HAKSÖZ HABER

Kamuoyu tarafından yakından takip edilen Kadir Şeker davasında Şeker, "kasten öldürme" suçundan 12 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmıştı. İddialara göre Konya’da bir parkta ‘sevgilisinden’ şiddet gören bir kadını korumak için müdahale eden Kadir Şeker, Özgür Duran isimli şahsı göğsünden yaralamış ve şahıs hayatını kaybetmişti.

Kadir Şeker’in olaya müdahale ettiği esnada şiddete maruz kalan maktulün ‘kız arkadaşı’ A.D, Konya’da 30 Kasım tarihinde yapılan bir operasyonda göz altına alındı. Kamuoyunda “Kadir Şeker’in kurtarmak istediği kadın” olarak bilinen A.D, 900 gram uyuşturucu ile birlikte yakalandı. Olay esnasında yalnız olmayan kadın ve arkadaşı hakkında işlem başlatıldı.

Geçtiğimiz Temmuz ayında vahşice öldürülen Pınar Gültekin cinayeti de gündemde çok fazla yer edinmişti. Katil Metin Avcı’nın ortaya attığı iğrenç iddialar ve 6 Kasım tarihinde ortaya çıkan gelişmeler cinayet davasının kapsamını genişleteceğe benziyor. Metin Avcı’nın cinayetten hemen sonra ailesinden birileri ile telefonda konuştuğu iddiası cinayeti tek başına işlemediği ihtimalini destekliyor ki Gültekin’in avukatları başında itibaren bu ihtimali vurguluyorlardı.

Metin Avcı’nın Pınar Gültekin tarafından kendisine şantaj uygulandığı yönündeki iddiaları ise kanıtlanmayı bekliyor. Avcı, Gültekin’in kendisini içki ile uyuşturduktan sonra çektirdiği fotoğraflarla şantaj yaptığını öne sürmüştü. Elinde delil olduğunu ifade eden Avcı’nın iddiaları doğruysa bile işlediği cürmü ortadan kaldırmayacak fakat olayın başka boyutlarını da gözler önüne serecek.

Uzun uzun anlattığımız bu meşum söylenti ve gerçekler toplumsal bir soruna dikkat çekiyor. Bir erkekten şiddet gören ‘kız arkadaşı’ kurtarmak isteyen bir başka erkek cinayetten hapis yatarken ‘kız arkadaş’ daha sonrasında 900 gram uyuşturucuyla yakalanıyor. Diğer bir olayda ise bir erkek ‘sevgilisi ve metresi’ olan bir kadını vahşice –bir iddiaya göre ailesinden de destek alarak- katlediyor. Ardından kendisine cinsel içerikli fotoğraflarla şantaj uygulandığını iddia ediyor. Yaşanan ve iddia edilen iğrençliklerin etrafında toplum ise olayların magazinel veya polisiye tarafına odaklanılmış durumda. Veyahut cinsiyet merkezli okumalarla mesele kadınlık veya erkeklik ile ilişkili gibi algılanıyor. Gerçekte ise gayri ahlaki ilişki biçimlerinin ve fahşa kültürünün hakim olduğu paradigma sorunların temel kaynağını teşkil ediyor.

Şiddet sarmalı içerisindeki hayatlar, içki ve uyuşturucu bağımlıkları içinde ahlaktan yoksun ilişki biçimlerini var ediyor. Ancak kimse bu yaşam şeklini sorgulamazken yeni mağdurlar her gün ortaya çıkmaya devam ediyor. Bu sorun yargının yaptırımlarının artırılması ile de son bulacak değildir. Vahşi cinayetlerin, akla hayale gelmez iddiaların sebebi, cinselliğin ve çıplaklığın normalleştirilmesi, uyuşturucu ve içkinin olağanlaştırılması, insanın ontolojik/fıtri yapısının göz ardı edilmesi ve tüm kainata fahşa kültürü diyebileceğimiz bir gayri ahlaki yaşam tarzının dayatılmasıdır! İnsanlık sorunların gerçek sebepleri ile uğraşmadıkça çözülemeyecek olan bu hal ve gidişat daha çok fazla hayatı karartacağa benziyor…