
Sevgili dünya: Filistinlilerin birliği işte böyle bir şey
Modern tarihin en korkunç soykırımlarından birinin ardından Gazze'de kalan birlik, bir uyanış çağrısı olarak hizmet etmelidir. Filistinlilerin bölündüğü ve “ortak bir zemin bulmaları” gerektiği yönündeki söylemin yanlış olduğu kanıtlanmıştır.
Dr Ramzy Baroud’un Middle East Monitor’de yayınlanan yazısı Haksöz Haber için tercüme edilmiştir.
Filistin tarihinde Filistin halkının sesinin, deneyiminin ve kolektif eyleminin önemini uzun zamandır vurgulayan bizler bile, İsrail'in Gazze halkına karşı yürüttüğü savaşın sonucunda ortaya çıkan kültürel devrim karşısında şok olmuş durumdayız. Kültürel devrimden kastım, Gazze'de gelişen, insanların kendilerini İsrail savaş makinesinin sadece kurbanları olarak değil, halk direnişinin aktif katılımcıları olarak gördükleri meydan okuyucu ve isyankâr anlatıdır.
İsrail soykırımının 471. gününde ateşkes ilan edildiğinde, Gazze'deki Filistinliler kutlama için sokaklara döküldü. Medya kuruluşları ateşkesi kutladıklarını bildirdi, ancak attıkları sloganlara, söyledikleri şarkılara ve sembolizmlerine bakılırsa, ABD ve diğer Batılı ülkeler tarafından desteklenen ve desteklenmeye devam eden güçlü İsrail ordusuna karşı kolektif zaferlerini, kararlılıklarını (sumud) ve dirençlerini kutluyorlardı.
Basit aletler kullanarak sokaklarını temizlemek için acele ettiler, yerinden edilenlerin evlerini bulmak için enkazı temizlediler. Evleri muhtemelen İsrail tarafından yıkılmış olsa da -Birleşmiş Milletler'e göre Gazze'deki konutların yüzde 90'ı yıkılmıştı- sadece molozların üzerinde oturabilseler de yine de mutluydular. Bazıları beton plakaların üzerinde dua etti, bazıları giderek büyüyen kalabalıklar halinde şarkı söyledi, bazıları ise ağladı ama hiçbir gücün onları bir daha Filistin'den söküp atamayacağı konusunda kararlıydılar.
Sosyal medya çeşitli duyguları ifade eden Filistinlilerle doldu taştı, ancak çoğunlukla meydan okuyan Filistinliler kararlılıklarını sadece siyasi terimlerle değil, mizah da dahil olmak üzere başka şekillerde de ifade ettiler.
Elbette vücut geliştiriciler spor salonlarına döndüklerinde onları da büyük ölçüde yıkılmış halde buldular. Yine de kayıplarına ağıt yakmak yerine, makineleri kurtardılar ve İsrail füzelerinin deldiği duvarlar ve tavanlar arasında antrenmanlarına devam ettiler.
Ayrıca geleneksel bir Levanten seslendirmesi olan “ahazej” tarzında bir şarkı besteleyen bir baba ve oğul da vardı.
Babasını sağ bulduğu için çok sevinen oğul, babasından Filistin topraklarını asla terk etmeyeceklerine dair güvence aldı.
BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu'na (UNRWA) göre 14.500'ü İsrail tarafından öldürülen çocuklara gelince, onlar çocukluklarını yaşamaya devam ettiler. Refah, Beyt Hanun ve başka yerlerdeki tahrip edilmiş İsrail tanklarını yeni oyun ekipmanları olarak sahiplendiler.
Bir genç hurda metal satıcısı gibi davranarak “Satılık bir İsrail Merkava tankı” diye bağırdı, arkadaşları da onu videoya çekip gülüştüler. “Bu videoyu İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'ya gönderdiğinizden emin olun,” diye ekledi ve hiç istifini bozmadan yoluna devam etti.
