeria’yı kan gölüne çevirmesi ve bölgede şiddet ve gerilimi tırmandırması gerçeğinden saptırmak için tercih edilen bir siyonist propaganda.
ABD'nin İsrail Büyükelçisi Tom Nides da saldırıyı 'Uluslararası Holokost'u Anma Günü'nde Kudüs’te bir sinagoguna düzenlenen korkunç bir şiddet eylemi' olarak nitelendirmişti.
Kudüs’te gün geçmiyor ki yatarken ve uyanırken Filistinlilerin ölümünü haber yapmayalım. İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da yılbaşından bugüne aralarında kadın ve çocukların yer aldığı en az 30 Filistinli öldürüldü.
2022 yılı son 16 yılın en kanlı yılı olarak kayıtlara geçerken, cocuğuyla kadınıyla Filistinlilerin ölümü artık inanılmaz şekilde rutin halini aldı ve hiçkimse umursamıyor. 1-2 ölümde artık kınama dahi yapılmıyor.”
HABERE YORUM KAT