1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. "Şimdi her şey Filistin sayesinde gün yüzüne çıkıyor!"
"Şimdi her şey Filistin sayesinde gün yüzüne çıkıyor!"

"Şimdi her şey Filistin sayesinde gün yüzüne çıkıyor!"

Mehmet Garip Tanyıldızı, ABD kamuoyunda tartışmaya sebep olan "Usame bin Ladin mektubunu" inceliyor.

21 Kasım 2023 Salı 13:00A+A-

Mehmet Garip Tanyıldızı / Akşam

Usame bin Ladin'in mektubu

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de artırarak sürdürdüğü katliamlara karşı dünyanın dört bir yanında Filistin'i destekleyen protestolar düzenlendi.

Filistinlilerin maruz kaldığı katliamlar karşısında Müslüman halkların hissiyatı yalnızca zulme ve haksızlığa karşı insani tavır alıştan ibaret değil. Elbette Müslümanlar kim olursa olsun zulme karşı, kimliğini sormadan mazlumun yanında yer alırlar. Ancak, kurbiyet hissedilen birinin veya bir topluluğun maruz kaldığı zulümden dolayı daha fazla müteessir olmak insani bir durumdur. Bu anlamda, dünyadaki tüm Müslümanların, Gazzeli Müslümanlarla İslam kardeşliği dolayısıyla sahip oldukları akrabalık bağı yaşanan zulmün yüreklerdeki etkisini katmerleştiriyor.

Bununla birlikte, sözünü ettiğimiz kurbiyet bağı olmadığı halde, dünyanın farklı coğrafyalarında Gazze konusunda hassasiyet gösteren, acı duyan, ses çıkartan insanların hissiyatı ve zulme karşı tavırları birçok açıdan kıymetli ve önemlidir. Konunun dünya kamuoyunda gündemleşmesi bir yana, bu insanların Filistin'e verdiği destek, insanlık adına bir umut ışığının yanmayı sürdürdüğüne işaret ediyor. Aynı zamanda, hükümetlerinin, devletlerinin bulundukları süfli konumdan beri olduklarını ve saygıdeğer bir yerde durduklarını gösteriyor.

İngiltere'de, Fransa'da, Almanya'da, İtalya'da, İspanya'da, Yunanistan'da, Arjantin'de, Hollanda'da, İsveç'te, Sırbistan'da, Belçika'da, İsviçre'de, Avusturya'da insanlar İsrail'e karşı Filistin'e destek için bir araya geldi.

Üstelik, adını saydığımız ve saymadığımız ülkelerdeki protestocular Müslüman göçmenlerden ibaret değildi.

Londra'da 300 binden fazla kişi Filistin'e destek için toplandı ve bu 2003'ten beri ülkedeki en kalabalık protesto gösterisiydi.

İskoçya'nın en büyük iki kulübünden biri olan Celtic taraftarı maç boyunca ve sonrasında Filistin'e destek gösterisinde bulundu.

Daha sonra, bazı ülkelerde Filistin bayrakları yasaklanmasına rağmen Avrupa'daki birçok futbol müsabakasında tribünler, Filistin bayrakları ile Gazze'ye selam gönderdi.

Belçika'da Nakliye İşçileri Sendikası üyelerine liman ve havaalanlarında İsrail'e silah sevkiyatı için yükleme boşaltma yapmama çağrısı yaptı.

Barcelona Liman İşçileri İsrail'e silah ve askeri malzeme taşıma ihtimali olan gemilere hizmet vermeme kararı aldıklarını duyurdu.

Cenova Limanı'nda toplanan işçiler Filistin halkıyla dayanışma içinde olduklarını söyleyerek İsrail'e gidecek silahları yüklemeyeceklerini ilan ettiler.

Danimarka'da protestocular İsrail'e silah ve ekipman satışını protesto etmek için silah fabrikasının tüm giriş çıkışlarını kapattı.

Hollanda'da İsrail'e silah gönderen hükümet protesto edildi.

ABD'de Kongre çalışanları, İsrail saldırılarına karşı Kongre binası önünde protesto gerçekleştirdi.

ABD'liler San Francisco'da Körfez Köprüsü'nü ulaşıma kapatarak saldırıların durması çağrısında bulundu.

Bir grup protestocu ellerini kırmızıya boyayıp kollarına "Özgür Gazze" yazarak, Senato'da konuşma yapan ABD Dışişleri Bakanı Blinken'ı protesto etti.

Burada anamadığımız birçok bireysel ve kitlesel protestolar yaşandı.