Bu, Gazze'nin dünyanın geri kalanı için tam olarak anlaşılması zor olan hayal edilemez acılardan arınmış olduğu anlamına gelmiyor. Savaşın duygusal ve psikolojik yaraları ömür boyu sürecek ve pek çok kişi bu travmadan asla tam olarak kurtulamayacak. Ancak Gazze'deki Filistinliler alışılagelmiş şekilde yas tutamayacaklarını biliyorlar. Bu nedenle, kederin üstesinden gelmenin yolları olarak kimliklerini, birliklerini ve dik duruşlarını vurguluyorlar.
İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye yönelik askeri saldırılarına paralel olarak, Filistin halkını bölmek ve ruhunu parçalamak için büyük yatırımlar yaptı. Gazze'de açlıktan ölmek üzere olan mültecilerin üzerine savaş uçaklarından milyonlarca broşür atarak onları Filistinli gruplara karşı isyan etmeye ve İsrail'e “sorun çıkaranların” isimlerini vermeye çağırdı. İsrail ordusu bu tür bilgiler için büyük ödüller teklif etti ama pek bir şey elde edilemedi.
Bu el ilanları aynı zamanda çeşitli liderlere yiyecek ve koruma karşılığında bölgelerinin kontrolünü ele geçirmeleri çağrısında bulunuyordu. İsrail, direnenleri cezalandırmak için Gazze'de, özellikle de kıtlığın yıkıcı olduğu kuzeyde yardım dağıtmaya çalışan temsilcileri ve meclis üyelerini sistematik olarak öldürdü.
Yine de, çok büyük zorluklara rağmen Filistinliler ‘birliklerini’ korudular.
Ateşkes ilan edildiğinde tek bir millet olarak kutlama yaptılar. Gazze'nin yok edilmesiyle birlikte İsrail'in eylemleri Gazze'deki sınıfsal, bölgesel, ideolojik ve siyasi bölünmeleri ortadan kaldırdı. Gazze'deki herkes mülteci oldu: zengin, fakir, Müslüman, Hıristiyan, şehir sakinleri ve mülteci kampı sakinleri; hepsi eşit şekilde etkilendi.
Modern tarihin en korkunç soykırımlarından birinin ardından Gazze'de kalan birlik, bir uyanış çağrısı olarak hizmet etmelidir. Filistinlilerin bölündüğü ve “ortak bir zemin bulmaları” gerektiği yönündeki söylemin yanlış olduğu kanıtlanmıştır.
Batı Şeria'daki Filistin Yönetimi'nin İsrail'in Cenin ve diğer mülteci kamplarına yönelik savaşına yardım etmesiyle birlikte, Filistin Yönetimi ve çeşitli Filistinli grupların birleşmesi yoluyla siyasi birliğin sağlanması yönündeki eski düşünce artık geçerli değildir. Gerçek şu ki, Filistin siyasi ortamının parçalanmışlığı sadece siyasi anlaşmalarla ya da gruplar arası müzakerelerle çözülemez.
Gazze'de ve dolayısıyla işgal altındaki Filistin'de ve dünyanın geri kalanındaki Filistinli topluluklar arasında farklı türde bir birlik çoktan kök salmış durumda. Bu birlik, savaşa karşı gösteri yapan, Gazze için slogan atan, Gazze için ağlayan ve bunun etrafında yeni bir siyasi söylem geliştiren milyonlarca Filistinli'de görülebilir.
Bu birlik Arap uydu kanallarında konuşan kafalara ya da pahalı otellerde yapılan gizli toplantılara dayanmıyor. Diplomatik görüşmelere de ihtiyacı yok. Yıllar süren sonu gelmez tartışmalar, “birlik belgeleri” ve ateşli konuşmalar sadece hayal kırıklığına yol açtı.
Gerçek birlik çoktan sağlandı ve artık kendilerini hiziplerin üyeleri olarak tanımlamayan sıradan insanların seslerinde hissediliyor. Onlar Gazzeviyye'dir. Gazzeli Filistinliler, başka bir şey değiller.
İşte şimdi yeni bir söylemin temelini oluşturması gereken gerçek birlik budur.
HABERE YORUM KAT