1. HABERLER

  2. HABER

  3. GÜNDEM

  4. Sezai Karakoç’tan İsrail’e Sert Kınama
Sezai Karakoç’tan İsrail’e Sert Kınama

Sezai Karakoç’tan İsrail’e Sert Kınama

Yüce Diriliş Partisi Genel Başkanı A.Sezai Karakoç 4 Haziran’da bir basın açıklaması yaptı. Diğer açıklamalara göre gecikmiş bir açıklama olarak da görülebilecek bu açıklamada Karakoç’a özgü sıkıntılı yaklaşımların yanında önemli vurgular da yer almakta.

06 Haziran 2010 Pazar 01:44A+A-

Ahmet Yasin Sezer/ Haksöz Haber

Sıkıntılı yaklaşımlarının ötesinde atmışlı yıllardaki dinçliğini anımsatan bir direngenlik ile ümmete ve İslami uyanışa vurgu yapan Karakoç'un olumlu yaklaşımları gerçekten üzerinde durulmayı hak ediyor. " İslâm Dünyasında, yönetimleri ve aydınları kuşatan büyük, âdeta sınırsız olan gaflet devam ettiği sürece, başa gelen bu tür belâ ve felâketler azalmaz, artarak çoğalır ve daha tahripkâr olur ve daha çok zarar verir." sözleriyle başlayan açıklamasında Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı hakkında şunları söyledi: "Gönüllü insanların ve kuruluşların donatıp yönettiği yardım gemilerine yapılan bu saldırı, sadece, sözüm ona bir devletin kendi başına tertipleyip gerçekleştirdiği saldırısı değil, kendi aralarındaki Soğuk Savaş'ı sona erdirdikten sonra, düşman ilân ettikleri İslâm'a, Batı'nın açtığı TOPYEKÜN SAVAŞ'ın bir gecelik enstantanesi olma özelliğini taşımaktadır.

Bu, bir zincirin bir halkasıdır. Ve sembolik anlamı itibarı ile önemlidir. Bir taraftan en son modern silâhlarla donanmış bir güç, öbür tarafta, gıda ve ilaç gibi zaruri ihtiyaç maddelerini muhtaç olanlara götüren silâhsız insanlar vardı. Merhamet yüklü bir medeniyete, düşmanlık ve silâh yüklü sözde medeniyet, ölüm kustu.

Bu, görüldü ki, tesadüfi, öncesiz sonrasız bir olay değil, öteden beri devam eden MEDENİYETLER SAVAŞI'nın –ona "Çatışma" demek onu çok küçültmek olur.– bir anı, bir parçası ve ruhların bir aynası, bir gösterge işaretidir. Bir kere daha kafalara dank etmelidir ki, bir Medeniyetler İttifakı ya da Dinler Arası Diyalog yok, maalesef İslâm'ın doğuşundan bugüne kadar, Batı'nın ve Doğu'nun, kesilmeyen ve çağlar ve yüzyıllar boyu süren, tarihi alt üst eden, şehirleri ve medeniyeti yıkıma uğratan saldırısı vardır."

Batının emperyalist saldırısın Osmanlı'nın yıkılmasından sonra da artarak devam ettiğini ifade eden Karakoç açıklamalarına şöyle devan ediyor: "Afganistan'da, Irak'ta, Kafkasya'da, hatta Afrika'da ve tüm İslam ülkelerinde, açık ya da gizli, dolaylı ya da dolaysız bu istilâ ve saldırı, bu, İslâm'ı yok etme savaşının iz ve eserleri, tesir ve tahribi göz önündedir. Bu istilâ ve saldırının durması için Batı'dan medet umanlar daima hüsrana ve hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Batı ile uzlaşma imkânı olduğunu sanan bu kişiler, böylesi tavırlarla sonunda devletin batmasını önleyemeyen son dönem Osmanlı vezirlerinin durumuna düşeceklerdir."

Batının emperyalist işgalleri karşısında tek çare ve çözümün "İslâm Dünyasının, uyanıp ya da uyandırı" larak bir karşı güç oluşturulması gerekliliği olduğunu vurguladı.

Açıklamada yer alan şu cümle çok önemli: "Veyl ibret almayanlara !"

 

HABERE YORUM KAT