PKK'nın tarihine kısaca bir göz attığımızda ve bazılarını sıraladığımızda zulmün ulaştığı boyutu görmek hiç de zor değil. PKK, vahşetinin son halkasını Diyarbakır'ın dürümlü mezrasında gerçekleştirdi. 15 ton patlayıcı yüklü kamyonun infilak ettirilmesiyle 16 köylü katledildi. 50 kişi de yaralandı. Patlamanın etkisiyle uzuvları km'lerce geniş alana yayılan köylülerin kimlikleri, ancak DNA testleri sonrası tespit edildi.
Yaptığı eylemlerde hiçbir ahlaki değeri olmadığını gösteren PKK'nin tarihi vahşet ile dolu. Çocuk ölümlerinden, kadın, bebek ve yaşlı ölümüne kadar binlerce mazlum insan…
Kimi zaman mazlum Kürt köylüsünü çocuk, kadın ve yaşlı demeden köy meydanında topluca katleden Pkk, kimi zaman ise camileri basarak vahşi saldırılar gerçekleştirdi.
Pkk'nın Kürt halkına yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda hedef gözetmemesi çocuk ve kadınları da bu saldırılarda katletmesi örgütün kanlı geçmişinin bir kez daha hatırlanmasına neden oldu.
Pkk katliamlarından bazı örnekler:
22 Ocak 1987'de Hakkâri'nin Uludere Ortabağ köyünü basan PKK 8, 23 ocak 1987 tarihinde Midyat ilinde ise 10 kişiyi katletti.
20 Haziran 1987'de Mardin'in Ömerli ilçesine bağlı Pınarcık köyüne baskın yapan PKK 16'sı çocuk, 6'sı kadın ve 8'i erkek olmak üzere 30 mazlum insanı katletti.
9 Mayıs 1988 tarihinde Nusaybin ilçesine bağlı Taş köyü 'nün Behmenin mezrasına baskın yapan Pkk'lılar aynı aileden 8'i çocuk, 2'si kadın 11 kişiyi öldürdü. 26 Kasım 1989 tarihinde ise, Hakkâri'nin Yüksekova ilçesine bağlı İkiyaka köyünde 21 vatandaş öldürüldü, 9 kişi ise kaçırıldı.”
90'lı yıllarda ise, PKK bölgede özelde mütedeyyin genelde tüm Müslümanlara yönelik katliamın şiddetini artırarak, camilerde bile katliam yapmaktan geri durmadı.
“11 Haziran 1990'da Şırnak'ın çevrimli köyünü basan PKK'lılar 12'si çocuk, 7'si kadın toplam 27 kişiyi katletti. 14 Temmuz 1991 yılında Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Çağlayancerit ilçelerine bağlı köyleri basan PKK militanları aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 9 kişiyi yakarak katletti.
11 Haziran 1992 tarihinde Bitlis'in Tatvan ilçesinde bir minibüsü durduran Pkk, araçtan indirdiği 13 kişiyi kurşuna dizerek katletti.
26 Haziran 1992 tarihinde Silvan'ın Susa Yolaç köy camiine baskın yapan Pkk'lılar camide namaz kılan 10 Müslüman'ı kurşuna dizerek şehid etti.
1 Ekim 1992 tarihinde Bitlis'in Cevizdalı köyünü basan Pkk, meydanda topladığı çocuk ve kadınları kurşuna dizdi. Katliamda 30 kişi hayatını kaybetti, 25 kişi yaralandı.
15 Haziran 1993 tarihinde Siirt'in Şirvan ilçesi Gözlüce köyü ile Bingöl'ün ılıcalar bucağı Üçpınar köyünü roketatarlarla basan Pkk'lılar 9 köylüyü katledip 4'ünü kaçırdı.
5 Temmuz 1993 tarihinde tarihe Başbağlar katliamı olarak geçen Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyüne silahlı baskın düzenleyen Pkk'lılar, aralarında kadınların da bulunduğu 28 kişiyi katletti, 3 kişiyi yaraladı. Köyü ateşe vererek yaktı.
4 ağustos 1993'te Bitlis'in Mutki ilçesine bağlı Kavakbaşı ile Yenidoğan köyleri arasında yol kesen Pkk'lılar, yolcu minibüsünde bulunan 28 kişiyi kurşuna dizdi. 25 Ekim 1993 tarihinde Erzurum'un çat ilçesine bağlı Yavi beldesine baskın düzenleyen Pkk'lılar, kahvehaneye topladıkları vatandaşları tarayarak, 35 kişiyi katletti, 50 kişiyi de yaraladı.
1994 yılı ramazan ayının sonlarında bayram alışverişi için Diyarbakır'a giden köy minibüsünün Pkk'nın döşediği mayına basmasıyla bir facia yaşanmıştı. Faciada 11 kişi katledildi.
Yolları mayınlayan evlere roketlerle saldıran yaşlı insanları iş yerlerinde vahşice bombalayan Pkk vahşeti çözüm sürecinin hatırına uzun bir süre görmezden gelindi.
Yaptığı saldırılar, şehirleri silah deposuna çevirmesi, şehir merkezlerine kazdıkları çukurlar ve kurdukları barikatlar nedeniyle çözüm sürecini bitiren Pkk, vahşi katliam zincirlerine yeni ve daha büyük halkalar eklemeye devam ediyor.
Bir taraftan Roboski katliamını kötü emellerine alet eden bu zihniyet diğer yandan sivil katliamlarına devam ediyor.
Pkk en son katliamını, Diyarbakır'ın Dürümlü mezrasında gerçekleştirdi.
12 Mayıs akşamı 15 ton Patlayıcı yüklü kamyonun infilak ettirilmesiyle 16 köylü katledildi.
Patlamanın etkisiyle uzuvları Km'lerce geniş alana yayılan köylülerin kimlikleri günler sonra yapılan DNA testleri sonrası ancak belirlenebildi.
Hayatını kaybeden köylülerden geriye 8 dul kadın, 36 yetim çocuk ve tarlalardan, arazilerden toplanan ceset parçaları kaldı.
PKK ise, yaptığı açıklamada suçunu kabul etmediği gibi yine geleneğini bozmadı ve yaşanan vahşet ile ilgili köylüleri suçladı.
Kaynak: Rehber TV