Geçtiğimiz günlerde ABD'de yaşanan bir gelişme ise, Batılı devletler ile halklar arasındaki derin çatlağı göstermesi bakımından, bütün bu saydıklarımızdan daha çarpıcıydı.

ABD'de bir sosyal medya kullanıcısının, El Kaide lideri Usame bin Ladin'in Amerika'ya mektubunu 21 yıl sonra keşfetmesi ülkeyi sarstı.

ABD'li bir genç "Bu sabah Usame bin Ladin'in Amerika'ya hitaben yazdığı ve Amerikalılara neden saldırdığını açıkladığı mektubu okudum. Utanarak söylüyorum ama ne bu mektubu daha önce okudum ne de böyle bir mektubun varlığından haberim vardı. Çılgınca ve herkes okumalı. Henüz okumadıysanız, okuyun. Fakat sizi uyarmayalım; gözüm açıldı ve Hristiyanlığı analiz ederken, hissettiklerimin aynısını hissetim. Sanki başka bir zaman dilimine geçmişim gibi kafam biraz karışık. Bu nedir? Ve evet, yani okuyun." paylaşımında bulundu.

Usame bin Ladin'in Amerikalılara hitaben "Size neden saldırıyoruz?" ve "Sizi neye çağırıyoruz?" sorularına cevap verdiği mektup bir anda viral oldu.

Mektupta ilk sebep olarak Filistin'e saldırılar ve İsrail'in varlığı gösteriliyordu.

Birçok genç, okuduğu mektubu başkalarının da okuması için çağrı yaptı:

"Az önce Amerika'ya mektubu okudum ve bir daha asla hayata aynı gözle bakmayacağım. Bu ülkeye bir daha asla aynı gözle bakmayacağım. Bir daha asla... Lütfen mektubu okuyun ve eğer çoktan okuduysanız, tam da şu anda bana sizin de varoluşsal bir kriz yaşayıp yaşamadığınızı söyleyin. İnsanlığım ve yaşadığım hayata bakış açım değişti. Lütfen mektubun tamamını okuyun."

"Herkesin şu anda her ne yapıyorsa bırakıp bu mektubu okumasını istiyorum. Sadece iki sayfa. Amerika'ya mektubu okuyun. Ve lütfen buraya geri gelin ve ne düşündüğünüzü bana anlatın. Çünkü şu anda varoluşsal bir kriz yaşadığımı hissediyorum. Ve pek çok insan için de durum aynı. Bu yüzden başka birinin de bunu hissetmesine ihtiyacım var."

"Usame bin Ladin'in Amerika'ya mektubunu okudum, ki burada da okuyacağım. Ancak terörizmin Amerikan halkına desteklenecek bir fikir olarak satılmış olması benim için gerçekten akılalmaz. Ve öyle ki, belirli ülkelerde yaşayan pek çok Batılı, bu insan grubu, bu rastgele insan grubu bir gün aniden uyanıp sizden nefret ettiğini, ölmenizi istediğini düşünüyor. Tüm bunların nedeni bizden iyi olduklarına inanmaları. Sanki terörizmin kökeni buymuş gibi. Hiç mantıklı değil. Onlar sadece senin lanet ülkenden nefret ediyorlar. Ancak bu mektubu okuduğumda, 11 Eylül eylemlerinin ve ABD'ye ve halkına karşı bu işlenen bu eylemlerinin hepsinin, hükümetimizin diğer ülkeleri yüzüstü bırakmasının birikimi olduğunu anladım."

Amerikalı gençlerin paylaşımları sonrası İngiliz Guardian mektuba erişimi engelledi.

Mektubu okuyan gençlerin paylaşımlarındaki en dikkat çekici kısım "varoluşsal bir kriz" yaşadıklarını söylemesiydi.

Amerikan propagandası ile büyüyen gençler dezenformasyon fanusunun dışına çıktıklarında şoka uğramıştı.

Amerikalı gençlerin yaşadığını söylediği "varoluşsal kriz" Batı hegemonyasını temelden sarsabilecek ve hatta yıkabilecek kadar güçlü bir kriz.

Çünkü Batılı devletler ve hükümetler ile halklar arasında ontolojik bir ayrışmayı ifade ediyor.

Gazze'nin direnişi ve Siyonist saldırganlık Batı dünyasındaki bu varoluşsal krizi saklanamaz hale getirdi.

Yine Amerikalı gençlerin dilinden aktaralım:

"Şimdi her şey Filistin sayesinde gün yüzüne çıkıyor."

HABERE YORUM KAT