Şii Milisler Afganistan'da 'Büyük Şeytan' ABD'ye Karşı Neden Savaşmıyor?
İran'ın doğu komşusu Afganistan'da çok sayıda Şii milis grup faaliyet gösterse de bu gruplar ABD'ye karşı savaşta yer almıyor.
ABD öncülüğündeki NATO koalisyonu 2001 yılında Afganistan'ı işgal etti.
Afganistan'da Taliban'a karşı gerçekleştirilen askeri işgal ve sonrasında başlayan kanlı savaş 20'nci yılına yaklaşırken, İran'ın işgale karşı tutumu büyük bir tartışma konusu oldu.
Afganistan işgali ve İran'ın rolü
İran, Taliban karşıtı düşüncenin dünya kamuoyuna egemen olduğu dönemde ve özellikle 11 Eylül 2001 Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon saldırılarının sonrasında, bölgede Taliban'a karşı faaliyetlerine devam etti.
Afganistan'a yönelik askeri müdahalenin gündeme geldiği bu dönemde İran, böyle bir müdahalede dünya ülkelerinin işbirliği kurabileceği birkaç bölgesel aktörden biriydi. Bu paralelde İran Afganistan'a yönelik işgali gerçekleştiren ABD öncülüğündeki NATO koalisyonu ile yakın askeri ilişkiler kurdu.
İran Taliban'a dair kritik istihbari bilgileri de ABD öncülüğündeki Batı koalisyonu ile paylaştı. Sahada İran ile ABD arasında yakın bir iş birliği göze çarptı.
İran, ABD'nin sahada birlikte hareket ettiği Kuzey İttifakı'nın oluşumunda bir numaralı aktörlerden biriydi.
İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü'nün öldürülen komutanı Kasım Süleymani, Afganistan'ın kuzeyinde Kuzey İttifakı'nın en önemli lideri Ahmed Şah Mesud ile beraber, 1993
Amerikan karşıtı söylem ve Afganistan'da Şii gruplar
İran bölgede ve dünyada Amerikan karşıtı bir söylemle ön plana çıkmasına ve ABD'ye yönelik "Büyük Şeytan" yakıştırmasına rağmen, Afganistan'da İran destekli güçler 2001 yılında başlayan işgale karşı bir rol oynamadı.
Bunun aksine, işgalin akabinde kurulan hükümette de, askeri yapılanmalarda da İran destekli güçler ve İran'ın destek olduğu Kuzey İttifakı'nı teşkil eden kadrolar aktif rol oynadı.
Kabil hükümeti içerisindeki Tacik, Hazara ve Özbek isimlerin kahir ekseriyeti İran bağlantılı olarak biliniyor. İran'ın ekseninde ilişkiler geliştiren Tacik, Hazara ve Özbek siyasiler arasında öne çıkan isimler olarak Server Daniş ve Abdullah Abdullah gibi liderleri saymak mümkün.
Server Daniş
Buna ek olarak Afganistan'da silahlı, siyasi ve dini birçok İran destekli oluşum işgalden bu yana faal ve etkin halde. Bunlar arasında Cephe-i Mukaveme, Fatımiyyun Tugayı, Hizbi Vahdet, Afgan Hizbullahı ve birçok yerel Hazara milis grubu bulunuyor.
Ancak bu gruplardan hiçbiri ABD'ye karşı savaşa katılmazken, bunun aksine ABD destekli Kabil hükümetinin siyasi ve askeri yapılanmalarında Taliban'a karşı savaşta yer alıyorlar.
Fatımiyyun Tugayı
İran'ın Suriye'de Sünni gruplara karşı savaştırmak için oluşturduğu ve Afgan Hazara milislerden oluşan Fatimuyyun Tugayı, söz konusu grupların en öne çıkanlarından biri.
İran, ABD karşıtı söylemi kullanarak Suriye'deki savaşta Sünni grupları hedef alıyor. Buna karşın İran destekli Hazara gruplar, İran'ın doğu komşusu Afganistan'da 20 yıldır ABD'ye karşı devam eden savaşta yer almıyor.
2012 yılından itibaren, Afganistan'dan ve İran'da yaşayan Afgan nüfustan Şii Hazaralar, İran Devrim Muhafızları tarafından eğitilerek Suriye'ye gönderildi.
Suriye'de bulunan Fatımiyyun Tugayı mensubu Hazaralar
Bağımsız raporlara göre 10 ila 20 bin arasında Şii Hazara'nın bu grup içerisinde yer aldığı ve Suriye'de savaştığı ifade ediliyor.
İran'ın ABD karşıtı söylemine rağmen Afganistan Hazaralarını, Afganistan'daki ABD işgaline karşı değil, Suriye'deki Sünni gruplara karşı savaşa sokması, İran'ın bölge politikaları konusunda oldukça dikkat çekici.
Sonuç
İran, ABD karşıtı söylemlerine rağmen kendisine bağlı milis grupları, İran devletinin çıkarları gereğince kullanıyor. Bu paralelde Afganistan'da ABD işgaline karşı savaşan herhangi bir İran destekli Şii grup bulunmuyor.
Bunun ötesinde İran'ın ABD'nin ülkeden çekilmesi sürecinde Şii Hazaraları Taliban'a karşı bir güç olarak sahaya sürebileceği de iddialar arasında.
Her ne kadar ABD ve İran arasındaki anlaşmazlıklar, karşılıklı yaptırımlar ve söylemler, iki ülkenin "şiddetli düşmanlar" olduğu düşüncesini yansıtıyor olsa da, ABD ve İran arasında, başta Afganistan ve Irak olmak üzere birçok ülkedeki askeri birliktelik farklı bir gerçeği gösteriyor.
Bu gerçek de iki devletin, bölgesel ve küresel çıkarların korunması, ve bölgede yüz yıl önce kurulan dengenin muhafaza edilmesi söz konusu olduğu zaman, yan yana gelmekten hiçbir zaman çekinmediği.
Kaynak: Mepa News
HABERE YORUM KAT