"Sessiz Kalırsak İnfazlar Onaylanacak"
"Dünyada hiçbir ordu, ölüme gülümseyerek gidenleri yenememiştir..."
3 Temmuz 2013’te cunta ordusu tarafından gerçekleştirilen askeri darbe sonucu gözaltına alınan İhvan üyelerine 24 Mart’ta verilen idamlar dünyanın gözü önünde her an gerçekleşebilir. 529 kişi her geçen gün biraz daha ölüme yaklaşırken kendisini İslâm’a nispet eden ülkelerin ortaya caydırıcı bir irade koyamaması, İslâm Birliği’nin eksikliğini bir kez daha ortaya koydu. İdam kararlarına dünya genelinden cılız tepkiler gelirken, bu idamlar İhvan tarihinde ilk değil.
DAKİKADA 26 İDAM KARARI
Duruşmada verilen idam cezasının ön karar olma özelliğini taşıdığı ve temyiz yolunun da açık olduğu ifade edilirken, 20 dakika süren duruşmada, dakikada 26 idam kararının verildiği kaydedildi. Kararla ilgili son hükmün 28 Nisan’da okunacağı belirtildi. Mısır kanunlarına göre kararın müftüye sevk edilmesi, istişare amacı taşımasına karşın hakim, müftü reddetse dahi idam kararını uygulayabilir.
ÖLECEK OLAN İNSANLIK
Mısır mahkemeleri tarafından alınan 529 idam kararına dünyadan gelen tepkiler ise neredeyse yok denecek kadar az. 529 kişinin idam edilmesi durumunda dünya tarihinin en karanlık, en acımasız katliamlarından birinin gerçekleşmiş olacağının bilinmesine rağmen, gelen tepkilerin olayın ciddiyeti kadar büyük olmaması Mısır cuntasını idamlar konusunda cesaretlendiriyor. Mısır’da bu kanlı katliamın gerçekleşmesi durumunda ölecek olan idam edilenler değil, bu idamlara susan, kulaklarını tıkayan, gözlerini kapayan insanlık olacak.
“DÜNYA MISIR’DAKİ KATLİAMA SESSİZ” KAMPANYASI
Tüm dünya ve özellikle Müslümanların yeterli tepkiyi göstermediği idam kararlarıyla alakalı sosyal medyada da “Dünya Mısır’daki Katliama Sessiz” hashtag’i ile protesto kampanyası başlatıldı. Başlatılan kampanyada dünya kamuoyunun ve Müslümanların idam kararlarına gerekli tepkiyi vermemesi eleştirilirdi. Hashtag, kısa sürede çok sayıda paylaşım aldı.
ORTADA İSLÂMİ BİR İRADE YOK
Mısır’da alınan bu idam kararları bir kez daha gösterdi ki İslâm ümmeti tevhid ekseninde yoğrulmuş bir vahdetin yokluğunu derinden hissediyor. Dünya üzerinde Allah’ın dini İslâm’ı siyasi, sosyal ve iktisadi hayatta hakkıyla tatbik eden bir toprak parçası olmadığı için Müslümanlar her yerden saldırıya uğruyor. Bu kararlar tüm Müslümanlar için ayrışmanın değil, şuurlu bir İslâm Birliği’nin şart olduğunu gözler önüne seriyor. Cezaevlerinde bulunan 529 kişi adım adım idama yürürken dünya Müslümanlarının sessizliği devam ediyor. Müslümanların bu sessizliği adeta “Ey Müslümanlar! Bu gidiş nereye” dedirtiyor.
BATI’NIN İNSAN HAKLARI YALANI
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun Haziran 1948’de hazırladığı ve birkaç değişiklik yapıldıktan sonra 10 Aralık 1948’de, BM Genel Kurulu’nun Paris’te yapılan oturumunda kabul edilen 30 maddelik İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 3. Maddesine göre “Herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliğine hakkı vardır.” Sözde yaşama hakkını kutsayan Batı’nın söz konusu Müslümanlar olduğunda suspus olması ikiyüzlü iğrenç karakterlerini bir daha gözler önüne serdi.
İhvan’ı İdam İle Bitiremezler
Mısır’da İhvan-ı Müslimin Hareketi’ne karşı alınan idam kararları, İhvan’ın 1920’lere dayanan tarihinde bir ilk değil. Daha önce de İhvan’ın 6 lideri idam edilmiş, 1’i ise suikast sonucu şehit edilmişti. İhvan hareketinin kurucusu olan Hasan El Benna 1949 yılında bir suikast sonucu katledildi. Hareketin bir diğer ismi ise Yusuf Talat, Mısır devleti tarafından 1954 yılında idam edildi. Hareketin idam edilen bir diğer ismi ise Muhammed Fargali’ydi. O da 1954 yılında idam edildi. 1954 yılında İhvan hareketine karşı başlatılan operasyonlarda idam edilenler arasında Abdülkadir Udeh de var. Hasan El Benna’dan sonra İhvan’ın ikinci büyük öncüsü ve İslâm dünyasının önde gelen düşünürlerinden birisi olan Seyyid Kutub 1966 yılında hareket önderlerinden Yusuf Havvaş ve Abdülfatih İsmail ile birlikte idam edildi.
(MİLLİ GAZETE)
HABERE YORUM KAT