Silahlardan veya sayılardan değil iman ve cesaretten gelen güç...
Ahmet Varol, Siyonist rejimi 75 gündür devam eden savaşta neyin durdurabileceğini analiz ediyor.
Ahmet Varol / Yeni Akit
Siyonisti ne durdurur? -1
Gazze’de siyonist vahşet sürüyor. Böyle bir vahşetin benzerlerine tarihte nadiren rastlanabilir. Ancak dünya seyrediyor, siyonist katiller devam ediyor.
Evet, aradan iki buçuk ay yani 75 gün geçtikten sonra, dünyanın değişik ülkelerinin vatandaşlarından ama “yahudi” kimliklerinden dolayı siyonist işgal rejiminin kendilerine “İsrail vatandaşlığı” verdiği ve işgal ordusunda yedek asker sayılan binlerce vahşi canavarın bölgede savaşıyor olmasına rağmen direniş güçlerinin onlara karşı cephede savaşa devam ediyor olması, Tel Aviv’i vuran füzeler atabilmesi işgal güçleri karşısında gerçekten güçlü bir direniş olduğunu gösterir. Bu güç onların ellerindeki silahlardan veya sayılarından değil iman ve cesaretlerinden geliyor.
Ama Gazze’deki son savaşta birçok konuda tahminler ve varsayımlar tutmadı, beklentiler gerçekleşmedi.
İşgal rejiminin asker kaybının çok olması durumunda daha fazla askeri cepheye sürmekte tereddüt edeceğini ve anlaşmaya yanaşacağını sanıyorduk. Ama bu gerçekleşmedi. İşgal yönetimi bu savaşta şimdiye kadar girmiş olduğu savaşların tümünde kaybettiği asker sayısının belki iki katından fazla asker kaybetmesine rağmen, sayıları kendi toplumundan gizleyerek ve askerlerinin hayatını hiçe sayarak savaşa devam konusunda ısrar etti. Çünkü bunu bir varlık savaşı olarak görüyor ve bu savaşı kaybetmesinin kendi geleceğini tehlikeye sokacağını; o yüzden gerekirse ağır bir bedel ödeme pahasına da olsa Filistin halkını teslim olmaya zorlayıncaya kadar çocuk büyük, kadın erkek, sivil asker demeden insanları hunharca katletmek gerektiğini düşünüyor.
Diğer taraftan Gazze’yi böylesine yerle bir etme, bölgeyi her yönden ablukaya alma, bilhassa hastaneleri yıkmak suretiyle saldırılarda yaralananları ve hastanelere toplanan sığınmacıları iyice perişan etme karşısında bölge halkının çok direnemeyeceğini, üstelik bölgeyi yerle bir etmenin direnişin de ellerini kesme anlamına geleceğini ve daha fazla devam edemeyeceğini zanneden işgal rejimiyle, ona strateji öğreten ABD’nin beklentisi de gerçekleşmedi. Gazze halkı ölse de kalsa da kendi toprağından çıkmamakta, yeni bir tehciri kabul etmemekte ısrarlı davrandığı gibi direnişin hazırlıkları ve kararlılığı da işgalci katillerin ve onlara strateji öğreten küresel emperyalizmin beklediğinden çok fazla çıktı. Ama buna rağmen işgalciler ve destekçileri yeni bir takas pazarlığına oturmanın yenilgiyi kabul etmek olarak algılanacağını düşündüğünden sivil halka yönelik yıpratma ve katliam amaçlı saldırıları sürdürerek karşı tarafı yıldırma konusunda şimdilik ısrarlı.
Savaşın ekonomik külfeti Filistin halkı açısından çok büyük olduğu gibi işgal rejimi açısından da beklenenin çok üstünde oldu. Ama küresel emperyalizm, İslam coğrafyasının kalbinde bir karakol, gözlem, istihbarat ve fitne merkezi olarak gördüğü siyonist işgalin son bulmasını istemediğinden bütün imkanlarını seferber etmiş durumda. Askeri malzemelerin çoğunu karşılıksız verirken, ekonomik kayıplarını da telafi etme konusunda önemli vaatlerde bulunuyor. Çünkü küresel emperyalizm de bu savaşı siyonist işgal açısından bir varlık savaşı olarak görüyor ve kaybetmesinin onun geleceğini tehlikeye atacağını düşünüyor.
Siyonist işgalin geleceğini önemseyen küresel güçler, bu savaşta bütün değerlerini, uluslararası sözleşmelerini, insanlık adına yazıya geçirdikleri olumlu ne varsa hepsini ayaklar altına almış siyonist vahşetin kundaktaki bebeklerin süt almasını engelleyerek, kuvözdeki bebeklerin fişlerini çekerek, insanlık adına görülmesine tahammül etmenin mümkün olmadığı bütün yöntemleri kullanarak katliamlar yapmasını seyrediyor.
Bu durum karşısında bu korkunç vahşeti ne durduracak? İnsanlığın, vicdanların harekete geçmesi, yönetimleri işgalci katilleri durdurmaya zorlamak için daha çok şey yapmaları, siyonist vahşeti dünyanın her tarafında “ben insanım” diyen herkesin gözünün içine sokmaları lazım.
Tabii sadece bunu değil başka şeyler de yapabiliriz ama söze müteakip yazımızda devam edelim.
HABERE YORUM KAT